Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1961 E. 2024/4633 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, ıslaha karşı yaptığı zamanaşımı def'inin mahkemece dikkate alınıp alınmadığı ve kısmen reddedilen talepler için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin ıslaha karşı yaptığı zamanaşımı def'inin mahkemece değerlendirildiği ancak kısmen reddedilen talepler için vekalet ücretine hükmedilmemesi hususunda eksiklik bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının bu eksiklik giderilmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/389 E., 2021/17 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... (Kardemir AŞ) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Kardemir AŞ bünyesinde ... Müşavirlik Mimarlık Tur. San. ve Tic. AŞ'de (... Müşavirlik Şirketi) topoğraf yardımcısı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin bilgi verilmeden ve gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini ile sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık ücretli izin, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Kardemir AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin ihale yoluyla anahtar teslimi iş yaptırdığını, bu nedenle müvekkili Şirketin davacı ile hukuki bağının bulunmadığını, davacının işçilik alacaklarından sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Müşavirlik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, davaya konu bütün alacakların davacıya ödendiğini ve yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.03.2016 tarihli ve 2014/481 Esas, 2016/138 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Kardemir AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.10.2019 tarihli ve 2017/24373 Esas, 2019/17962 Karar sayılı ilâmı ile; somut olayda, dava ve ıslah dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair hiçbir beyana yer verilmediği, davalı Kardemir AŞ tarafından ıslaha karşı beyan dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu, bu itiraz değerlendirilerek zamanaşımına uğramayan alacak tutarları belirlenip dava ve ıslah tarihine göre faize hükmedilmesi gerekirken davalının zamanaşımı def'i dikkate alınmaksızın taleplerin tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmek suretiyle belirsiz alacak davası şeklinde hükme bağlanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının iş sözleşmesinin 15.10.2014 tarihinde sona erdiği, davanın 26.12.2014 tarihinde açıldığı, alacak tutarlarının 20.01.2016 tarihinde ıslah edildiği dikkate alındığında kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının zamanaşımına uğramadığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32 inci maddesinin sekizinci fıkrasında işçi ücretinin 5 yıllık özel bir zamanaşımı süresine tâbi olduğu, buna göre fazla çalışma alacağı, hafta tatili alacağı ile ulusal ... ve genel tatil ücret alacağı ve ücret alacaklarının yasal düzenleme gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, ulusal ... ve genel tatil ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağı için dava dilekçesinde tek kalemde 100,00 TL istendiği, 50,00 TL'sinin ulusal ... ve genel tatil ücret alacağı için, 50,00 TL'sinin yıllık izin ücreti için istendiği kanaatine varıldığı, dava dosyasına sunulan 27.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda dinî ve millî ... alacağı, fazla çalışma alacağı, hafta tatili alacağı yönünden zamanaşımı hesabı yapıldığı, raporun bilimsel verilere uygun olarak düzenlendiği ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından hükme esas alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Kardemir AŞ vekili isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; ... Müşavirlik Şirketi ile müvekkili Şirket arasındaki sözleşme kapsamında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, diğer davalı Firmanın tamamen kendi sistemi ile çalışma yaptığını, Kardemir AŞ'nin kontrol ve denetimi altında bulunmadığından husumet itirazlarına ek olarak davacının yıllar içindeki tüm çalıştığı şirketlere dava ihbar edilmeden ve bu şirketlerdeki sicil dosyaları celp edilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını; bununla birlikte davacının taleplerinin kısmen reddedilen kısımları için müvekkili Şirket lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden müvekkili Şirket aleyhine olan hesap hataları olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı Kardemir AŞ yönünden ıslaha karşı zamanaşımı def'in dikkate alınıp alınmadığı, alacaklara uygulanan faizin başlangıç tarihi ile davalı Kardemir AŞ yönünden vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderinin doğru şekilde belirlenip belirlenmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 323 ve 326 ncı maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 32, 41, 44, 46, 53 ve 55 inci maddeleri.

3. 492 sayılı Harçlar Kanunu.

4. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Kardemir Karabük AŞ vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davalı Kardemir Karabük AŞ yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği hâlde, bu davalı lehine reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken Mahkemece bu hususun göz önünde bulundurulmaması hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı Kardemir Karabük AŞ'nin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Kardemir Karabük AŞ'nin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasına (14) numaralı bendin eklenmesine ve söz konusu bende “Davalı Kardemir Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.781,42 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.