Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4894 E. 2024/6477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesabında, işçinin istifa dilekçesi ve yıllık izin kullanımı hususlarının değerlendirilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak davacı işçinin beyanını alıp, yıllık izin belgeleri üzerinde imza incelemesi yaptırarak kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretini hesaplaması usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işyerinde 2005/Temmuz-03.05.2016 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli kamyon şoförü olarak çalıştığını, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 11.04.2012-09.05.2016 tarihleri arasında çalıştığını, istifa ederek işten ayrıldığını, kıdem tazminatına hak kazanmadığını, işyerinde çalışma saatlerinin mesai çizelgesi ile belli olduğunu, fazla çalışmanın söz konusu olmadığını, yıllık ücretli izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2018 tarihli ve 2016/789 Esas, 2018/838 Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 tarihli ve 2019/1056 Esas, 2020/1705 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.04.2021 tarihli ve 2021/4386 Esas, 2021/8587 Karar sayılı kararı ile; imza inkârı bulunmayan 18.04.2011 tarihli istifa dilekçesi ile ilk çalışma döneminin davacı tarafından sonlandırıldığı, istifa dilekçesinin içeriğinden haklı bir nedene de dayanılmadığının anlaşıldığı, 29.06.2006-18.04.2011 tarihleri arasındaki dönemin kıdem tazminatı hesabında dışlanması gerekirken gerekçesi de açıklanmaksızın her iki çalışma dönemi birleştirilerek kıdem tazminatının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, davacının sekiz yılı aşan çalışma süresi içinde hiç izin kullanmadan çalıştığı iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğundan ve ayrıca dosyaya davalı tarafından imzalı yıllık ücretli izin cetveli ile imzalı yıllık izne ayrılma başvuru formları sunulduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi uyarınca hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde Mahkemece davacı asıl çağrılıp imzalı yıllık izin belgeleri de gösterilerek çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusundaki beyanı alındıktan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma doğrultusunda yapılan yargılamada davacı asılın beyanının alındığı, yıllık ücretli izin belgeleri üzerinde imza incelemesi yaptırıldığı, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının yeniden hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili işçiye zorla imzalatılan istifa dilekçesinde itibar edilmemesi gerektiğini, hizmet süresinin eksik ve hatalı hesaplandığını, davalı tarafından dosyaya sunulan hiçbir belgeye itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkiline bir şekilde baskıyla imzalatılan yıllık izin formlarının izin kullanıldığına dair karine olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.