Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14490 E. 2025/57 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, alt işverenlik ilişkisi içerisinde çalıştığı dönem de dahil olmak üzere kıdem tazminatına esas çalışma süresinin tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının alt işveren işçisi olarak çalışırken asıl işveren tarafından işe başlatılması nedeniyle bir işyeri devri gerçekleştiği ve bu durumda kıdeme bağlı haklar bakımından işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihin esas alınması gerektiği, ayrıca davacının 6111 sayılı Kanun kapsamında başka bir kuruma nakledildiği gözetilerek, kıdeminin tüm çalışma sürelerini kapsayacak şekilde hesaplanması gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/54 E., 2024/928 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/148 E., 2022/560 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ile davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... (davalı ...) işyerinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na göre hizmet alımı adı altında yüklenici firmalar nezdinde 03.04.1996 tarihinde çalışmaya başlayarak 03.01.2004 tarihinde davalı ... kadrosuna geçtiğini, 6111 sayılı Bazı Aalacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (6111 sayılı Kanun) gereği Kasım 2011'den itibaren de İlkadım Belediyesi ile ilişiği kesilerek davalı Millî Eğitim Bakanlığı (davalı Bakanlık) emrinde çalıştırılmaya başlandığını, davacının davalı ... emrinde geçen çalışmasının, alt işveren şirketlerdeki çalışmalarının dikkate alınmaması nedeni ile eksik olarak bildirildiğini ileri sürerek davacının davalı Belediyedeki kıdem süresine ve kıdem tazminatına esas çalışma süresinin tespiti ile çalışma süresine eklenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında iş ilişkisi bulunmadığını, davacının farklı işverenlerde geçen hizmet sürelerinin müvekkili Kurumda geçen çalışmaları ile birleştirilmesinin mümkün olmadığını, davacının kıdeme esas süresinin tespiti talebinde hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacının ihale edilen işler kapsamında şirketler nezdinde çalıştığını, bu nedenle müvekkili Kurum açısından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini savunarak davanın esastan reddini istemiştir.

3. Diğer davalılar, cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun yürürlük tarihinden önce Belediyenin teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmeyen asıl işini alt işverene vermesinin mümkün olmadığı ve davacının alt işveren olarak görünen şirketler nezdinde geçen tüm hizmetlerinin Belediyenin hizmet alanında ve Belediyenin emri altında devam ettiği, böylelikle de alt işverenlerle yapılan sözleşmelerin muvazaalı olduğu, davacının kıdeme esas hizmet süresinin tespiti talebinde ücretinin belirlenmesi ve yıllık izin süresinin belirlenmesi noktasında hukuki yararının bulunduğu, davacının 01.07.1996-31.12.2003 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin davalı ... nezdinde belediye işçisi olarak geçtiğinin tespiti ile bu hizmetlerinin davalı Belediyece bildirilen ihtilafsız kıdem süresine eklenmesi gerektiğinin tespitine, yine davalı Belediyede geçen ve tespitine karar verilen bu hizmetlerin, davalı Belediyece bildirilen ihtilafsız kıdem sürelerine eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacı tarafça muvazaa iddiasında bulunulmadığını, muvazaa iddiası varmış gibi değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, muvazaalı asıl alt işveren ilişkisi kurulmasının söz konusu olmadığını,

b. Davacının alacak davası açabilecekken tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını,

c. Soyut tanık beyanlarının hükme esas alınmayacağını ileri sürmüştür.

2. Davalı Bakanlık vekili temyiz dilekçesinde;

a. Alacak davası açılabilecekken tespit davacı açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını,

b. Muvazaalı bir iş ilişkisi kurulmadığını,

c. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını,

d. Sigortalılığın tespitine ilişkin olarak açılmış olan davada, eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça iş ilişkisine dayalı sigortalılıktan söz edilemeyeceğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının kıdeme esas çalışma süresinin tespitine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

İlk Derece Mahkemesince davacının davalı ... bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin olarak davalı ... ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğu, bu nedenle davacının alt işveren Şirketlerdeki çalışmasının Belediyeye ait işyerinde geçtiği kabul edilerek sonuca gidilmesi, Bölge Adliye Mahkemesince bu gerekçenin yerinde görülmesi hatalı ise de davacının alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken ara vermeksizin asıl işveren tarafından işe başlatıldığı, bu hâlde alt işveren ile asıl işveren davalı ... arasında bir işyeri devri gerçekleştiği, işyeri devrinde işçinin kıdeme bağlı hakları bakımından işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapılması gerektiği, davacının davalı Belediyede çalıştığı sırada da 6111 sayılı Kanun kapsamında diğer davalı Bakanlığa bağlı Samsun İl Müdürlüğüne nakledildiği dosya kapsamı uyarınca sabit olup bu hâlde davacının kıdeminin alt işveren bünyesinde çalıştığı dönemin davalı Bakanlıktaki çalışma süresine dâhil edilmesi suretiyle bütün olarak değerlendirilmesi sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yukarıdaki paragrafta açıklanan gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Davalı Millî Eğitim Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı Belediyeye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.