Logo

9. Hukuk Dairesi2024/2296 E. 2024/4873 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve diğer işçilik alacaklarının hesabı ve ödenmesi ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak davacının feshe bağlı alacaklarının hesaplandığı ve karar verildiği, kararda hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davacının asıl işveren-alt işveren ilişkisinde muvazaa iddiası ve vekalet ücretine ilişkin itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/178 E., 2023/379 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 12.463,44 TL olup bu miktarın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, karar tarihi itibarıyla İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 01.02.2011 - 10.07.2018 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalıştığını, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, asıl işveren Belediye ile ihale alan diğer şirketler arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunu, bu nedenle başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak kanundan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmesi gerektiğini, fazla çalışma yapmasına rağmen kanundan doğan alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, ... yardımı, eğitim yardımı, çocuk yardımı, yemek yardımı, ilave tediye, sendikal ikramiye, giysi yardımı, aile yardımı, yakacak yardımı, yol yardımı, ücret farkı, kart 38 yardımı, ek gıda yardımı, ücret, direksiyon primi, gece çalışması, hafta tatili ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Belediye tarafından ihalesi yapılan işlerde değişik zamanlarda değişik firmalarda çalıştığını, hiçbir zaman Belediye işçisi kadrosunda çalışmadığını, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacının çalıştığını iddia ettiği dönemlere ilişkin ihale alan şirketlerin gerçek hasım olduğunu, bu davanın gerçek hasma yönlendirilmesi gerektiğini, işçinin bütün alacaklarına karşı ihale alan şirketlerin sorumlu olduğunu, davacının açmış olduğu davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2021 tarihli kararı ile; davalı Belediye ile dava dışı ihbar olunanlar ve davacının sigorta kaydının olduğu şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaanın kabul edilmediği ve davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı HKH) ile kadroya geçirildiği, bu kapsamda sulh ve feragat sözleşmesi imzaladığı, sözleşmelerin dosya arasında bulunduğu, taraflar arasındaki feragatin kabul edildiği, hizmet süresinin bir yılın altında kalması sebebi ile kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarının reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 24.11.2022 tarihli kararı ile; kadroya geçmeden önceki çalışmalardan sulh sözleşmesi uyarınca davalı Belediyenin sorumluluğunun bulunmadığı, davalı Belediyenin kadroya geçişten sonra, yalnızca kendi nezdinde geçen çalışma süresi ile sorumlu olduğundan tüm çalışma süresi boyunca asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik istinaf sebebinin incelenmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 26.01.2023 tarihli kararı ile; sözleşmenin sona ermesine bağlı haklar bakımından önceki dönem çalışma süresi de dikkate alınarak çalışma süresinin belirlenmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda davacının feshe bağlı talepleri hesaplanıp davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; asıl işveren alt işveren arasında muvazaa bulunduğunu, davacının baştan itibaren asıl işveren Belediyenin işçisi sayılması gerektiğini ve bu yönde yaptıkları ıslah doğrultusunda talepler hakkında karar verilmesi gerektiğini, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı tarafın temyizi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemeştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının feshe bağlı alacaklarının hesabına ve vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59 uncu maddesi ile 120 ncı maddesinin atfıyla uygulanmaya devam olunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.