Logo

9. Hukuk Dairesi2024/15193 E. 2025/2582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin Rusya şantiyelerinde çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, hangi ülke hukukunun uygulanacağı ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Rusya Federasyonu hukuku olduğu, davacının işçilik alacakları davasını hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2603 E., 2024/2894 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 48. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/41 E., 2024/115 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Rusya şantiyelerinde 2010-2016 yılları arasında en son aylık net 2.900,00 USD ücret ile saha kalfası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini ve iş sözleşmesinden doğan alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının müvekkili Şirketin çalışanı olmadığını, kendilerine husumet yönetilmesinin hatalı olduğunu, Türk hukukuna göre alacak talep edilemeyeceğini, hak ve alacaklarının zamanaşımına uğradığını, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığa Rusya Federasyonu hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nda, işçilik alacaklarına yönelik davalar için hak düşürücü sürelerin düzenlendiği, fesih tarihi ve dava tarihi birlikte nazara alındığında, eldeki davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığa Rusya Federasyonu İş Kanunu uygulanması isabetli ise de davanın zamanaşımı nedeniyle değil de hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin, ayrıca davalı yararına yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

2. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nda zamanaşımı süresinin hatalı olarak değerlendirilip uygulandığını,

3. Yargıtay içtihat değişikliğinin uygulanabilmesi için daha önceden duyurulması gerektiğini,

4. Hakkaniyet gereğince davacı aleyhine arabuluculuk masrafının yükletilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve arabuluculuk giderine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.