Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14183 E. 2025/1770 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşyerinde sendikal baskı yapıldığı iddiasıyla düzenlenen ÇSGB raporunun iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: İşten çıkarılan işçilerin işe iade davalarının lehlerine sonuçlanması ve kesinleşmesi, işyerinde sendikal baskı yapıldığına dair iddiaları desteklediğinden, ÇSGB raporunun iptali talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/II hükmü gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... (ÇSGB) iş müfettişleri tarafından düzenlenen 21.03.2022 tarihli ve 9651-INC-15,10797—İNC-O3 sayılı raporda, çalışanların açıkça sendika üyeliğinden ayrılma ile ilgili doğrudan bir baskı olmadığını ifade ettiğini, zorlama denilecek bir fiilin, objektif zorlama sonucunu doğurması yani farklı kişiler tarafından farklı algılanmaması gerektiğini, davacı Şirkete yetkili kurumlar tarafından sendika üyeliğine ilişkin bildirim yapılmadığını, Yargıtay kararlarında sendikal nedenle fesih incelenirken işverenin sendika üyeliğinden haberi olup olmadığının göz önünde bulundurulduğunu, yetki tespit yazısının 11.01.2022 tarihinde tebellüğ edildiğini, yine de kişi bilgisine sahip olmadıklarını, sendika üye sayısının fesihlerden sonra artış gösterdiğini, sendika üyesi 15 çalışanın kendilerine üye olmaları sebebiyle baskı yapılmadığını beyan ettiğini, 4 işçinin kendilerinde çalışmaya başlamadan önce ilgili sendikanın üyesi olduklarını, Ocak 2022 döneminde iş sözleşmesi feshedilen işçilerin sözleşmesinin bireysel nedenlerle feshedildiğini, iş yükü gözetilerek 22'sinin işe devamına karar verildiğini, bunlardan ikisinin sendika üyesi olmadığının görüldüğünü, yansıma yoluyla baskı altına alındığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, genel müdürün beyan ettiği ifadelere yönelik iddiaların gerçek dışı olduğunu, görüşmenin söz konusu 15 işçi ile yapılmadığını, feshin sendikal nedene dayanması hâlinde iş ilişkisinin tekrar devamına karar verilmeyeceğini, inceleme raporunda davacı Şirket nezdinde çalışan 6 işçinin ilgili sendika üyeliğinden ayrıldığının belirtildiğini, bunun üye sayısı içerisinde iki kişiye tekabül ettiğini, bu durumun da zorlama olmadığının göstergesi olduğunu, fesih gerçekleştirilen 22 işçiden 20'sinin sendikalı olduğunu, bunların tekrar işe alınmasının sendikal baskının tam tersi algı yaratacağını, iş ilişkisi devam etmeyen 5 işçinin sözleşmesinin bireysel nedenlerle sona erdirildiğini, 4'ünün hatırlatılmasına rağmen görevini yapmamakta ısrar etmesi, 1 çalışanın da çalışma arkadaşına sataşması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, tutanakların zorunlu olmasa da mevcut olduğunu, yeni alımların iş gücü ihtiyacı anlamında olumsuzluk yaşamamak adına grup şirketlerinden yapıldığını, 22 çalışanın işe iadesi nedeniyle bu girişlerin iptal edildiğini, olumlu yetki tespitinin 11.01.2022 tarihinde tebellüğ edildiğini, buna karşın Ankara 4. İş Mahkemesinde yetki itirazı davası açıldığını ileri sürerek idari para cezasının ve dayanak ilgili raporun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; iş müfettişi raporunun ÇSGB tarafından düzenlendiğini, dolayısıyla itirazın Bakanlığa yöneltilmesi gerektiği, Kuruma yüklenecek bir hukuka aykırılık bulunmadığı için davanın öncelikle usulden, sonra esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Dâhili Davalı ÇSGB cevap dilekçesinde; dava konusu edilen iş müfettişi raporunda yer alan tespitlerin duruma ve ilgili mevzuata uygun olduğunu, Bakanlık tarafından yapılan işlemin hukuka ve mevzuata uygun olması nedeniyle davanın önce usulden, sonra esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; teftiş raporuna göre 06.01.2022 tarihi itibarıyla 403 işçinin 239'unun ... Sendikası üyesi olduğu, iş sözleşmesi feshedilen 27 işçinin 22'sinin ... Sendikası üyesi olduğu, işe iade edilmeyen 5 işçinin 2'sinin sendika üyesi olduğu, yetki döküm listesinde 25, 32, 73, 167, 321, 386 sıra numaralı işçilerin sendikaya üye oldukları gün veya ertesi günde (05.01.2022-06.01.2022) üyelikten çekilme başvurusunda bulundukları, bu çekilme talepleri bir ay sonra hüküm doğurduğu için üye sayısına dâhil olmaya devam ettikleri, 1 işçi ise eski üye olmasına karşın 06.01.2022 tarihi itibarıyla çekilme başvurusunda bulunmuş olup toplamda 7 işçinin yetki tespiti sonrası, işyerine yetki belgesi tebliğ edilmeden önce üyelikten çekilme başvurusunda bulunduğu, teftiş raporuna göre sendika üyeliğinden istifa eden M.B. ve İ.T. baskı nedeniyle istifa ettiğini söylerken diğer üç işçi A.A, İ.A. ve H.A'nın kendi iradeleriyle istifa ettiklerini beyan ettikleri, dava dosyasındaki belgeler incelendiğinde, ilgili sendikanın davacı işyerinde yapılanma çabasında olduğu ve toplu iş sözleşmesi sürecine girildiği, bu süreçte işyerinde 6 aylık dönemde görülmeyen gerekçelerle işten çıkarmaların yapıldığı, bu kişilerin büyük çoğunluğunun ilgili sendika üyesi olduğu, davacı işverenliğin yetki tespitine itiraz davası açtığı, dava dosyasında aldırılan 27.07.2023 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, işverence sendikal baskı yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Karabük Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 06.06.2022 tarihli yazı cevabı ekinde yer alan dava konusu inceleme raporu ve ekleri ile işyerinde işletilen yetki prosedürü, inceleme raporunda adı geçen işçilerden M.Ş. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi, 2023/2919 Karar), S.Ş. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, 2024/1653 Karar), A.K. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi, 2023/2189 Karar), A.Ç. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, 2023/3325 Karar) ve İ.T. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, 2023/4121 Karar) isimli işçilerin açtıkları sendikal fesih iddialı işe iade davalarının kabulüne ilişkin kararların UYAP sorgularında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinden geçerek kesinleşmiş olduğunun anlaşılması karşısında, aksi davacı tarafça ispat edilemeyen inceleme raporunun iptali talebiyle açılan davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Bilirkişi raporunun hukuki konuya ilişkin olduğunu,

2. İşyerinde sendikal ayrımcılık ve baskı yapılmadığını, daha işe girişlerinde sendika üyesi olduklarını bildiren işçilerin işe alındığını ve çalıştırıldığını, sendikaya üye işçilerin işverene bildirilmediğini,

3. Fesihlerin haklı nedenle yapıldığını, ancak işgücüne ihtiyaç duyulacağı için yeniden değerlendirme yaparak 22 işçinin yeniden işe başlatıldığını, tanıkların işyerinde sendikal baskı yapılmadığını ifade ettiklerini,

4. İşyerinde sendikaya üyelik sayısının azalmayıp arttığını, sendika cevabi yazısında sadece 6 sendika üyesinin üyelikten istifa ettiğinin bildirildiğini, açık veya örtülü sendikal baskı yapılmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, işyerinde sendikal baskı yapıldığına dair şikâyet üzerine ÇSGB iş müfettişleri tarafından düzenlenen 21.03.2022 tarihli raporun iptali gerekip gerekmediğine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.