"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/92 E., 2024/254 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalılar vekilleri ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.09.2016-29.11.2017 tarihleri arasında davalı ... Mühendislik Elektrik Makina İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde (... Mühendislik Şirketi) kayden, diğer davalının asıl işveren olarak yürüttüğü Irak ülkesindeki yapım işinde terminasyon test görevlisi olarak net 2.500,00 USD ücret ile çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 30.09.2016-31.12.2017 tarihleri arasında elektrik teknisyeni olarak müvekkili Şirketin yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığını, aylık ücretinin net 1.650,00 TL olduğunu, müvekkili işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, yapıldığı hâllerde ise karşılığının aylık hesap pusulalarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacıdan iki adet ibraname alındığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... (... Güç Sistemleri Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 30.09.2016-31.12.2017 tarihleri arasında elektrik teknisyeni olarak diğer davalının yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığını, aylık ücretinin net 1.650,00 TL olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, yapıldığı hâllerde ise karşılığının aylık hesap pusulalarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacıdan iki adet ibraname alındığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli kararı ile; davacı işçinin 28.09.2016-29.11.2017 tarihleri arasında aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılan davalılar bünyesinde çalıştığı, dosya kapsamı uyarınca davacının net 2.500,00 USD ücret aldığı, davalılar tarafından iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmemesini gerektirir şekilde sona erdiğine dair delil sunulmadığının anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, beyanlarına başvurulan tanık anlatımları uyarınca davacının ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığı ve fazla çalışma yaptığına ilişkin iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2023 tarihli ve 2021/1359 Esas, 2023/925 Karar sayılı kararı ile; davalılar tarafından cevap dilekçelerinde uygulanması gereken hukuk konusunda beyanda bulunmadıklarının anlaşıldığı, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacının kabul edilen ücretinin dosya kapsamına uygun olduğu, davalı ... Mühendislik Şirketi son celsede puantajların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 145. maddesine göre sunmayı talep etmiş ise de son celseye kadar puantaj kayıtlarından bahsetmediği, kayıtların varlığını mahkemeye bildirmenin başka, bunlara ulaşılamadığından sunulmamış olmasının başka olgular olması, varlığı bilinen delile cevap dilekçesinde dayanılmaması, özlük dosyasına ulaşılabiliyorken puantaj kayıtlarına ulaşılamamasının nedeninin açıklanamaması, terör tehlikesi nedeniyle işyerini terk ettiklerine ilişkin bir delil de sunulmaması karşısında süresinden sonra sunulan delillerin kabul edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece esas alınan çalışma saatlerinin gerek eldeki davada dinlenen tanık beyanı gerekse dosyaya sunulan bazı davalı tanık beyanları ile de desteklendiği, emsal dosyalarda incelenen puantaj kayıtlarında da uzun mola verildiği dönemlerde çalışma başlangıç saatinin öne çekilerek aradaki boşluğun doldurulduğuna ilişkin kayıtlar bulunduğunun görüldüğü, bordrolarda fazla çalışma tahakkuku bulunmakta ise de davacının ücretinin USD cinsinden hesaplanıp ödenmesine rağmen bordroların çok daha düşük bir ücret ile Türk lirası cinsinden düzenlendiği, ayrıca bankaya yapılan ödemelerin aylık ortalamasının, bordrolardaki tahakkukların ortalamasından fazla olduğunun görüldüğü, bordrolar ile banka kayıtları uyumsuz olduğundan bordroların gerçeği yansıtmadığı değerlendirilmekle tahakkukların dikkate alınmadığı, hesaplamada yıllık izin ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinin dışlandığı, tanık beyanları esas alındığından %30 oranında indirim uygulanmasının delillere göre isabetli olduğu, davacı tanıkları davacı ile menfaat birliği için de olsa başka deliller ile desteklenen tanık beyanlarının hükme esas alınmasının mümkün olduğu, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, talep edilen alacakların zamanaşımından etkilenmediği gerekçesi ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2023 tarihli kararının süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın 6 günü 10 saat çalışarak 1 saat ara dinlenme kullandığı, buna göre haftalık fiilî olarak 54 saat çalışarak 9 saat fazla çalışma yaptığının belirtildiği ancak çalışma aralığı belirtilmemiş ise de rapor içeriğinden davacının 08.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile çalıştığının kabul edildiğinin anlaşıldığı, yine bilirkişi raporunda davacının haftanın 4 günü 18.00'den sonra saat 21.00'e kadar 12 saat daha fazla çalışma yaptığı buna göre davacının haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı kabulü ile fazla çalışma ücreti alacağının hesaplandığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan çalışma saatleri dosya kapsamı uyarınca yerinde olduğu ancak davacının haftanın 4 günü 08.00-21.00 saatleri arasında olduğu çalışma düzeninde ara dinlenme süresinin 1,5 saat olarak kabulü gerekirken çalışma süresinden 1 saat ara dinlenme süresi düşülerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili;
a. Fazla çalışma ücreti yönünden uygulanan indirim haricinde reddedilen kısım bulunmadığını, indirim yapılan kısımdan davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğini,
b. Söz konusu hükümde yalnızca dava dilekçesinde talep edilen 20,00 USD yıllık izin alacağı talebinin reddedildiğini, bu nedenle yalnızca bu tutar üzerinden davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği beyan etmiştir.
2. Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili;
a. Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Irak hukukuna göre talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını,
c. Davacının ücretinin sözleşmede belirtildiği gibi olduğunu,
d. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olduğunu,
e. Yapılan ödemelerin mahsubunun gerektiğini,
f. Uygulanan faiz türünün hatalı olduğunu beyan etmektedir.
3. Davalı ... Şirketi vekili;
a. Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Husumet itirazının dikkate alınmadığını,
c. Davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını,
d.Hesaplamalara esas ücretin hatalı belirlendiğini, davacının ücretinin TL olarak kararlaştırıldığını, bu nedenle alacakların USD üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu,
e. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olduğunu,
f. Uygulanan indirim oranının yetersiz olduğunu,
g. Yargılama gideri ile vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ara dinlenme süresinin tespiti hususundadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.