"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/3199 E., 2024/3083 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 35. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/632 E., 2024/681 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.03.2025 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... ve diğer davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin 19.12.2012-10.08.2016 tarihleri arası davalı işverenliklere ait Umman'da bulunan işyerinde taş ocağı formeni olarak çalıştığını, ücretinin 2.750,00 USD olduğunu, normal vardiya saatlerinin 06.30-17.30, 18.30-05.30 saatleri arası olmasına rağmen davacının gündüz vardiyasında saat 19.30/20.00'ye kadar, gece vardiyasında 07.30/08.00'a kadar çalıştığını, davacının ayda bir gün hafta tatili kullandığını, dinî bayramların ilk günü dışında kalan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... İnşaat San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Umman Sultanlığı kanunlarının uygulanması gerektiğini, yetkili mahkemenin de Umman mahkemeleri olduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının Astaldi-... Ortaklığı olarak faaliyet gösteren Umman işyerinde çalışmaya başladığını, davacının çalıştığı süre boyunca tüm ücretleri ve haklarını aldığını, davacının istifa ettiğini ancak kıdem tazminatının Umman İş Kanunu'na göre ödendiğini, davacının da ibraname imzaladığını, 60 saatlik fazla çalışmanın ücretin içinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, ibranamede işveren olarak sadece diğer davalı Şirketin göründüğünü, iş sözleşmesinde işveren olarak diğer davalı Şirketin yazıldığını, davacının diğer davalı Şirketin işçisi olduğunu, Şirket ile diğer davalı arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığını, kendilerinin Umman'da bir faaliyetinin bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin 25.05.2014 tarihinde feshedildiği, davanın 27.12.2017 tarihinde açıldığı, Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 7. maddesindeki "hak ettiği tarihin üzerinden bir yıl geçmiş ise, işçinin bu Kanun'da belirtilen haklardan herhangi birini isteme hakkı düşer." hükmü gereği kıdem ve ihbar tazminatları yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacakları yönünden 27.12.2017 dava tarihinden geriye doğru bir yıllık dönemi aşan 27.12.2016 tarihinden önceki alacaklarının zamanaşımına uğradığı, Umman Sultanlığı İş Kanunu'na göre talep edilen alacaklar yönünden dava tarihinde hak düşürücü sürenin geçirildiği, hak düşürücü süre içerisinde mahkemeye başvuramama gerekçesine ilişkin delil sunmadığı, hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması sonucunda davanın reddine karar verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda Umman hukukunun uygulanmış olmasının hukuka uygun olduğu, davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu; ne var ki Mahkemenin gerekçeli kararında zamanaşımı ve hak düşürücü süre kavramlarına değinildiği, neticede davanın reddine karar verilmesi yerinde ise de bu ret nedeninin zamanaşımı mı yoksa hak düşürücü süre mi olduğu konusunda tereddüt oluşmasına neden olunduğu, bu tereddüt nedeniyle Mahkeme gerekçesinin usulüne uygun bir gerekçe olmadığı, Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 7. maddesi gereğince davanın fesihten itibaren 1 yıllık sürede açılması gerekli olup dava 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davalı ... vekilinin 5 yıla ilişkin zamanaşımı def'i bulunduğunu, buna göre 1 yıllık zamanaşımı uygulamasının hatalı olduğunu,
b. Davalı ... Şirketinin alacaklardan Türk hukukuna göre sorumlu olduğunu,
c. Uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;
a. Husumet itirazında bulunduklarını,
b. İlk Derece Mahkemesince davacı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i ile davanın süresinde açılıp açılmadığı ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı ... vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... ve ... İnşaat AŞ yararına müştereken takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.