"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/146 E., 2024/108 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 43. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/528 E., 2024/178 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 02.08.2013 tarihli ve 12610 sayılı yetki tespit yazısında, müvekkili Şirkete ait işletmede davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yeterli çoğunluğu sağladığı belirtilmiş ise de müvekkili Şirkete ait işletmede faaliyet gösteren işyeri sayısının hatalı tespit edildiğini, yetki tespitinde dikkate alınmayan 5 işyerinde çalışan işçilerin de değerlendirilmesi gerektiğini, buna göre işletmede çalışan sayısının 998 olduğunu, davacı Şirketin İliç/Erzincan şantiyesinde çalışan bir kısım işçilerin Sendikaya rızaları dışında üye yapıldıklarının tespit edildiğini, sorumlular hakkında cezai süreç başlatılmasının söz konusu işçiler tarafından davacı Şirketten talep edildiğini, sendika üyelerinin emekli olmalarına ve işkollarının değişmesine rağmen davalı Sendika tarafından hâlen sendika üyesi olarak bildirildiğini ileri sürerek Bakanlığın 02.08.2013 tarihli ve 12610 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı Şirket tarafından davanın süresinde açılmadığının ve itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmediğinin tespiti hâlinde davanın usulden reddi gerektiğini, işçilerin zorla sendika üyesi yapıldığı iddialarının asılsız olduğunu, tüm sendika üyeliklerinin işçilerin serbest iradeleri ile ve noter huzurunda gerçekleştiğini, davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini haiz olduğunu, davacı Şirkete ait Soma, Manisa ve Sandıklı'da bulunan işyerlerinin Adi Ortaklığa ait işyerleri olduğunu dolayısıyla söz konusu işyerlerinde işverenlik sıfatı farklı olduğundan dava konusu yetki tespitinde davacı Şirket çalışanı olarak değerlendirilmelerinin mümkün olmadığını, davacı Şirketin birtakım itirazlarının işkolu itirazı niteliğinde olduğu ve bir sonraki toplu iş sözleşmesi döneminde inceleme konusu yapılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Bakanlık cevap dilekçesinde; dava konusu olumlu yetki tespitinin sendikalar ve noterler tarafından Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarının birlikte değerlendirilmesi sonucu yapıldığını, davacı Şirkete ait olduğu iddia edilen 2 işyerinin işverenliklerinin farklı tüzel kişiler olduğunu, davacı Şirkete ait 3 işyerinin de SGK kayıtlarında başka işkollarında yer aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Bakanlık vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davanın süresinde açılmadığını ve itirazın görevli makama kaydettirilmediğini, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini,
2. Kurum kayıtlarından otomasyon sistemi ile yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını ve buna göre yapılan tespitin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 41 ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı işçi Sendikasının temyizinin bulunmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.