Logo

9. Hukuk Dairesi2024/15198 E. 2025/2383 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığı iş sözleşmesinin feshi nedeniyle kıdem, ihbar, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretleri alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği, mahkeme kararının tarafların iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2282 E., 2024/2908 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 28. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/685 E., 2024/159 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait yurt dışında bulunan işyerlerinde işçi/inşaat teknikeri olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı neden olmadan istifa ile feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ortadan kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin cevap dilekçesinde uyuşmazlığa yabancı hukuk uygulanması talebinde bulunmadığı, bu nedenle uyuşmazlığa Türk iş hukukunun uygulandığı, davacının 12.04.2016 - 09.01.2019 döneminde davalının yurt dışı şantiyesinde 2 yıl 8 ay 9 gün çalıştığı, imzaladığı istifa dilekçesi ile ailevi nedenlerle iş sözleşmesini feshettiği, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı, yıllık izinlerinin tamamını kullandığından yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığı, imzalı bordrolarda fazla çalışmalar ve 7 gün çalışmalarının saat olarak tahakkuk edilerek ödendiği anlaşıldığından fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücret alacağı bulunmadığı, tanık beyanlarından davacının Türkiye'nin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının anlaşıldığı, karşılığının ödendiği işveren tarafından yazılı delil ile ispatlanamadığından davacının bu alacak kalemine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. İş sözleşmesinin davacının iradesiyle istifa etmesiyle değil çalışma vizesinin bitmesi nedeniyle işveren tarafından sonlandırıldığını, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının reddinin hukuka aykırı olduğunu,

2. Davacının ücretinin 3.000,00 USD olduğunu, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücretinin ücrete dâhil edilemeyeceğini, bordro hilesi bulunduğunu,

3. Davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti alacağının bulunmadığı yönündeki tespitin isabetsiz olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının ücreti, iş sözleşmesinin feshi, davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 24/1 hükmüne göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı velilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.