Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14182 E. 2025/137 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: ÇSGB iş müfettişlerince düzenlenen idari para cezası içeren inceleme raporunun iptali talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 92/3. maddesi kapsamında iş müfettişleri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklara karşı açılabilecek davaların yalnızca işçi alacaklarına ilişkin kısımlarıyla sınırlı olduğu, somut olayda ise raporun işçi alacaklarına ilişkin bir kısım içermemesi nedeniyle işin esasının incelenmesinin hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/161 E., 2024/66 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/556 E., 2024/191 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı inceleme raporu ile işyerinde 2022 yılında grev hakkını kullanan bir işçinin yerine greve katılmayıp diğer işçilerin kaydırılarak çalışmaya devam ettiği gerekçesiyle 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 68. maddesine muhalefetten aynı kanunun 78/1-(i) hükmü gereğince 17 işçi yönünden ayrı ayrı 5.224,00 TL idari para cezası verildiğini, raporun mevzuata uygun düzenlenmediğini, raporda belirtilen tespitin neye göre yapıldığı, işçi ifadesi alınıp alınmadığı yahut dayanağın ne olduğu izah edilmeksizin kanaat bildirildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 04.10.2022 tarihli ve 7964-İNC-05/10039-İNC-24 sayılı inceleme raporunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın otuz günlük sürede açılmamış olması hâlinde reddi gerektiğini, yetkili mahkemenin sulh ceza mahkemesi olduğunu, teftiş tarihi itibarıyla grevin devam ettiğini ve greve 17 işçinin katıldığını, yapılan incelemede raporda adı geçen grev hakkını kullanan işçilerin yerine greve katılmayan diğer işçilerin kaydırılarak çalışmaya devam edildiği hususlarının tespit edildiğini, işyerinde sipariş üzerine stoksuz üretim yapıldığının teftiş sırasında gözlemlendiğini, satış rakamlarının incelenmesinde işyerinin normal işleyişinde aksama olmayıp üretime devam edildiğinin fiziki kontrol ve işçi ifadeleriyle belirlendiğini, işyerinde grevin uygulandığı 27.07.2022-30.09.2022 döneminde 3 işçinin iş sözleşmesinin sona erip 3 işçinin işe alındığını, iş sözleşmesi sona eren 3 işçiden 2'sinin istifa ettiği ve yerine 2 kişi alındığının tespit edildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iptali istenen müfettiş raporunun yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyumazlıkta, dosya kapsamı, Bakanlık inceleme raporundaki tespitler ve içeriğindeki tanık anlatımları ile dava konusu rapora dayanak tutanak içeriklerine göre davacı işyerinde 27.02.2022-30.09.2022 tarihleri arasında grev uygulandığı, belirtilen tanık beyanları ve inceleme raporundaki tespitlere göre davacı işverence grev esnasında grevde olan işçiler yerine işçi çalıştırıldığı ve 6356 sayılı Kanun'un 67/1, 68 ve 78/1-(i) hükümlerinin ihlal edildiği, aksinin davacı işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği ve istinaf dilekçesinde tekrarladığı sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ÇSGB iş müfettişlerince yapılan inceleme sonucu düzenlenen 04.10.2022 tarihli ve 7964-İNC-05/10039-İNC-24 sayılı inceleme raporunun iptali istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 91/1 hükmüne göre Devlet, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izler, denetler ve teftiş eder. Devletin bu ödevinin kaynağı, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 49/2 hükmünde yer alan "Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır." düzenlemesidir.

4857 sayılı Kanun'un 92/3 hükmü şu şekildedir:

"(Değişik üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri (…) tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez."

6356 sayılı Kanun'un 68/1 hükmüne göre ise işveren, kanuni bir grev veya lokavt süresince, aynı Kanun'un 67. maddesi gereğince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin yerine, sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz. İşverenin bu yasağa aykırı hareketi, taraf sendikanın yazılı başvurusu hâlinde görevli makamca denetlenir. 6356 sayılı Kanun'un 78. Maddesinde ise 68. madde nedeniyle idari yaptırımların, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürünce verileceği açıklanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta ÇSGB iş müfettişlerince yapılan inceleme sonucu düzenlenen dava konusu 04.10.2022 tarihli raporda, 6356 sayılı Kanun'un 68 ve 78/1-(i) hükümleri gereğince işverene idari para cezası uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Davacı işverence ise işbu dava ile idari para cezasının iptali talep edilmemekte; dava dilekçesinde açık bir şekilde ifade edildiği üzere, 4857 sayılı Kanun'un 92/3 hükmüne dayalı olarak inceleme raporunun iptali istenilmektedir.

Bu noktada belirtmek gerekir ki 4857 sayılı Kanun'un 92/3 hükmü kapsamında düzenlenen tutanak ve raporlara karşı dava açılabilmesi, bunların “işçi alacaklarına ilişkin kısımları” bakımından mümkündür. Nitekim anılan hükümde bu husus "...raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir." şeklinde ifade edilmiştir.

Somut olayda ise dava konusu inceleme raporunda işçi alacağına yönelik bir tespit bulunmadığından, 4857 sayılı Kanun'un 92/3 hükmüne göre işin esasının incelenmesi doğru olmamıştır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/4 hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.