"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ... ve Damar Cerrahisi Hastalıklar Eğitim Araştırma Hastanesinde 14.10.2015 tarihinden itibaren sürekli işçi kadrosunda temizlik elemanı olarak görev yaptığını, davacının 13.02.2024 tarihinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na (657 sayılı Kanun) tabî memur olan eşinin ... İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı ... ... Hastanesinde görev yapması, çocukları O. B'nin İstanbul Kanuni .... Hastanesinin 13.01.2022 tarihli ve ... No.lu raporunda görüleceği üzere özel gereksinim gerektiren engelli çocuk olmasından dolayı sürekli ailenin bakımına muhtaç olması nedeniyle ve ailenin bir arada bulunmaması sebebiyle eşinin görev yaptığı ... İl Sağlık Müdürlüğü bünyesine atanması talebinde bulunduğunu, ... Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22.02.2024 tarihli ve E-60438742-903.02-237481217 sayılı yazısı ile davacının atama talebinin haksız ve hukuka aykırı olarak reddine karar verildiğini iddia ederek davacının 13.02.2024 tarihinde ... İl Sağlık Müdürlüğüne atanması talebinin reddine dair ... Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22.02.2024 tarihli ve E-60438742-903.02-237481217 sayılı kararının iptaline, ... İl Sağlık Müdürlüğüne atanması talebinin kabulüne, yargılama gideri ve vekâlet ücreti masrafının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının nakil talebinin reddine karar verilmesinin davalının yönetim hakkı kapsamında bir işlem olduğu, işçinin işyeri değişikliği talebi hakkında işvereni bu konuda değişiklik yapmaya zorlayacak, yönetim hakkına müdahalede bulunulmasını gerektirecek bir düzenleme olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından açılan davanın naklen atama talebinin reddine dair kararın iptali davası olduğu, davacının talebinin ... Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 22.02.2024 tarihli ve E-60438742-903.02-237481217 sayılı yazısı ile " 375 Sayılı KHK nın geçici 23. Maddesinin 5. Fıkrasında sürekli işçi kadrolarına geçirilenler birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları süre ve çalıştırdıkları teşkilat ve birimin geçisi işlemleri yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamında ki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilir hükmü " gerekçesiyle reddedildiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nda naklen atama talebinin reddine dair kararın iptali şeklinde bir dava türü bulunmadığı gibi davacının naklen atanma talebinin reddine dair karardan dolayı sözleşmeyi bozma hakkını da kullanmadığı, işverence de sözleşmenin feshine yönelik bir işlem yapılmadığı, davacının nakil talebinin reddine karar verilmesinin davalının yönetim hakkı kapsamında bir işlem olduğu, Mahkemece işveren iradesi yerine geçecek şekilde hüküm kurulmasının da mümkün olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1. 6645 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6645 sayılı Kanun) gereği; ağır engelli durumunu haiz eş veya çocuğu olan kamu personelinin kadro imkânları ve teşkilat yapılarının dikkate alınarak engelli durumu sebebiyle yer değişikliği talebinde bulunmasının mümkün olduğunu,
2. Atama talebinin kabul edilmesi gerekirken reddinin kanuna aykırılık teşkil ettiğini, kamu çalışanlarının eş durumu tayin hakkının, evli memurların eşlerinin çalıştıkları yerlerdeki kamu kurumlarına atanmalarını veya tayinlerini kolaylaştıran bir hak olduğunu, bu hakkın temel olarak 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda düzenlendiğini,
3. 6645 sayılı Kanun'da işçiye tanınan hak ve ayrıcalıklar dikkate alınmadan davacının atama talebinin reddinin açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin nakil talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Kural olarak mahkemelerce nakil talebinin reddi işleminin iptali yahut naklin sağlanması gibi icrai nitelikte karar verilmesi mümkün değil ise de ret işleminin hukuka aykırı olup olmadığının tespiti mümkündür. Somut uyuşmazlıkta davacının ret işleminin hukuka aykırılığının tespiti isteminde hukuki yararı bulunmaktadır. Ancak davacının 696 sayılı KHK'nın 127. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23. maddeye göre istihdam edildiği ve özel hukuk hükümlerine tâbi işçi statüsünde olduğu, sözü edilen maddede "...sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebilir." hükmüne yer verildiği ve bu şekilde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin geçiş işlemi yapılmadan önceki işyerinde çalışmaya devam ettirileceğinin açıkça düzenlendiği, dolayısıyla davacının başka bir ile veya bölgeye naklinin mümkün olmadığı dikkate alındığında; davalı işveren tarafından bu gerekçe ile talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi sonuç itibarıyla yerindedir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda ve özellikle yukarıda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.