Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5822 E. 2024/9154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, kamu düzenine aykırılık tespit ederek İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırması usulüne aykırı olduğu ve bilirkişi raporunda, işçinin ücreti hesaplanırken asgari ücret üzerine iş sözleşmesindeki oran ve toplu iş sözleşmesindeki zamlar uygulanarak bulunan çıplak brüt ücret üzerinden fark ücret alacağının hesaplanması gerektiği gözetilmeden eksik hesaplama yapıldığı için bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3330 E., 2024/145 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi ile davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/1070 E., 2021/629 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kararın kesin olmadığını, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazılarına uygun olarak davacının ücretine zam yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde talep edilen alacağa hak kazanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçiş aşamasında davacı işçi tarafından imzalanan iş sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmış olduğundan sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının iş sözleşmesinde iş sözleşmesinin 7 nci maddesine göre işçiye her ay brüt asgari ücretin %36 fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağının belirtildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususa dikkat edildiği ve toplu iş sözleşmesinde belirtilen ücret zammının uygulandığı, hesaplamaların usul ve yasaya uygun olduğu, ancak kamu düzeni yönünden yapılan incelemede davalı harçtan muaf olduğu hâlde yargılama gideri olarak harç alınmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle öncelikle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; İlk Derece Mahkemesi kararının harç yönünden kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne ve davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan harcın ise talep hâlinde iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve alacağın hesabı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...

b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;

1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,

2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,

3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında,

duruşma yapılmadan karar verilir."

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK' ya eklenen geçici 23 üncü madde.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesine göre bölge adliye mahkemesi davanın esası ile ilgili olarak üç türlü karar verebilir. Bunlardan ilki, başvurunun esastan reddi; ikincisi yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında; üçüncüsü ise yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında karar vermektir. Kanun hükmü, başvurunun esastan reddi ile aynı anda yeniden esas hakkında veya düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına imkân tanımamaktadır. Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355 inci maddesine göre bölge adliye mahkemesi, istinaf sebepleri ile bağlı ise de kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetebilir. Ancak anılan düzenleme tamamen incelemenin kapsamına ilişkin olup bölge adliye mahkemelerince 353 üncü madde gereğince kurulacak hükmün şekline etkili değildir. Bu bakımdan bölge adliye mahkemesince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine aykırılık hâlleri bakımından ayrım yapılarak Kanun'da yer verilmeyen şekilde hüküm kurulması mümkün değildir. Kaldı ki kamu düzenine aykırılık bakımından bir inceleme yapılabilmesi de istinaf başvurusunun kabulüne bağlıdır. Örneğin 6100 sayılı Kanun'un "Ön inceleme" başlıklı 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde "başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilmemesi" hâline yer verilmiştir. Bu hâlde bölge adliye mahkemesince 353 üncü madde gereğince sadece kamu düzenine aykırılık bağlamında inceleme yapıldıktan sonra yine başvurunun esastan reddine veya kabulüne karar verilerek hüküm kurulmaktadır.

3. Belirtilen sebeplerle taraflardan birinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler ve kamu düzenine aykırılık bakımından yapılacak incelemenin sonucunda, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını yahut düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını gerektiren bir hâl tespit edildiği takdirde artık istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemez.

4. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince; sadece davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden resen yapılan inceleme neticesinde, davalı harçtan muaf olmasına rağmen harca mahkum edilmesinin hatalı olduğu belirtildikten sonra, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu yöntemle hüküm kurulması yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırı olup karar bu yönüyle hatalı olmuştur.

5. Esasa yönelik olarak ise; somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda asgari ücret üzerine iş sözleşmesindeki oran ve bulunan ücrete de 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nde yer alan %4 oranındaki zamlar uygulanmak suretiyle ödenmesi gereken aylık çıplak brüt ücret belirlenmiş, bu ücrete bordrolarda o ay için yer alan resmî tatil ücreti, yakacak yardımı, fazla çalışma ücreti gibi ücretler dâhil edilerek aylık brüt ücret tespit edilmiş, vergi kesintileri yapıldıktan sonra belirlenen aylık net ücrete asgari geçim indirimi dahil edilerek ve bireysel emeklilik kesintisi yapılarak ödenmesi gereken aylık net ücret belirlenmiştir.

6. Davacının alması gereken ücreti; günlük asgari ücret üzerine iş sözleşmesindeki oran ve bulunan ücrete de 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nde yer alan %4 oranındaki zamlar uygulanmak suretiyle belirlenmeli, çıplak brüt ücret üzerinden fark ücret alacağı hesaplanmalıdır. Belirtilen husus gözetilmeden hatalı hesap içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.