Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14935 E. 2025/1989 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu işçilik alacaklarına hangi ülke hukukunun uygulanacağı ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından cevap dilekçesinin uzatılması talebinden sonra, süresi içinde uygulanacak hukuk konusunda itirazda bulunulduğu ve bu nedenle Türk hukukunun uygulanmamasının yerinde olduğu, ayrıca dava tarihi dikkate alındığında davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Gürcistan'da bulunan grup Şirketi ...Şirketi nezdinde 27.06.2014-10.12.2016 tarihleri arasında ... Şirketi ... Acaristan bölgesi ... Projesinde... olarak çalıştığını, davacının bu çalışma dönemine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının bulunmadığını, davalı ile grup Şirketi olan dava dışı ... arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında organik bağ bulunduğunu, davacının fazla çalışma yapmasına ve hafta tatili günlerinde çalışmasına rağmen karşılığında ödeme yapılmadığını, iş sözleşmesinin davalı işverence iş bitimi nedeniyle tek taraflı olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 11.09.2014-24.12.2016 tarihleri arasında dava dışı Şirkette çalıştığını, iş sözleşmesinin sona ermesi ile dava dışı Şirketten tüm yasal haklarını alarak işten ayrıldığını, müvekkili Şirketin davacının taleplerinden sorumlu olmadığını, müvekkili Şirketin davacının Gürcistan'a gitmesine aracılık etmediğini, davacının müvekkili Şirket ile Türkiye'de anlaştığı ve Gürcistan'a gönderdiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkili Şirketin işbu davada taraf olamayacağını ve kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili Şirket ile hukuki bağı olmayan davacının işçilik alacaklarını müvekkili Şirketten talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, uyuşmazlığa Türk iş mevzuatının uygulanamayacağını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Gürcistan İş Kanunu'nun 1/2 hükmünde; "Bu kanunun veya diğer özel bir kanunun düzenlemediği iş ilişkileri ile ilgili hususlar, Gürcistan Medeni Kanunu normlarına uygun olarak düzenlenip, yorumlanır" hükmüne yer verildiği, Gürcistan Medeni Kanunu'nun 129/1 hükmünde ise; sözleşmeden kaynaklı alacak taleplerinde zamanaşımı süresinin 3 yıl olarak belirlendiği, somut olayda; davacının iş sözleşmesinin 10.12.2016 tarihinde son bulduğu, iş bu davanın ise 02.09.2020 tarihinde açıldığı, buna göre talep edilen işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu uyuşmazlığa davalı tarafından cevap dilekçesinin uzatılması talebinden sonra süresi içinde uygulanacak hukuk konusunda itirazda bulunulduğu, bu nedenle Türk hukukunun uygulanmamasının yerinde olduğu, dava tarihi dikkate alındığında davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin Yargıtayın emsal içtihatlarına uygun olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak hukuk ve vekâlet ücretine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.