"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu tazminat ve alacaklara hak kazanılmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2023 tarihli kararıyla; Yargıtay emsal içtihadı uyarınca uyuşmazlığa yabancı hukuk uygulanmasına ilişkin bilirkişi raporu seçeneğine itibar edilerek yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 15.09.2023 tarihli kararıyla; davacı ile Türkiye İş Kurumu nezdinde imzalanan iş sözleşmesi işveren olarak Renaissance Construction Şirketi ile imzalanmış ise de davalı işverenle sözleşmeyi imzalayan Şirket arasında organik bağ olduğu, bu hususun yargı kararları ile kesinleştiği, uyuşmazlığa Rusya Federasyonu İş Kanunu uygulanmasında bir aykırılık bulunmadığı, uyuşmazlığa uygulanan Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığından temin edildiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'na göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davacının talep ettiği işten çıkarma ve ihbar tazminatına ilişkin ödemelerin yapılması için davalı tarafından belirlenen bir süre bulunmadığından bir yıllık dava açma süresinin başladığını kabul etmenin işçiyi mahkemeye erişim hakkından mahrum edeceği, davalı işveren Türkiye İş Kurumu nezdinde imzalanan sözleşme esnasında yabancı hukuka dair bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispatlayamadığından, davacının alacaklarını tahsil edeceği süreyi bilmemesi nedeniyle kanunda düzenlenen 3 aylık/ 1 yıllık zamanaşımı süresini kaçırmasının aynı maddenin son fıkrası uyarınca geçerli bir nedene dayandığı, davanın kısmen reddi nedeniyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir aykırılık bulunmadığı gerekçeleri ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.04.2024 tarihli ve 2023/18313 Esas, 2024/7534 Karar sayılı ilâmıyla; davalıya ait yurt dışı işyerlerinde fasılalı olarak çalışan davacının Rusya hukukuna tâbi olan çalışma döneminin 28.10.2015 tarihinde sona erdiği, davanın 12.06.2018 tarihinde açıldığı, davacının Rusya hukukuna tâbi çalışmalarına ilişkin alacak taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın 3 aylık süreden sonra açıldığı anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin hatalı olduğunu, davalının uyuşmazlığın Türk iş hukuku hükümleri uygulanarak çözüme kavuşturulması hususunda seçimlik hakkını kullandığını, aleyhlerine arabuluculuk ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve arabuluculuk ücreti noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin on altıncı fıkrası.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin son bulduğu tarihteki 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.