"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341/2 hükmü uyarınca, İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen ve miktar veya değeri 28.250,00 Türk lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dairenin bozma kararından sonra İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 373/4 hükmü uyarınca bozmaya uygun olarak verilen kararda hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 7.705,87 TL olup İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 28.250.00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı alt işverenler nezdinde davalı asıl işveren işyerinde 2010 yılına kadar çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini, davacının alt işverenlik ilişkisine aykırı şekilde çalıştırıldığını, davacının bu nedenle baştan itibaren davalının çalışanı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin kanunun kendisine tanıdığı ruhsat dâhilinde usulüne uygun hizmet alımı ihaleleri yaparak gişe ve terminal hizmetleri için ihaleyi alan firma ile sözleşme imzalamak suretiyle hizmet alımı yaptığını, davacının çalışmasına dava dışı Şehir Hatları ... San. ve Tic. AŞ bünyesinde devam ettiğini ve davalı Şirketten kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmasının mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2017 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2017 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 10.11.2022 tarihli kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacının 15.01.2014 tarihinde emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirdiği gerekçesi ile iş sözleşmesini feshettiği, dava tarihi olan 26.11.2014 itibarıyla çalışmasına devam ettiği kabul edilemeyeceğinden davacının 21.03.2005-29.09.2010 tarihleri arası dönem yönünden kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davacının çalıştığı Şirketlerle davalı arasındaki ilişkin geçersiz bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğundan davacının başından itibaren asıl işveren işçisi kabul edilerek ücretinin buna göre tespit edilmesi gerektiğini,
b. Davacının iş sözleşmesi işverence feshedildiğinden ihbar tazminatının reddinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.