Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6579 E. 2024/9960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davalı spor kulübü ile organik bağı bulunmadığı iddiası karşısında, davacının ücret alacağından sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin davalı spor kulübüne sağladığı imkanlar ve mali destekler nedeniyle, davacıda alacaklarının belediye tarafından karşılanacağına dair haklı bir güven oluştuğu gözetilerek, güven sorumluluğu ilkesi uyarınca belediyenin ücret alacağından sorumlu tutulmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/662 E., 2024/454 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 5. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/632 E., 2022/41 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılardan ... (Belediye) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan Belediye vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kulüpte erkek A takımı kondisyoneri olarak 2016-2017, 2017-2018 ve 2018-2019 basketbol sezonları için ayrı ayrı ... Federasyonu (...) tek tip sözleşmesini imzaladığını, aylık net ücretinin tip sözleşmeler ile belirlendiğini ancak ücretlerinin eksik ödendiğini hatta bazı ayların hiç ödenmediğini, bu sebeple 28.09.2018 tarihinde imzalanan 2018-2019 sezonu tek tip sözleşmesinin 30.11.2018 tarihli sulh protokolünde yazılı şartların yerine getirilmesi şartı ile feshedildiğini, bu protokolde yer alan ödeme planına uyulmaması durumunda 2018-2019 sezonu tek tip sözleşmesindeki alacakların geçerli olacağının kararlaştırıldığını, bu protokole uyulmadığından 2018-2019 sezonu tek tip sözleşmesindeki ücret alacaklarına ilişkin hakların tekrar geçerli hâle geldiğini, davalılar arasında organik bağ bulunduğundan dava konusu taleplerden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, davalılardan ücret alacağının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, Belediyenin sözleşmenin tarafı olmadığını ve diğer davalı ile arasında bağlantı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... (Spor Kulübü) süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Belediye tarafından "İstiklal Mah. Ozan Sk. No: 27/B ..." adresinde bulunan ... Altyapı Tesislerinin kira bedeli olmaksızın 2016 yılında Spor Kulübüne tahsis edildiği, davalı Spor Kulübünün yönetimindeki O.B, Y.T., E.Ş., A.O.A., V.Ç., Y.E.E., R.Ö., Ö.A., M.A. ve T.V'nin Belediye çalışanı oldukları, diğer davalı Spor Kulübünün medikal malzeme giderlerinin Belediye tarafından karşılandığı ve davalı Spor Kulübüne diğer davalı ... tarafından aktarılan paraların dökümünün gönderildiği hususlarının tespit edildiği belirtilerek, dosya kapsamı ve tanık anlatımlarına göre davalı Spor Kulübü diğer davalı ... tarafından sevk ve idare edildiğinden davacının alacaklarından birlikte sorumlu oldukları, davacının banka dökümünün tetkikinde bakiye ücret alacağının bulunduğunun sabit olduğu ve ödendiğinin ispat yükü kendilerinde olan davalı taraflarca ispat edilemediği, 30.11.2018 tarihli protokolün 5 nci maddesine göre davalı Spor Kulübü tarafından ödemeler yapılmadığından 2018-2019 sezonu tek tip sözleşmesindeki alacakların geçerli hâle geldiği ve davacının bakiye ücret alacağının davalılar tarafından ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılardan Belediye vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davacının, Spor Kulübünde kondisyoner olarak belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, Spor Kulübü ile Belediyenin ayrı tüzel kişilikleri olduğunu ve aralarında hukuki veya fiili herhangi bir bağlantı olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar arasında organik bağın varlığına delalet eden ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde ayrıntılı olarak tespit edilen hususlar ile davalı Spor Kulubü yöneticilerinin bir kısmının diğer davalı Belediyeyle görev ilişkileri birlikte değerlendirildiğinde, davalılar arasında organik bağın varlığının ve dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi kabulünün dosya içeriğine uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Belediye vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalılardan Belediyenin pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı ve bu bağlamda dava konusu yapılan ücret alacağından sorumlu olup olmayacağı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 14 ncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Güven kavramı; temelinde dürüstlük, samimiyet kavramlarını barındıran ekonomik, sosyal ve kültürel bir kavramdır. Hukuk, uyuşmazlıkların çözümünü zaman zaman güven kavramında ve taraflar arasındaki kaynağını dürüstlük kuralından alan güven ilişkisinde bulmaktadır ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2019 tarihli ve 2015/21-2372 Esas, 2019/1420 Karar sayılı ve 06.10.2020 tarihli ve 2016/(21)10-1602 Esas, 2020/711 Karar sayılı kararları).

3. Güven teorisi, her iki tarafın menfaatleri arasında denge kurmayı amaçlar ve kaynağını dürüstlük kuralından alır. Kendine özgü mahiyet arz eden güven sorumluluğu bir kişinin veya kuruluşun davranışlarıyla başkalarında yarattığı haklı beklentiler nedeniyle oluşan güven ilişkisinden kaynaklanır. Temeli Alman Borçlar Kanunu’nda yer alan, borçlar hukuku mevzuatımızda düzenlemesi bulunmamakla birlikte gerek Türk hukukunda gerekse İsviçre hukukunda kendisine uygulama yeri bulan bu teori; bir kimsenin kendi yarattığı dış görünüşün meydana getirdiği sonuçlara kendisinin katlanmasının gerekliliği, aksi yönde bir düşüncenin iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği kabulüne dayanır. Bu kapsamda yorum sırasında güven teorisinin uygulanması 4721 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesinin gereğidir. Kanunun getirdiği güvenin korunmasına ilişkin hükümler yanında, tarafların sözlü veya yazılı davranışları da bu güven ortamını sağlayabilir. Sağlanan güvenin, güven sorumluluğu kapsamında hukuken korunması gerekir (YHGK, 2015/21-2372 E., 2019/1420 K.; 2016/(21)10-1602 E., 2020/711 K.).

4. Güven sorumluluğunda taraflar birbirlerinden bekledikleri güveni boşa çıkarmamalıdır. Bu itibarla güven teorisi hukuki güven, istikrar ve hakkaniyet düşüncesini esas alır. Hukukun bir amacı da kişilerin gerek birbirleriyle gerekse Devlet ile olan ilişkilerde güven ve sürekliliği sağlamaktır (YHGK, 2015/21-2372 E., 2019/1420 K.; 2016/(21)10-1602 E., 2020/711 K.).

5. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça, davalı ... ile davalı Spor Kulübü arasında organik bağ bulunduğu, Spor Kulübünün logosu ile Belediyenin logosunun aynı olduğu, Spor Kulübünün başkanının aynı zamanda Belediyede de görevli olduğunu ileri sürülerek ücret alacağından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını iddia edilmiştir. Davalı ... ise husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince davalılar arasında organik bağ bulunduğu gerekçesi ile davalı Belediyenin istinaf başvurusu esastan reddine karar verilmiştir.

6. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı ... ile Spor Kulübü arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davalı Belediyeye sorumluluk atfedilmesi hatalı ise de özellikle 5393 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin (b) bendini aşan bir şekilde davalı Spor Kulübüne alt yapı tesislerinin kira bedeli olmaksızın tahsis edildiği ve Spor Kulübüne para aktarıldığı ayrıca tüm dosya kapsamından iş ilişkisi sırasında davacı tarafta davalı Belediyenin sunduğu imkânlardan, hak ve alacaklarının Belediye tarafından karşılanacağına dair güven oluşturulduğu anlaşılmakla güven teorisi uyarınca davalı Belediyenin sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın yukarıdaki paragraflarda yer alan ilave gerekçelerle onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.