"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/355 E., 2024/634 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/320 E., 2023/942 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlıkça, 01.07.2022 tarihli başvuru üzerine davalı Sendikanın ... İş Ortaklığı Ticari İşletmesinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğuna ilişkin 21.07.2022 tarihli ve 150395 sayılı yetki tespit yazısı düzenlendiğini, söz konusu yetki tespit yazısının müvekkiline 23.07.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz dilekçesinin görevli makama kayıt ettirilerek yasal süresi içinde davanın açıldığını, davalı Bakanlıkça düzenlenen yetki tespit yazısının ... İş Ortaklığı Ticari İşletmesine ilişkin olarak yazıldığını ancak söz konusu ticari işletmenin bir tüzel kişiliği bulunmadığını, iş ortaklığını ... Kurumsal Hiz. San. ve Tic. AŞ ve ... Yapı İnş. AŞ isimli Şirketlerin oluşturduğunu, daha sonradan bu İş Ortaklığının tür ve ünvan değiştirerek ... Kurumsal Hizmetler Lojistik AŞ adı altında faaliyetini sürdürmekte olduğunu, bir an için davalı Sendikanın yetkili olduğu düşünülse dahi işveren tarafı olarak toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkili bir tüzel kişiliğin söz konusu olmadığını, Bakanlıkça düzenlenen yetki tespiti yazısında, 01.07.2022 başvuru tarihi itibarıyla Şirkette çalışan işçi sayısının dört olarak tespit edildiğini, ancak bu rakamın hatalı olduğunu, müvekkillerine ait işyerlerinin dikkate alınmadığını, davalı Sendikanın yeterli çoğunluğu sağlayamadığını, Bakanlıkça tespit edilen üye sayısının hatalı olduğunu, yetki tespiti incelemesi yapılırken müvekkili Şirketlerin tüm işyerlerinin değerlendirilmesi gerektiğini iddia ederek Bakanlığın 21.07.2022 tarihli ve 150395 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın
yasal süresi içinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerektiğini, yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, sendika üyesi olmanın serbest olduğunu, hiç kimsenin sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamayacağını, yetki tespitinde işverene ait iletişim işkolunda kurulu bulunan işyerlerinin dikkate alındığını, davalı Sendikanın başvuru tarihi olan 01.07.2022 tarihi itibarıyla kanunun aradığı yeterli çoğunluğu sağladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yetki tespitinin davacılara 23.07.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde ve görevli makama kayıt ettirilerek usule uygun şekilde açıldığı, 21.07.2022 tarihli yetki tespit yazısında davalı Bakanlık tarafından diğer davalı Sendikanın ... İş Ortaklığı Ticari İşletmesinin 1347203.006 ve 1347103.034 SGK sicil numaralı işyerleri için işletme toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları sağladığının tespit edildiği, başvuru tarihi itibarıyla davalı Sendikanın işkolu barajını aştığı, işveren ... İş Ortaklığı Ticari İşletmesinin tür ve ünvan değişikliği ile ... adını aldığı, toplu iş sözleşmesinin tarafı olma yönünden tüzel kişiliğin bulunması şartı bulunmadığı, yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla ... İş Ortaklığı Ticari İşletmesinin iletişim işkolunda faaliyet gösterdiği, tür değişikliği ile iş ortaklığının devamı olacak şekilde ... Kurumsal Hizmetler Lojistik AŞ olarak faaliyetine devam ettiği, SGK dönem bordroları ile sendika üyelik belgelerine göre işverene ait 1347103.034. SGK sicil numaralı işyerinde 2 işçi, 1347203.006 SGK sicil numaralı işyerinde ise 2 işçi olmak üzere toplam 4 işçi çalıştığı, bu işçilerin davalı Sendika üyesi oldukları, başvuru tarihi itibarıyla davalı Sendikanın işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapmak için kanunun aradığı yeterli çoğunluğu sağladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; İlk Derece Mahkemesince eksik incelemeyle karar verildiğini, yetki tespitinde değerlendirilen İş Ortaklığı ile şu an tüzel kişiliği bulunan Şirketin farklı olduğunu, davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetinin bulunmadığını, tüm işyerleri esas alınarak çalışan işçi sayısının tespit edilmesi gerektiğini, sendikaya üye olan kişilerin sayısının gerçeği yansıtmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları taşıyıp taşımadığının uyuşmazlık konusu olduğu, dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davanın yasal süresi içerisinde açıldığı, işverenin faaliyetine devam ettiği iki işyeri için davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları taşıdığı, davacıların istinaf itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalı Bakanlığın yetki tespit yazısının tüzel kişiliği bulunmayan ve hâlen cari olmayan İş Ortaklığı adına verildiğinden geçerli sayılamayacağını, yetki tespitine esas alınan işçi ve üye sayısının hatalı olduğunu, davalı Sendikanın işkolu barajını aşamadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.