"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/335 E., 2023/602 K.
MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/82 E., 2016/60 K.
MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/449 E., 2016/359 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ve davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre davalı aleyhine tespit edilen ve temyize konu edilen toplam miktar 7.918,31 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığından davalının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Müdürlüğünün ait işlerde sözleşme ile faaliyet gösteren diğer davalı ... İnşaat ve Tic. AŞ (... AŞ) işyerinde çalışmakta iken iş sözleşmesinin feshedildiğini, asıl işveren ve alt işveren arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olup müvekkilinin işe giriş tarihinden itibaren asıl işverenin işçisi kabul edilmesini gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı ... ve dava dışı Şirket arasındaki asıl işveren, alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve asıl dava ile bu davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
3. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu davacının davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve asıl dava ile bu davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı ile yapılan yapım ihalesi sonucu sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre diğer davalı yanında çalışan işçilerin hak ve alacaklarından sorumlu olmayacaklarını, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumetin yanlış tarafa yöneltildiğini, Kurumun işveren sıfatının bulunmadığını, diğer davalı Şirket ile muvazaa ilişkisinin bulunmadığını savunarak davaların reddini istemiştir.
2. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.06.2016 tarihli ve 2013/607 Esas ve 2016/936 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilince işbu dosyada yargılama sırasında muvazaa iddiasında bulunulduğu ve muvazaa hususunun resen araştırıldığı, davalıları TTK Genel Müdürlüğü ve ... AŞ olan 30 civarında açılan işe iade davasında yine davacı vekili tarafından muvazaa iddiasının gündeme getirildiği, Mahkemelerce verilen kararların temyizi üzerine Yargıtayın pek çok kararında davalılar arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunun tespit edildiği, muvazaa tespitine ilişkin emsaller dikkate alınarak yargılamaya devam edildiği, davacının davalı işyerinde davalı ... asıl işveren, davalı ... AŞ alt işveren olmak üzere işçi olarak çalışırken iş sözleşmesinin feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.06.2020 tarihli ve 2017/27248 Esas, 2020/5700 Karar sayılı kararı ile; davacının tüm, davalı ... Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek muvazaa araştırması yapılmasına yönelik olarak Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 03.12.2020 tarihli ve 2020/403 Esas, 2020/469 Karar sayılı kararıyla; Mahkemelerinin aynı gerekçe ile bozulan emsal dosyasında alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, TTK Genel Müdürlüğü ile birlikte davalı ... AŞ'nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle dava ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 07.04.2021 tarihli ve 2021/3208 Esas, 2021/7738 Karar sayılı kararı ile; bozma kararında belirtilen şekilde araştırma yapılmadan ve bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14.12.2022 tarihli ve 2021/383 Esas ve 2022/570 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma kararı, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre galeri sürme işinin alt işverene gördürülebileceği, salt bu nedenle ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, Yapım İşi Şartnamesi'nin 35 inci maddesi dikkate alınarak belirlenen ücret doğrultusunda yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı belirtilerek asıl davanın kabulüne ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 07.06.2023 tarihli ve 2023/4948 Esas, 2023/8779 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, sözleşmenin tarafı olmayan davacı lehine ihale sözleşmesinin eki mahiyetinde olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 35 inci maddesine dayanılarak ücretin tespiti ve belirlenen bu ücret esas alınmak suretiyle alacakların hesaplanarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma kararı, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre galeri sürme işinin alt işverene gördürülebileceği, salt bu nedenle ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının Yapım İşi Şartnamesi'nin 35 inci maddesinden faydalanmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek asıl davanın kabulüne ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, daha önce verilen kararlar ile muvazaanın kesinleştiğini, Mahkemece asıl işveren alt işveren ilişkisine göre verilen kararın adil yargılanma ... ihlal ettiğini, aradaki ilişkinin muvazaalı olmadığının kabulünde dahi Yapım İşleri Şartnamesi gereğince emsal işçiye göre ücretinin belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ikramiye, kömür yardımı ve ilave tediye alacaklarının da verilmesi gerektiğini, alacaklara temerrüt tarihinden faiz hükmedilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Müdürlüğünün temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; Yapım İşleri Şartnamesi'ne dayalı olarak talepte bulunulup bulunulamayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 129 uncu maddesi şöyledir:
"Kendi adına sözleşme yapan kişi, sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa, edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebilir.
Üçüncü kişi veya üçüncü kişiye halef olanlar da, tarafların amacına veya örf ve âdete uygun düştüğü takdirde edimin ifasını isteyebilirler. Bu durumda, üçüncü kişi veya ona halef olanlar bu ... kullanmak istediklerini borçluya bildirdikten sonra, alacaklı borçluyu ibra edemeyeceği gibi, borcun nitelik ve kapsamını da değiştiremez.
"
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı ... Müdürlüğünün Temyizi Yönünden;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı Davalı ... Müdürlüğüne iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.