Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14587 E. 2025/58 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi hükmü gereğince C grubu idareci primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesindeki C grubu idareci primi koşullarını sağlamadığı, fiilen kalite kontrol işi yapsa da kalite kontrol mührü kullanmadığı veya elektronik ortamda kalite kontrol operasyon yetkilisi olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kısmi kabul kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1049 E., 2024/1159 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 67. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/468 E., 2024/2 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait 6.Ana Bakım Fabrika Müdürlüğünde motor test atölyesinde (bremze) çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinin 59/d hükmünde yazılı görevi yaptığından 52/d hükmündeki (C) grubu idareci primine hak kazanmasına karşın bu alacağının ödenmediğini beyan ederek idareci primi alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının kalite kontrol görevlisi olmadığını, davacının yaptığı işten kaynaklanan yasal bir sorumluluğu bulunmadığını, işyerinde teknik kontrolü ve kalite kontrolü yapan görevlilere zaten (C) grubu idareci primi ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya kazandırılan teknik bilirkişi raporu doğrultusunda davacının fiilen yaptığı işin kalite kontrol işi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçirildiğini,

2. Davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağından usulden reddi gerektiğini,

3. Toplu iş sözleşmelerinin ilgili maddelerine göre davacının idareci veya kalite kontrol ve teknik kontrol görevlisi olarak görevlendirilmediğini,

4. Davacının yaptığı işten kaynaklanan yasal bir sorumluluğu bulunmadığını beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının, Türk Harb-İş Sendikası ile davalı işveren arasında bağıtlanan 24., 25. ve 26.Dönem Toplu İş Sözleşmeleri'nin 59/d hükmünde tanımlanan görevi yapıp yapmadığı, 52/d hükmünde düzenlenen (C) grubu prime hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı Millî Savunma Bakanlığı ile davacının üyesi olduğu Türk Harb-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin 52. maddelerinin "İdareci primi" başlıklı (d) bendinde "Verilmesini gerektiren sebeplerin geçici olarak ortadan kalkması halinde kalktığı sürece kesilmek, devamlı olarak ortadan kalkması halinde tamamen kesilmek, müktesep bir hak sayılmamak ve başkaca bir ödemeyi etkilememek üzere, bu toplu iş sözleşmesinin 'İşçi İdarecileri ve Görevleri' başlıklı 59 ncu maddesi hükümleri uyarınca ... (3) C grubu işçi idarecisi olarak görevlendirilenlerin fiili çalışma sürelerine %6 oranında idareci primi ödenir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Anılan toplu iş sözleşmelerinin 59. maddelerinin "Kalite kontrol ve teknik kontrol görevlilerine verilecek prim miktarı" başlıklı (d) bendine göre ise "İşyerinde onarım ve imal edilen malzeme ve teçhizatın teknik resmine, projesine, kataloglarına, teknik tarif ve teknik emirlere uygun yapılıp yapılmadığını kontrol eden, performansını imzalayarak sorumluluk yüklenen, kalite kontrol ve teknik kontrol görevlileri ile iş emniyetçilerine C grubu idareci primi verilir."

Toplu iş sözleşmesinin 59/d hükmüne göre idarecilik primine hak kazanan kişi kalite kontrol görevlisidir. Toplu iş sözleşmesinde mühür şartına yer verilmemiş ise de mühür bir ispat aracıdır. Ancak Dairemizce daha önce incelenen benzer dosyalarda; davalı Kurumda 2016 yılında elektronik ortama geçildiği; bu nedenle kalite kontrol işlemi elektronik ortamda yapılmış olabileceğinden, form üzerinde kalite kontrol mührünün bulunmamasının da mümkün olduğu, elektronik ortamda yapıldığında; yapılan kalite işlemine, kalite işine ilişkin operasyon numarası, kalibrasyon işlemine ise kalibre işine ilişkin operasyon numarası verildiği tespit edilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre işçinin, toplu iş sözleşmesinin 59/d hükmüne göre idarecilik primine hak kazanıp kazanmadığı; kalite kontrol mührü kullanıp kullanmadığı ya da 2016 yılında geçilen elektronik ortamda kalite işlem yetkilisi olup olmadığı tespit edilerek belirlenebilir. Dolayısıyla toplu iş sözleşmesinin 59/d hükmüne göre idarecilik primine hak kazanılması için fiilen kalite kontrol işi yapılması yanında ya kalite kontrol mührü kullanılması ya da elektronik ortamda kalite kontrol operasyon yetkilisi olunması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince keşif sonucu bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda davacının kalite kontrol ve teknik kontrol görevlileri kapsamına girdiği ve dolayısıyla (C) grubu idareci primine hak kazandığı belirtilmiş ise de yapılan tespit hatalı olmuştur.

Dairemizce yapılan 22.10.2024 tarihli geri çevirme kararından sonra dosya içerisine ibraz edilen cevabi yazılara göre davacının uyuşmazlık konusu dönemde herhangi bir mühür kullanmadığı ayrıca davacının yaptığı iş ve işlemlerle ilgili olarak elektronik ortamda kalite kontrol işi operasyon yetkilisi olmadığı anlaşılmıştır.

Bu itibarla Mahkemece davanın reddi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.