Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1492 E. 2024/3550 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçinin işçilik alacaklarına karşılık takas mahsup def'i ileri sürmesinin reddedilmesinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davalı işverenin takas mahsup def'ini ispatlayamadığı ve bu def'in dava dilekçesiyle değil, davaya cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiği gerekçesiyle reddetmesi usul ve hukuka uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/184 E., 2023/1051 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin 01.07.1987-18.01.2016 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde garson olarak çalıştığını, emeklilik nedeni ile iş sözleşmesinin sona erdiğini, kıdem tazminatının eksik ödendiğini, sair işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fark kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... (müteveffa), ..., ... vekili cevap dilekçesinde, davacının müvekkillerinin ortağı olduğu restoran işyerinde en son 01.07.2012-15.01.2016 tarihleri arasında çalıştığını, emeklilik nedeni ile iş sözleşmesinin sona erdiğini, kıdem tazminatının ödendiğini, önceki çalışmalarının tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalılar ...(müteveffa) ve ... vekili, davacının, müvekkillerinin ortağı olduğu restoran işyerinde en son 01.07.2012-15.01.2016 tarihlerinde çalıştığını, emeklilik nedeni ile iş sözleşmesinin sona erdiğini, kıdem tazminatının ödendiğini, önceki çalışmalarının tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ...'e usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2018 tarihli ve 2016/242 Esas, 2018/644 Karar sayılı kararı ile; davacının çalıştığı Koço Restoran isimli işyerinin ortakları davalılar ve dava dışı kişiler tarafından adi ortaklık şeklinde işletildiği, davacının hizmet süresinin kesintisiz olduğu, Kurum kayıtlarına göre 01.07.1987-18.01.2016 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığı, davacının son ücretinin net 4.000,00 TL, brüt 5.422,30 TL olduğu, kıdem tazminatında dönem tavan tutarının esas alındığı ve yapılan ödemelerin tenzil edildiği, iş sözleşmesinin emeklilik nedeni ile sona erdiği ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, ispatlanamayan fazla çalışma ücreti talebinin reddedildiği, davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığının anlaşıldığı, davacının kullanmadığı ve karşılığı ödenmeyen 584 gün karşılığı yıllık izin ücretinin tespit edildiği, davalı ... vekilince 12.04.2018 tarihli dilekçe ekinde 20.000,00 TL bedelli davacı imzasını içeren para makbuzu sunulduğu, bu konuda takas mahsup talebinde bulunulduğu, takasa konu paranın davacıya ihtiyacı olduğunu belirtmesi nedeni ile borç olarak verildiğinin iddia edildiği, davacı vekilince bu iddianın kabul edilmediği, söz konusu para makbuzuna konu miktar yönünden iddia ve savunma dikkate alındığında davalının bu paranın davacıya borç olarak verildiğini ispata yönelik delil sunamadığı, ayrıca takas mahsup talebi bir def'i olup davaya cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerektiği, dava konusu olayda ise davalı vekilince cevap dilekçesinde ileri sürülmüş bir takas def'i bulunmadığı, süresinde yapılmış bir takas mahsup def'i bulunmaması da dikkate alınarak davalı ... vekilinin bu iddiasının kabul görmediği, denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazandığı, adi ortaklık nedeni ile davalıların her birinin sorumluluğu borç ödeninceye kadar devam edeceğinden alacağın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 26.05.2022 tarihli ve 2022/1292 Esas, 2022/1303 Karar sayılı kararı ile; davalılar vekilince hâkimin reddi talebinde bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince hâkimin reddi talebinin reddinin usul, kanun ve içtihatlara uygun olduğu, hizmet süresinin, davacının aylık ücretinin ve hükmedilen alacak kalemlerinin hatalı hesaplandığı istinaf sebebi olarak ileri sürülmüşse de hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet süresi, aylık ücret ve alacak kalemlerinin dosyadaki delil durumuna uygun ve denetime açık bir şekilde hesaplandığı, davacıya banka aracılığıyla yapılan ödemenin mahsup edilmesi gerektiğine dair istinaf sebebi yönünden İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki gerekçesinin de kanun ve içtihatlara uygun olduğu, fazla çalışma alacağının reddedilmesinin dosyadaki delil durumuna uygun olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 23.01.2023 tarihli ve 2023/339 Esas, 2023/1183 Karar sayılı kararı ile; davalılar vekili tarafından reddi hâkim sebebi olarak ileri sürülen hususların hiçbirisinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 36 ncı maddesindeki ret sebeplerine girmediği ve 6100 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre talebin reddedilen hâkim tarafından incelenip reddedilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği, süresinde verilen cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülen takas mahsup def’i açısından, takasa konu alacak ile ilgili yeterli inceleme yapılmadan bu hususta dosyaya sunulan deliller değerlendirilmeden eksik inceleme ile bu paranın borç olarak verildiğine dair delil sunulmadığı ve takas mahsup def'inin süresi içinde cevap dilekçesiyle ileri sürülmediği gerekçesiyle talebin reddinin yerinde görülmediği, bu sebeple süresinde ileri sürülen takas mahsup def'i hakkında değerlendirme yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiği, tanıkların ancak davacı ile birlikte çalıştıkları süredeki beyanlarına değer verilebileceğinden ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin dava zamanaşımı da gözetilerek 11.04.2011-30.09.2012 tarihleri arasındaki süre esas alınarak hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada davalı tarafça ileri sürülen takas mahsup talebi yönünden takasa konu miktarın davacının ihtiyacı olduğunu belirtmesi nedeni ile davacıya borç olarak verildiğinin iddia edildiği, aynı oturumda davacı vekilince bu iddianın kabul edilmediği, iddia ve savunma dikkate alındığında; sözkonusu paranın davacıya borç olarak verildiğinin davalı vekilince ispat edilemediği ve takas def'inin reddedildiği, ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden bozma sonrası, bozma doğrultusunda hazırlanan ek raporun esas alındığı, adi ortaklık nedeni ile davalıların her birinin sorumluluğu borç ödeninceye kadar devam edeceğinden alacağın davalılardan müteselsilen alınmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; takas mahsup def'inin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının banka kayıtlarına göre bazı krediler çektiğini bu kredileri kapatmak için işverenden borç aldığını, takas definin kabulü gerektiğini, yargılamada takas mahsup talebinin değerlendirmesi için İstanbul Anadolu 23. İş Mahkemesinin 2019/607 Esas sayılı dosya sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken, bu talebin reddedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının takas mahsup def'inin reddedilmesinin yerinde olup olmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 139 uncu maddesi, 143 üncü maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz nedenlerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.