"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.11.2024 tarihli ek kararı ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan miktarlar dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de somut davada, İlk Derece Mahkemesi kararının, iş sözleşmesinin devam etmesi ve alacakların hesabına esas ücrete ilişkin olarak ileriye etki eden tespit içermesi karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyecektir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 04.11.2024 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurum nezdinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışırken yapılan yasal düzenleme ile işçi kadrosuna alındığını, kadroya alınmasına dayanak mevzuat gereğince sürekli işçi kadrosuna 01.04.2018 tarihinde geçiş yaptığını, davacının alt işverenin işçisi iken asgari ücretin belirli bir oran fazlası kadar ücret aldığını, 01.01.2019 tarihinden itibaren ise ücretine sadece toplu iş sözleşmesinde öngörülen artışların yapıldığını iddia ederek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında daimi kadroya geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak kararlaştırıldığı, sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin geçiş ücreti olduğunu, davacıya ücretinin tam olarak ödenediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen miktarın 6.097,37 TL olduğu ve bu miktarın, karar tarihi itibarı ile 2024 yılı için tespit edilen 28.250,00 TL istinaf sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kesin olup olmadığı, istinaf ve temyiz edilip edilemeyeceği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları.
2. 6100 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca istinaf edilemez.
2. 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
3. Somut davada; iş sözleşmesinin devam etmesi ve alacakların hesabına esas ücrete ilişkin olarak ileriye etki eden tespit içermesi karşısında İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyecektir.
4. Bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların istinaf incelemelerinde, 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırı gözetilmemeli, dolayısıyla miktar ve değerine bakılmaksızın istinafın olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin olmadığından; Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesi hatalıdır.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan incelenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 04.11.2024 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.