Logo

9. Hukuk Dairesi2024/680 E. 2024/4626 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan Türk vatandaşı işçinin iş sözleşmesinin feshi nedeniyle işverene karşı açtığı alacak davasında, hangi ülke hukukunun uygulanacağı, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların hizmet akdine uygulanacak hukuk konusunda açık bir anlaşmalarının bulunmaması ve işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukukunun Rusya Federasyonu hukuku olması, davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde öngörülen üç aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3818 E., 2023/3825 K.

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi, davacının istinaf başvurusunun reddi, ihbar olunan ... Taahhüt İnşaat ve Ticaret AŞ' nin istinaf başvuru dilekçesinin reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/80 E., 2023/378 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ihbar olunan ... Taahhüt İnş. ve Tic. AŞ vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden bulunmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yetki ve husumet itirazında bulunduklarını, somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmaması gerektiğini, davacının alacağını bulunmadığının savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya İş Kanunu'nda düzenlenen hak düşümü niteliğindeki zamanaşımı süresinin Türk İş Kanunu'na göre kamu düzenine aykırı olduğu, Türk vatandaşı olan davacının yurt dışındaki hizmet sözleşmesinin düzenlenme şekli de dikkate alınarak, Türk İş Kanunu'nda düzenlenmemiş hak düşüm süresinin davacı aleyhine değerlendirilmeyerek ve Türk vatandaşı davacının hak arama özgürlüğünün kısıtlanması niteliğinde ve de uzatılma imkânlı, Rus İş Kanunu'ndaki sürenin somut uyuşmazlığa uygulanmayacağı, davacının ödenmeyen alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; tazminat ve ücret hesaplamalarının Türk hukukuna göre yapılması gerektiğini, Rus hukuku uygulandığında ise karineye dayalı makul indirim oranının uygulanmaması ve karşı vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, taleple bağlı kalındığı belirtilmesine rağmen talepten azına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının ücretin hatalı belirlendiğini, bu nedenle alacaklarının da hatalı hesaplandığını, itirazlarının karşılanmadığını, sadece %5 GSS priminin eklenmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; kararın gerekçe içermediğini, davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Rus hukukuna göre hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, hizmet süresine ilişkin tespitin hatalı olduğunu, belirli süreli iş sözleşmesinin proje bitimine bağlı kendiliğinden sona erdiğinden kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanmadığını, davacı tanığı Ö.B'nin davalıya karşı dava açtığını ve işverenle menfaat birliği içinde olduğunu, beyanlarının dikkate alınmaması gerektiğini, davacının ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığını, indirim oranının az olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

3. İhbar olunan ... Taahhüt İnş. ve Tic.AŞ vekili; davacının talep ettiği alacaklardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, uygulanan indirim oranının az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı yanında müdâhil olmayan ve davada taraf sıfatı bulunmayan ve hakkında hüküm kurulmayan ihbar olunan Şirketin kararı istinaf hakkı bulunmadığı, somut olaya Rusya İş Kanunu'nun uygulanması gerektiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'na göre davacının iş sözleşmesinin feshi tarihine göre üç aylık başvuru süresinin dolduğundan davanın reddi gerektiği, Yargıtayın taraflar arasında uygulanması gereken hukuk yönünden anlaşma bulunması durumuna ilişkin olarak içtihat değişikliğine gittiği, içtihat değişikliğinin 6100 sayılı Kanun'un 30 ve 33 üçüncü maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk ve 9. Hukuk Dairelerinin önceki görüşüne güvenerek dava açanlar yönünden hukuki güvenlik, hukuki belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkelerinin ihlaline yol açacağı değerlendirilmekle, benimsenen yeni görüş nedeniyle oluşan durumun davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine yansıtılmaması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ihbar olunan ... Taahhüt İnş. ve Tic. AŞ vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki sebeplere ek olarak Yargıtay tarafından içtihadı birleştirme kararı olmadan görüş değiştirilmesinin Yargıtay Kanunu'na, hukuki öngörülebilirlik, sürpriz karar vermemeye ve hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu ve yargı sistemine olan güveni zedelediğini, uyuşmazlığa Rus hukukunun uygulanmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iş ilişkisi boyunca Türk hukukuna göre hareket edilmişken davalı tarafından uyuşmazlığa Rus hukukunun uygulanmasının talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, uyuşmazlığa Rus hukukundaki hak düşüm süresinin uygulanmasının Türk vatandaşı olan davacının Türk mahkemeleri önünde hak arama özgürlüğünü kısıtladığını, hak düşürücü süreye/zamanaşımına ilişkin düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğunu, karşı vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kararın isabetli olduğu; ancak arabuluculuk ücreti ve yargılama giderlerinin müvekkilinden alınmasının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun (5718 sayılı Kanun) 12.12.2007 tarihinden itibaren yürürlükte olduğu, bu nedenle somut uyuşmazlıkta yabancı hukukunun uygulanmasının hukuki güvenlik ve sürpriz karar verme yasağı ilkelerine aykırılık oluşturmadığını belirterek kararın vekâlet ücretine ilişkin kısmının hatalı olduğu yönündeki itirazlarının kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilip edilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"...

(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.

..."

3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:

" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

5. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

6. Dairemizin 06.12.2023 tarihli ve 2023/14447 Esas, 2023/19092 Karar sayılı ilâmı

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.