Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6807 E. 2024/8340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 375 sayılı KHK’nın geçici 24. maddesi uyarınca belediye şirketinde kadroya geçen işçinin hangi toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı ve işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin kadroya geçiş tarihinden sonra da geçiş anında tabi olduğu alt işveren toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu sözleşmeden yararlanması gerektiği, sonrasında ise 375 sayılı KHK gereğince belirlenen çerçeve toplu iş sözleşmesine tabi olacağı, mahkemenin ise bu hususa aykırı hesaplama yaptığı gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/342 E., 2024/127 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediyeye ait işyerinde alt işveren davalı Şirketler nezdinde temizlik araçları operatörü olarak 04.10.2010-09.09.2019 tarihleri arasında çalıştığını, net ücretinin 3.500,00 TL olduğunu, ancak davalı Belediye ve alt işveren Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunu ve geçerli olarak kurulmadığı için davacının davalı Belediyenin işçisi sayılması ve Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmelerinden yararlanması gerektiğini, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle son bulduğunu, davacıya bir kısım tazminat ödemeleri yapıldığını, fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı fark alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ilave tediye, ödenmeyen ücret alacağı ile ücret farkı alacağı ve aile yardımı, çocuk yardımı, yemek yardımı, yol yardımı, giyim yardımı, yakacak yardımı, pazar çalışması, ek gıda yardımı, sendikal ikramiye, bilet yardımı ve ek gıda yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet nedeniyle reddi gerektiğini, muvazaa iddiasının gerçeği yansıtmadığını, kıdem tazminatı yönünden davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının diğer Şirketlerden sorulması gerektiğini, davacının Belediyeden hizmet alım işi üstlenen firmalarda çalıştığını, dolayısıyla ihbar olunan Şirketler işçisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2021tarihli ve 2019/508 Esas, 2021/313 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, ihale sözleşmeleri, davalıların tâbi olduğu mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı ... Belediyesinin belirtilen işi alt işverene vermesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi uyarınca mümkün olduğu ve geçerli ve muvazaaya dayanmayan bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, Belediye ile Sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin hükümlerine göre hesaplanan bakiye kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazandığı, yine ilgili toplu iş sözleşmesine göre ikramiye ve ilave tediye alacağının bulunduğu, tanık beyanlarına haftanın 4 günü 07.30-19.00 ve 2 günü 07.30-16.30 saatleri arasında çalıştığı tespit edilen davacının haftalık 11 saat fazla çalışmasının bulunduğu, dinî bayramların 2 günü dışında resmî tatillerde çalıştığı, toplu iş sözleşmelerine göre hesaplanan yakacak yardımı, yemek yardımı, giyim yardımı, aile ve çocuk yardımı, yol yardımı, ek gıda yardımı, sorumluluk zammı, temizlik yardımı alacaklarına hak kazandığı, celbedilen belgeler, dinlenen tanık beyanları, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı ve pazar çalışması da bulunduğu, bu doğrultuda hesaplanan hafta tatili ve pazar çalışması alacağı talebinin kabulüne karar verildiği, ücret farkı, ücret kesintisi, eğitim yardımı ve bayram yardımı alacağına yönelik taleplerin ise celbedilen belgeler, geçerli ve muvazaaya dayanmayan bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin varılığının kabul edilmesi, toplu iş sözleşmelerinde bayram ve eğitim yardımı ödeneceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2022 tarihli ve 2021/2058 Esas, 2022/2096 Karar sayılı kararı ile; davacı işçi ile davalı Belediye arasındaki hukuki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının muvazaalı olarak istihdam edildiği hususunun davacı tarafından ispat edilemediği, davacının talep etmiş olduğu işçilik alacaklarının hesaplanmasında alt işveren Şirketler ile Hizmet İş Sendikası arasında imzalanan ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla son şekli verilen toplu iş sözleşmesinin esas alındığı, davacı vekilinin temelini muvazaa iddiasında dayandırdığı bu istinaf sebebinin yerinde olmadığı, davacı tarafça talep edilen alacakların alt işveren Şirketler ile imzalanan toplu iş sözleşmelerine göre belirlendiği, ıslah dilekçesi ile zamanaşımı gözetilerek talepte bulunulduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 06.03.2023 tarihli ve 2023/487 Esas, 2023/3120 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece davacının üyesi bulunduğu Sendika ile alt işveren Şirketler arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiği kanaatine varıldığı, ancak dosya içeriğinde alt işveren Şirketler ile Sendika arasında bağıtlandığı iddia olunan toplu iş sözleşmeleri yer almadığı gibi gerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekse, davalı Belediye ile Sendika arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesine göre hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, ayrıca sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasındaki feragat ve sulh beyanlarına hukuki değer atfedilmesi gerektiği, bu tür beyanların varlığı hâlinde, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) doğrultusunda sürekli işçi kadrosuna geçiş yapılan tarihe kadar olan dönem için gerek bireysel iş sözleşmesinden gerekse toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklardan İdarenin sorumlu tutulamayacağı, davacının sürekli işçi kadrosuna geçmeden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışmalarının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonraki çalışmaları ile birlikte değerlendirilmesi ve sözleşmenin sona ermesine bağlı haklar bakımından önceki dönem çalışma süresi de dikkate alınarak hesaplamaya esas sürenin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda değerlendirme yapılmak suretiyle ek rapor alınarak, davalı ... ile davacının kayden işvereni görünen alt işveren Şirketler arasında muvazaaya dayanmayan bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, geçerli olduğu kabul edilen sulh sözleşmesi gereği davacının feshe bağlı olmayan alacaklar yönünden 01.04.2018 tarihinden öncesine ilişkin hak ve alacak talebinde bulunamayacağı, davacının 15.11.2013 tarihinde Hizmet İş Sendikasına üye olduğu, kadroya geçerken sulh sözleşmesi imzalandığı hususları dikkate alındığında; bakiye kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı, ücret farkı alacağının ve ücret kesinti alacağının bulunmadığı, davacının eda ettiği yemin beyanı da dikkate alınarak yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, toplu iş sözleşmesi gereği hak kazandığı anlaşılan ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacaklarının bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarlarda hüküm altına alındığı, dosya kapsamına göre sübut bulmayan pazar çalışması alacağı talebinin reddine karar verildiği, çocuk yardımı, yemek yardımı, yakacak yardımı, bilet/yol yardımı ile bayram yardımı alacaklarının da aynı şekilde bozma kararı sonrası dosyaya getirtilen toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yapılan hesaplamalar doğrultusunda kısmen kabulüne karar verildiği; eğitim, giyim, aile, ek gıda, temizlik yardımı, sorumluluk zammı alacağının bulunduğunu belirterek talepte bulunmuş ise de toplu iş sözleşmesi kapsamında eğitim, giyim, aile, ek gıda, temizlik yardımı, sorumluluk zammına ilişkin ödeme yapılacağı hususunda herhangi bir hüküm bulunmadığından davacının bu taleplerinin ayrı ayrı reddine dair davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı ile dava dışı yükleniciler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını ve kıdem tazminatına hak kazanmadığını, iddia ettiğinin aksine kesintisiz çalışması bulunmadığını, buna rağmen bilirkişi tarafından çalışmanın kesintisiz olduğu kabulu ile hesaplama yapıldığını, konuya ilişkin emsal yargı karalarında da belirtildiği gibi müvekkili İdarenin uyuşmalık konusu yapılan alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, ücret konusundaki kabulün eksik ve hatalı incelemeye dayandığını, davacının çalıştığı Şirketlerce dosyaya sunulan cevaplardan ve ekinde sunulan ücret bordrolarından da anlaşılacağı üzere tüm hakları kendisine ödendiğini, herhangi bir bakiye hak ve alacağının bulunmadığını, kıdem tazminatına hak kazanamayacağı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının ücret bordrolarını itirazı kayıtsız imzaladığını, ödenmeyen işçilik alacağı bulunmadığını, bilirkişi raporundaki hesaplamaları kabul etmediklerini, davacı tanıklarının davalıya karşı davası olan tanıklar olduğunu ve beyanlarının esas alınamayacağını, ıslah zamanaşımının değerlendirilmesi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesindeki talepler dikkate alındığında hükmedilen faiz türünü kabul etmediklerini, sulh ve feragat sözleşmelerinin varlığına rağmen davacı lehine hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, hüküm altına alınan yargılama harç giderlerinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 375 sayılı KHK'nın geçici 24 üncü maddesi uyarınca dava dışı Belediye şirketinde kadroya geçen davacının yararlanması gereken toplu iş sözleşmelerinin tespiti ile talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkaraları ile 41 ve 47 nci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile ile 375 KHK'ya eklenen geçici 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrası söyledir:

"...

Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden; geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmadığından işçi statüsüne geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu iş sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki şirketlerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki şirketlerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir."

4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) "İşyerinin veya bir bölümünün devri" kenar başlıklı 38 inci maddesi şöyledir;

"(1) İşletme toplu iş sözleşmesi kapsamında olan ya da toplu iş sözleşmesi bulunan bir işyeri veya işyerinin bir bölümünün devrinde, devralan işverenin aynı işkoluna giren işyeri veya işyerlerinde yürürlükte bir toplu iş sözleşmesi var ise; devralınan işyeri veya işyerlerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder. Devralan işverenin işyeri ya da işyerlerinde uygulanan bir toplu iş sözleşmesi yok ise; devralınan işyerinde yürürlükteki toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, yeni bir toplu iş sözleşmesi yapılıncaya kadar toplu iş sözleşmesi

hükmü olarak devam eder.

(2) Toplu iş sözleşmesi bulunmayan bir işyerinin işletme toplu iş sözleşmesi tarafı olan bir işverence devralınması durumunda işyeri, işletme toplu iş sözleşmesi kapsamına girer."

5. Anayasa Mahkemesinin 17.04.2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 27.12.2023 tarihli ve 2018/96 Esas, 2023/222 Karar sayılı iptal kararı.

6. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 153 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir.

“...

İptal kararları geriye yürümez.

Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.”

3. Değerlendirme

1. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (5) numaralı paragrafında yer verildiği üzere, 17.04.2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 27.12.2023 tarihli ve 2018/96 Esas, 2023/222 Karar sayılı iptal kararı ile; 375 sayılı KHK'nın geçici 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda Anayasa Mahkemesinin iptal kararının eldeki gibi kesin hüküm hâlini almamış derdest dosyalar yönünden uygulanması zorunludur.

Açıklanan durum karşısında; davacı işçinin sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında imzalandığı sulh sözleşmesinde daha önce alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin verdiği feragat beyanına, davalı Belediye yönünden hukuki değer atfedilerek, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtiği tarihten önceki çalışma dönemi için talepte bulunamayacağı yönündeki kabulün yasal dayanağı kalmamıştır. Ne var ki davacı tarafça hükme karşı temyiz talebinde bulunulmadığından, temyiz eden tarafın sıfatı gözetilerek bu husus bozma sebebi yapılamıştır.

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 375 sayılı KHK' nın geçici 24 üncü maddesinin ve bu KHK gereğince 30.06.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu iş sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 30.06.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta olan, gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu iş sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle, 02.04.2018 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu iş sözleşmesinin bitimini müteakip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu iş sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir.

4. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı Belediye nezdinde alt işverenler nezdinde çalışmaktayken 696 sayılı KHK gereğince 01.04.2018 tarihinden itibaren, ihbar olunan ... Belediyesi Temel İhtiyaç Maddeleri Ticaret ve Sanayi İşletmeleri AŞ (... Belediyesi Temel İhtiyaç AŞ) bünyesinde çalışmaya başlamış ve 09.09.2019 tarihinde emekli olarak işten ayrılmıştır. Davacının adı geçen işveren nezdindeki istihdamının 375 sayılı KHK'nın geçici 24 üncü maddesine dayalı olarak gerçekleştiği uyuşmazlık dışıdır.

Bu durumda yukarıda yer verilen ilkeler ve 6356 sayılı Kanun'un 38 inci maddesi gereğince, davacı işçinin sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihinde yararlanmakta olduğu alt işverenin toplu iş sözleşmesi mevcut ise kadroya geçiş tarihinden sonra da, bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerekir. Söz konusu toplu iş sözleşmesinin bitiminden sonra ise kendiliğinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine (Çerçeve Toplu İş Sözleşmesi) tâbi olacağından, işyerinde uygulanmakta olan bir başka toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir.

5. Dosya içeriğine göre davacının, 01.05.2017-15.09.2017 tarihleri arasında ihbar olunan alt işveren şirketlerden ... Danış Belg. Tem. Yemek Hizm. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.-Arc. Ltd. Şti.'nin oluşturduğu İş Ortaklığı (... İş Ortaklığı) nezdinde çalıştığı, 16.09.2017 tarihinde ise Tekten Grup Taahhüt AŞ (Tekten Şirketi) bünyesinde çalışmaya başladığı ve 31.03.2018 tarihine kadar burada çalışmaya devam ettiği, 01.04.2018 tarihinde ise 375 sayılı KHK gereğince, ... Belediyesi Temel İhtiyaç AŞ nezdinde kadroya geçişinin yapıldığı anlaşılmaktadır.

6. Bu durumda alt işverenler arasında işyeri devri bulunduğu kabul edilerek, davacının 31.12.2018 tarihine kadar ... İş Ortaklığı ile yetkili Sendika arasında Yüksek Hakem Kurulunun 31.10.2017 tarihili kararıyla bağıtlanan, 15.06.2017-31.12.2018 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması, 01.01.2019 tarihinden sonraki dönem bakımından da 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılması gerekir.

6. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.01.2019 tarihine kadarki dönem için, davacının çalıştığı alt işveren Şirketlerin tarafı olduğu toplu iş sözleşmeleri hükümlerine göre hesaplama yapıldığı, 01.01.2019 tarihinden sonraki dönem için ise kadroya geçişinin yapıldığı ... Belediyesi Temel İhtiyaç AŞ'nin tarafı olduğu 12.03.2019 imza, 01.01.2019-30.06.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerine tâbi olacağı kabulüyle değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Oysa davacının 01.01.2019 tarihinden sonraki dönem bakımından söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması mümkün değildir. Hükmün açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.