Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14199 E. 2025/2008 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının mezun olduğu ticaret meslek lisesinin, lise muadili teknik öğrenim veren okul sayılıp sayılmayacağı, buna bağlı olarak davacının iki derece yükseltilmeye ve fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Ticaret meslek lisesi mezunlarının 09.12.2016 tarihinden itibaren teknik öğrenim veren okul mezunu sayılacağı, davacının bu tarihten itibaren fark ücret alacaklarının hesaplanması gerektiği, ayrıca ilave tediye alacağına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, davacının ticaret meslek lisesi mezunu olduğunu, işe alındığı tarihte yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca deneme süresi sonunda kesin kabul esnasında davacının 2 (iki) üst dereceye intibak ettirilmesi gerektiğini; ancak davalı Kurum tarafından ticaret meslek liselerinin lise muadili teknik öğrenim veren okul olmadığı gerekçesiyle kesin kabul sırasında 2 (iki) derece yerine 1 (bir) derece verildiğini, bu nedenle ücret alacaklarının da eksik ödendiğini ileri sürerek davacının kesin kabul esnasında 2 (iki) üst dereceye intibakının yapılması gerektiğinin tespiti ile fark ücret, fark akdi ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işe alındığı tarihte işyerine ibraz ettiği diploma gereği alındığı iş ve meslek kolu ile herhangi bir ilişkisi bulunmadığından deneme süresinde bir kademe artırıldığını, müvekkili ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında yapılan koordineye göre 6764 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6764 sayılı Kanun) ile 3795 sayılı..., Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanun'un (3795 sayılı Kanun) 3. maddesinde yapılan değişiklik ile 09.12.2016 tarihinden önce meslek lisesi mezunu olarak işe başlatılan işçilerin, lise muadili teknik öğrenim veren okul mezunu olarak sayılamayacağını ve bu nedenle de toplu iş sözleşmeleri gereğince deneme süresi sonucunda verilen ilave bir üst ücret derecesine hak kazanmalarına imkân bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığın işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince davacının kesin kabulü esnasında 2 (iki) üst dereceye intibakının yapılıp yapılmayacağı yönünde olduğu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden ticaret meslek liselerinin, lise muadili teknik öğrenim veren okul statüsünde olduğu gerekçesiyle davacının işe kesin kabulü esnasında 2 (iki) üst dereceye intibakının yapılması gerektiğinin tespiti ile fark alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ticaret meslek lisesi mezunu olduğu, davacının 2 (iki) derece almaya hak kazandığı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ileri sürülen zamanaşımı def'inin değerlendirildiği, alacaklara işletilen faiz türü ve başlangıç tarihlerinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davanın belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılamayacağını,

2. Alacakların zamanaşımına uğradığını,

3. 09.12.2016 tarihi öncesinde ticaret meslek lisesi mezunu olarak işe başlatılan işçilerin (davacının bu tarihten önce işe başladığını), işe başladığı tarihte teknisyen ünvanında olmadığını, dolayısıyla bu işçilerin işe başlangıç tarihinde lise muadili teknik öğrenim veren okul mezunu olarak sayılmaması gerektiğini ve buna bağlı olarak da deneme süresi sonunda bu işçilere teknik öğrenim veren okul mezunlarına verilen ilave bir üst ücret derecesi verilmesine yer olmadığını,

4. Bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu,

5. Belirlenen temerrüt tarihleri ve alacaklara işletilen faizin türü ile başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının mezun olduğu ticaret meslek lisesinin lise muadili teknik öğrenim veren okul olup olmamasına göre 2 (iki) derece almaya ve buna bağlı olarak dava konusu fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile hükmedilen faize ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 3795 sayılı Kanun’un 3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Madde 3 – Gördükleri mesleki teknik öğretim alanlarına göre;

a) (Değişik: 2/12/2016 -6764/50 md.) Mesleki ve teknik öğretim veren ortaöğretim kurumlarından mezun olanlar ile denkliği Millî Eğitim Bakanlığınca kabul edilen diğer mesleki ve teknik öğretim veren ortaöğretim kurumlarından mezun olanlar ve bu okullara denk mülga okullardan mezun olanlara “teknisyen”,... Unvanı verilir".

Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 69/5 hükmüne göre ise "(Ek:RG-16/9/2017-30182) (Değişik:RG-5/9/2019-30879) Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanların diplomalarına 'Bu diploma sahibi 29/4/1992 tarihli ve 3795 sayılı..., Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre eğitimini aldığı alan/dalda ‘Teknisyen’ unvanını kazanmıştır.' ifadesi yazılır. Daha önceki mezunlara da talep etmeleri hâlinde diploma veya belgenin arkasına aynı ifade yazılır."

Somut uyuşmazlıkta davacı vekili; davacının, dava dilekçesinde davalı Kurumda işe başladıktan sonra kesin kabulünün ardından 2 (iki) üst derecesine intibak ettirilmesi gerekirken kesin kabul esnasında sadece 1 (bir) derece verilerek yükseltildiğini, ticaret meslek lisesi mezunu olduğunu, ticaret meslek liselerinin lise muadili teknik öğrenim veren okul statüsünde bulunduğunu ve kendisine ayrıca bir derece daha verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Davacının işe girdiği tarihte işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinde ve devam eden dönemlerde imzalanan toplu iş sözleşmelerinde mevcut olan “Hizmet Akitlerinin Yapılması” kenar başlıklı düzenleme şöyledir:

"...

g. Kesin Kabul İşlemi

(1) Deneme süresi sonunda sicil notu (66) ve daha yukarı olan işçilerin kesin kabulleri, alındıkları ücret derecesinin bir üst derecesinden işveren vekilinin onayı ile yapılır. Yeterli sicil notu alamayan işçilerin iş sözleşmeleri feshedilir.

(2) Lise muadili teknik öğrenim veren okul mezunlarına bir üst derece, lise öğreniminden sonra 2 yıl ve daha fazla yüksek teknik öğrenim veren okul mezunlarına ise iki üst derece ayrıca verilir. ..."

Davalı ... Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan "Ticaret Meslek Lisesi Mezunu Olarak İşe Başlatılan İşçiler" konulu beyan dilekçelerinde; Millî Eğitim Bakanlığından alınan görüş yazısında 3795 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümlerine vurgu yapılarak ticaret meslek lisesi mezunlarının teknisyen ünvanına hak kazandığının belirtildiği, diğer yandan Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılan şifahi görüşmede; Bakanlığın 01.05.2014 tarihli ve 2014/8 sayılı Genelgesi ile ticaret meslek liselerinin, öğrenim verdiği mevcut alan ve dallarıyla birlikte "mesleki ve ..." adı altında kademeli olarak yeniden yapılandırıldığı, bu nedenle Genelgenin yayımı tarihinden itibaren kademeli olarak "ticaret meslek lisesi" adı altında eğitim veren liselerin mesleki ve teknik liselere dönüştürüldüğü, 3795 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yapılan değişiklik ile birlikte ticaret meslek lisesi mezunu işçilerin de teknisyen ünvanını almaya hak kazandığı, dolayısıyla bu kişilerin teknik öğrenim veren okul mezunu olarak görülmesi gerektiği, bahse konu mevzuat hükümleri ve bilgiler ışığında 6764 sayılı Kanun ile 3795 sayılı Kanun'un 3. maddesinde değişiklik yapıldığı tarih (09.12.2016) öncesinde ticaret meslek lisesi mezunu olarak işe başlatılan işçilerin, işe başladığı tarihte teknisyen ünvanına hak kazanmadığı, bu işçilerin işe başlangıç tarihinde "lise muadili teknik öğrenim veren okul mezunu" olarak sayılmaması gerektiği ve buna bağlı olarak da deneme süresi sonunda bu işçilere ilave bir üst ücret derecesi verilmesine yer olmadığı sonucuna varıldığı, buna göre değişiklik tarihinden (09.12.2016) sonra ticaret meslek lisesi mezunu olarak işe başlatılan işçilerin, teknik öğrenim veren okul mezunu olarak kabul edilerek toplu iş sözleşmeleri gereğince deneme süresi sonunda lise muadili teknik öğrenim veren okul mezunlarına verilen ilave bir üst ücret derecesine hak kazandığı ifade edilmiştir.

Dairemiz incelemesinden geçen 2023/21295 Esas sayılı dosyada dosya eksiklik talebi ile; ticaret meslek liselerinin lise muadili teknik öğrenim veren okul sayılıp sayılmadığının Millî Eğitim Bakanlığından sorulması istenilmiş olup Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından; "Millî Eğitim Bakanlığının 02.04.2014 tarih ve 20880154/20/1359845 sayılı onayı öncesinde 'Meslek Lisesi', '...Lisesi', '...', '... Lisesi' haftalık ders çizelgeleri uygulanmakta ve mezunlarına 'Meslek Lisesi Diploması', '...Lisesi Diploması', '... Diploması' ve '... Lisesi Diploması' düzenlenmekte iken ilgili onayla yapılan düzenleme ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının 'Mesleki ve ... Lisesi' adı altında birleştirildiği, bu düzenleme sonrasında mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında '...Programı' ile '... Programı' haftalık ders çizelgeleri uygulandığı ve mezunlarına diplomasında mezun olduğu program türü belirtilerek 'Mesleki ve ... Lisesi Diploması' düzenlendiği, bu çerçevede ticaret meslek liseleri (mülga) faal olduğu süreçte Bakanlığa bağlı lise dengi okul olmakla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36'ncı maddesi doğrultusunda memurluğa başlama derece ve kademesinin tespiti bakımından 'teknik öğretim okulları' kapsamında bulunmadığı, diplomaları bakımından '... Diploması' veya '... Lisesi Diploması' ile mezun olduğu program türü '... Programı' olarak belirtilen 'Mesleki ve ... Lisesi Diploması' sahiplerinin 'teknik öğretim okulları' mezunu olarak değerlendirilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Ancak 3795 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında 'ticaret meslek lisesi' Bakanlığımıza bağlı mülga meslek lisesi olup mezunlarına Kanun'un ilgili maddesi uyarınca teknisyen ünvanı verilmekte, Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 69'uncu maddesi uyarınca daha önce mezun olanların diplomalarına talep etmeleri hâlinde teknisyen ünvanı kazandığı ifadesi yazılmaktadır." şeklinde açıklama yapılmıştır.

Davalı işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinde yer alan "..Lise muadili teknik öğrenim veren okul mezunlarına bir üst derece...ayrıca verilir...." şeklindeki düzenleme ile, işçilere kesin kabul esnasında bir üst derece daha verilmesi için işçinin lise muadili teknik öğrenim veren okul mezunu olması gerektiği belirtilmiştir.

3795 sayılı Kanun'un 3/1-(a) ve Yönetmelik'in 69/5 hükümleri çerçevesinde; Millî Eğitim Bakanlığının 01.05.2014 tarihli ve 2014/8 sayılı Genelgesi ile ticaret meslek liselerinin, öğrenim verdiği mevcut alan ve dallarıyla birlikte "mesleki ve ..." adı altında kademeli olarak yeniden yapılandırıldığı, bu nedenle Genelgenin yayımı tarihinden itibaren kademeli olarak "ticaret meslek lisesi" adı altında eğitim veren liselerin mesleki ve teknik liselere dönüştürüldüğü, 3795 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yapılan değişiklik ile birlikte ticaret meslek lisesi mezunu işçilerin de teknisyen ünvanını almaya hak kazandığı, dolayısıyla bu kişilerin 09.12.2016 tarihinden itibaren teknik öğrenim veren okul mezunu olarak görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Bahse konu mevzuat hükümleri ve bilgiler ışığında; 6764 sayılı Kanun ile 3795 sayılı Kanun'un 3. maddesinde değişiklik yapılan tarih olan 09.12.2016 tarihinden itibaren (bu tarihten önce veya sonra ticaret meslek liselerinden mezun olunmasına bakılmaksızın) ticaret meslek lisesi mezunları, teknik öğrenim veren okul mezunu sayılmalıdır.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre dava zamanaşımı gözetilerek Temmuz 2016 tarihinden itibaren hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır. Davacının 09.12.2016 tarihinden itibaren derece ve kademesi yeniden belirlenerek sonucuna göre dava ve ıslaha karşı zamanaşımı def'i de dikkate alınarak fark alacakların hesaplanması için hükmün bozulması gerekmiştir.

3. Diğer yandan; ilave tediye alacağı, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) ile öngörülmüş bir alacak kalemi olup toplu iş sözleşmelerinde bulunan 6772 sayılı Kanun maddesinin tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Kanun olduğu gerçeğini değiştirmez. Bir diğer ifadeyle; talebin toplu iş sözleşmesine dayalı olarak ileri sürülmesi sonucu değiştirmeyecektir.

Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, ilave tediye alacağının dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla somut olayda davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden, hüküm altına alınacak ilave tediye alacağına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.