Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6814 E. 2024/10114 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya emsal alınan işçinin sendika üyesi olması ve davacının sendika üyesi olmaması nedeniyle ilave tediye hesabında hatalı emsal alındığı gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1102 E., 2024/534 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/366 E., 2021/118 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Termik Santralinde çalıştığını, değirmen bakımındaki işçilerin asgari ücretin %50, %60, %75 ya da %100 fazlası ücretle, park sahasında çalışanların asgari ücretin %50-%60 fazlası ücretle, kül, cüruf bakımı, inşaat bakımı sahalarında çalışanların ise asgari ücretin %50 fazlası ücretle çalıştığını, çalışma dönemi içinde hizmet alım sözleşmesi ile yüklenici işverenler üzerinden yaptırılan çalışmaların muvazaalı olduğunun kesinleşen kararlar ile kabul edildiğini, buna göre yüklenici işverenler üzerinden bildirilen çalışmaların, davalı tarafın sendika üyesi ve dolayısıyla toplu iş sözleşmesinden yararlanan kadrolu işçilerin çalışmaları gibi kabul edilmesi gerektiğinden davalının davacı müvekkiline ilave tediye ödemesi gerektiğini ileri sürerek ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkilinden ilave tediye alacağı talep edilemeyeceğini ve husumet itirazında bulunduklarını, zira müvekkili İdare ihale makamı olduğundan davacıya ilave tediye ödeme yükümlülüğü olmadığını, muvazaa iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kaldı ki anılan alacak kaleminden sadece sendika üyesi olup toplu iş sözleşmesi kapsamında olan işçilerin yararlanabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafları ve konusu aynı olan 2019/343 Esas sayılı dosyada uzman bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşfen yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, davalı Kurum ile yüklenici şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun mütalaa edildiği, bu durumda alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin işe başladıkları tarihten itibaren asıl işveren işçisi olarak kabul edilmesi gerektiğinden ilave tediye alacağına hak kazandıkları, zira davalı ... Müdürlüğünün (EÜAŞ) faaliyet alanının da dâhil olduğu 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'nun (4628 sayılı Kanun) 15 inci maddesi uyarınca bir işin veya hizmetin alt işverene verilmesinin muvazaa iddialarının araştırılmasına engel teşkil etmeyeceği, hizmet alım sözleşmesinin konusunu teşkil eden işlerin dava dışı alt işverenlerin faaliyet alanına girmediği gibi alt işverenlerin kendilerine verilen birden fazla asıl işle ilgili olarak uzman da olmadıkları, bu nedenlerle davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, bu nedenle davacının Kurum işçisi olduğu ve ilave tediyeye hak kazandığı, davalının süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'i nazara alındığında 30.06.2014 tarihli 2014 yılı tediyesi ikinci yarı ödemesine kadar olan alacakların zamanaşımına uğradığı, bilirkişi raporu ile hesaplanan ilave tediye alacağının taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, müvekkilinin ihale makamı olduğunu ve ilave tediye alacağından dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, zira davacı işçi ile müvekkili Kurum arasında işçi işveren ilişkisinin kurulmadığını, müvekkili Kurumun bakım ve onarım işlerini yüklenici şirketlere verdiğini, zira asıl işin kavramsal olarak, işyerinin teknik amacının gerçekleşmesi ile amaçlanan mal ve hizmet üretimi ile doğrudan ilgili olan teknik amacın gerçekleşmesine yönelik sürece doğrudan dâhil olan ve olmazsa olmaz faaliyetleri ifade ettiğini, dava dışı yüklenici şirketlere ihale olunan işin bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, kaldı ki ilave tediye alacağına sadece sendika üyesi olan ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkânı bulunan kadrolu işçilerin hak kazanabileceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın sunmuş olduğu itirazların verilen gerekçeli kararda isabetli delil ve değerlendirmelerle tartışıldığı, yapılan değerlendirmelerin usul ve kanuna uygun bulunduğu, ... İş Mahkemesinin emsal nitelikteki 2019/343 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif ve sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda yer alan tespitler, dinlenen tanık beyanları ile Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2016/26703 Esas, 2016/29583 Karar; 2016/26704 Esas, 2016/29233 Karar; 2016/16228 Esas, 2016/20130 Karar sayılı emsal nitelikteki seri dava dosyalarında, davalı Şirketin asıl işi niteliğindeki; dış tesisler bakım, değirmen bakım, türbin bakım, buhar kazan bakım, elektrik bakım, motor bakım, mekanik atölye, ölçü kontrol, teknik temizlik, baca bakım, baca gazı arıtma ve benzeri işlerin alt işveren işçileri tarafından yapıldığının tespiti edilerek alt işveren Şirketler ile davalı arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabulü birlikte değerlendirildiğinde, davacının asıl iş niteliğinde kömür hazırlama park sahası işinde çalıştığı, davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının baştan itibaren davalı kamu teşekkülünün çalışanı olarak ilave tediye alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle davalı Kurum ile dava dışı yükleniciler arasındaki hizmet alımına dayalı hukuki ilişkinin muvazaalı olmadığını savunarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl işveren alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna bağlı olarak davalı İdarenin davacıya ilave tediye ödemesi gerekip gerekmediği ile alacağın hesabına esas ücretin tespiti konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki parağrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günlük çıplak ücreti; emsal olduğu kabul edilen işçilerin ücretleri esas alınarak belirlenmiş olup dava konusu ilave tediye alacağı da buna göre hesaplanmıştır.

3. Dosya kapsamından davacıya emsal olduğu kabul edilen işçinin sendika üyesi olduğu anlaşılmakta olup davacı için emsal olamayacağı açıktır. Bu noktada hatalı hukuki değerlendirme yapılarak emsal teşkil etmeyen işçinin ücretine göre hesaplanan ilave tediye ücreti tutarının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.

4. Yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği gözetildiğinde; davalı işveren işyerinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığı belirlenerek emsal işçi olması hâlinde ilave tediye alacağı bu emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınmalı; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmadığının anlaşılması hâlinde ise, ilave tediye alacağı davacının almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.