Logo

9. Hukuk Dairesi2024/15099 E. 2025/401 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçi tarafından, haksız fesih edilen iş sözleşmesi nedeniyle kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile diğer bazı ücret alacaklarının tahsili istenmesine karşılık, davalı işveren tarafından zamanaşımı ve ödemelerin yapıldığı gibi çeşitli defilerle davanın reddinin talep edildiği uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazının haklı bulunması, diğer itirazların reddine karar verilmesi ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/197 E., 2024/514 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait yurt dışı şantiyelerinde üst montaj ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız bir şekilde feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret ve davalı işverence karşılanması gerektiği hâlde ödenmeyen yol, sağlık raporu vs. ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının belirli süreli iş sözleşmeleri ile aralıklı olarak çalıştığını, tüm ücretlerinin banka aracılığı ile ödendiğini, belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, müvekkili Şirket tarafından işçilere her iş bitiminde hak etmedikleri hâlde ihbar tazminatı ödemelerinin yapıldığını, bu ödemelerin yapılacak hesaplamadan mahsup edilmesi gerektiğini, davanın haksız kazanç sağlamak adına kötüniyetle açılmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2023 tarihli kararı ile yurda giriş çıkış kayıtları dikkate alınarak davacının 15.10.2004-30.04.2008 tarihleri arasında kesintili olarak ve tamamı yurt dışında geçen toplam hizmet süresinin 10 ay 8 gün olduğu ve ödeme mahsupları dikkate alınarak tasfiye kabul edildiği, 26.08.2008 - 27.10.2012 tarihleri arasında da toplam 1 yıl 6 ay 29 gün hizmet süresinin olduğu, iş sözleşmesinin haksız feshedildiği, her bir kesintili hizmet süresine ilişkin döneme dair ayrı ayrı süreler dikkate alınmak suretiyle ve her birinde yapılan ödemelerin ayrı ayrı mahsubu ile ihbar tazminatının hesaplandığı, dinî bayramların birinci günü hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, yurt dışı giriş çıkış kayıtları göz önüne alınarak hesaplamanın yapıldığı, davacının yol, sağlık raporu vs. ücretine dair herhangi bir delil sunmadığından bu taleplerin ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2023 tarihli kararı ile cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanmasına dair bir itiraz bulunmadığından Türk hukukunun uygulanmasının yerinde olduğu, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmakta olup kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, Mahkemece kabul edilen ücretin ve hizmet süresinin dosya kapsamına uygun olduğu, yol, sağlık vs. giderlerine dair taleple ilgili yapılan masraf tutarlarının davacı tarafından karşılandığına dair dosya kapsamında veri bulunmamakta olup talebin reddinin isabetli olduğu, yapılan indirimin yerleşik uygulamalara uygun olduğu, vekâlet ücretinin kabul ve ret oranlarına göre belirlendiği, yine zamanaşımı hususundaki değerlendirmelerin de yerinde olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2023 tarihli kararının süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalı vekilinin tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının yıllık izin ücretine hak kazanamadığına dair yapılan tespitin eksik inceleme dayalı olduğu ve hüküm altına alınan ihbar tazminatının miktarı konusunda ihtilaf olduğu gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak ek bilirkişi raporu aldırılmış ve yurda giriş çıkış kayıtları ile diğer belgeler hep birlikte değerlendirilerek davacının ödenmeyen yıllık izin ücretinin olduğu tespiti ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak ihbar tazminatının hüküm altına alınması sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Taraf vekilleri lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu,

b. Davacının çalıştığı dönem içerisinde yıllık izinlerini kullanamadığı gibi ücretlerinin de ödenmediğini,

c. Giydirilmiş brüt ücretin tespitinde esas alınan barınma ve yemek yardımının çok düşük olduğunu,

d. İhbar tazminatının eksik hesaplandığını,

e. Hizmet süresinin hatalı hesaplandığını, davacının işe giriş tarihinin 01.11.1997 olduğunu,

f. Davalı işverence boş makbuz, belge senetlere imza attırıldığından bu belgelere itibar edilmemesi gerektiğini,

g. Davacının ücretinin hiçbir zaman düzenli ödenmediğini, eksik ödenen ücret alacakları olduğunu,

h. Davacının tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, bu alacağa uygulanan indirim oranının fahiş olduğunu

ı. Alacakların zamanaşımına uğramadığını,

i. Pol-net kayıtlarına dayanan hesaplamaya davalı tarafça itiraz olmadığından bilirkişice yapılan hesaplamanın usuli kazanılmış hak iddiasına aykırı olduğunu beyan etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Yıllık izin ücretine ilişkin yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu,

b. Kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin mahsuplarının hatalı yapıldığını,

c. Müvekkili tarafından yapılan ödemelerin güncelenmiş değerlerinin tespit edilerek ana para ve faiz toplamının davacının alacakları toplamından mahsup edilmesi gerektiğini,

d. Davacının aylık ücretinin bordrolara göre tam olarak ödendiğini,

e. Almanya'da saatlik çalışma sisteminin esas olduğunu, bir günde en fazla 8 saat, haftada ise 40 saat çalıştırılabileceğini, bir diğer ifade ile bir işçinin Almanya'da ayda 160 saat çalıştırılabileceğini, imzalı ücret bordroları ile de bu durumun sabit olduğunu,

f. İş sözleşmesine göre uyuşmazlık çıkması hâlinde çalışılan ülke mevzuatının, çalışılan ülkede mevzuat bulunmaması hâlinde Türk mevzuatı uygulanacağını,

g. İhbar tazminatının dönemler itibarıyla ayrı ayrı hesaplanmasının hatalı olduğunu beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, yıllık izin ücreti ile vekâlet ücretine ilişkindir.

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davada reddedilen toplam miktara göre İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre davalı lehine 41.075,04 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 41.250,12 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bu hususun gözetilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan “41.250,12” ibaresinin çıkartılarak yerine “41.075,04” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.