"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/980 E., 2024/229 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Siirt 1. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ve 2020/192 Esas, 2020/618 Karar sayılı kararı ile bozma kararına karşı direnilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen 06.06.2023 tarihli davanın kabulüne dair kararın, davacı tarafça temyizi üzerine Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda tekrar bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... AŞ'ye (DEDAŞ) ait olup ihale ile diğer davalı Fiber Elektrik İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Fiber Şirketi) tarafından görülen elektrik şebekesi tesisi yapım işinde 17.11.2012 tarihinden 20.07.2013 tarihine kadar kablo döşeme işçisi olarak çalıştığını, müvekkiline çalıştığı süre boyunca ücreti ödenmediği gibi iş sözleşmesinin davalı Fiber Şirketi tarafından haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin fazla çalışma yaptığını, aylık ücretinin 2.000,00 TL olmasına rağmen sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, davalı DEDAŞ'ın 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi uyarınca ödenmeyen ücret alacağından sorumlu olduğunu ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin talepleri saklı tutularak ihbar tazminatı ile ödenmeyen ücret, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı DEDAŞ vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı Şirkete işin anahtar teslimi ihale edildiğini, asıl alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, müvekkilinin yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğinden 4857 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesi gereği ücret alacağından ve diğer işçilik alacaklarından sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Fiber Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası veya kısmi dava açmasında hukuki yararı olmadığını, 17.11.2012-16.05.2013 tarihleri arasında müvekkili Şirkette işçi olarak çalışan davacının iş sözleşmesini haksız olarak kendisinin feshettiğini, ücretinin asgari ücret olup elden ödendiğini, asgari geçim indirimi ücretinin de ödendiğini, davacının fazla çalışma yapmadığını, hafta tatil alacağının olmadığını, dinî ve millî bayramlarda çalışma olmadığından genel tatil ücretinin de olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Siirt 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 14.01.2015 tarihli ve 2013/642 Esas, 2015/28 Karar sayılı kararı ile; davacının davalılara ait elektrik şebekesi tesisi yapım işinde 17.11.2012 tarihinden 20.07.2013 tarihine kadar asgari ücretle kablo döşeme işçisi olarak çalıştığı, günlük çalışma süresinin üzerinde, hafta sonu ve ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığının ispatlandığı, davacının toplam 4.859,55 TL ücret alacağının 2.098,83 TL'lik kısmından 4857 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesi uyarınca her iki davalının birlikte sorumlu olduğu, kalan kısım ile diğer işçilik alacaklarından davalı Fiber Şirketinin sorumlu olduğu, istifa ederek iş sözleşmesini sona erdiren davacının ihbar tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Siirt 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı DEDAŞ vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.05.2018 tarihli ve 2017/12455 Esas, 2018/10731 Karar sayılı kararı ile; davacının fiilen yaptığı iş, tanık beyanları ve işyerinin özellikleri birlikte değerlendirildiğinde davacının ücreti noktasında emsal ücret araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, işverence davacının istifa ederek ayrıldığına dair kayıt ve belge ibraz edilemediğinden davacının ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekirken bu talebin reddinin hatalı olduğu, dava konusu tüm alacaklar için dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Siirt 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 12.06.2019 tarihli ve 2018/619 Esas, 2019/437 Karar sayılı kararı ile; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesince iflasına karar verilen davalı Şirket yönünden davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiği belirtildikten sonra, davacının ücret miktarı ile çalışma süresini belirleyebildiği, bu iddialara davalının itiraz etmesinin davayı belirsiz alacak davası hâline getirmeyeceği, bu durumda dava konusu edilen ödenmeyen ücret, ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi alacaklarının belirlenebilir olmasına rağmen hukuka aykırı olarak belirsiz alacak davasına konu edildiğinden belirsiz alacak davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca davacının ücretinin miktarı konusunda belirsizlik olsa da 20.06.2014 tarihli bilirkişi raporundaki seçenekli hesaplamalar göz önünde bulundurulduğunda davacının ulusal ... ve genel tatil, fazla çalışma ile hafta tatili ücretine hak kazanacağı ancak alacak miktarında farklılık olacağı, asgari ücret üzerinden ücret aldığı kabul edilse bile dava dilekçesindeki talepler dikkate alındığında talep miktarlarının bilirkişi raporundaki asgari ücretten hesaplama yapılan kısmın altında kalması karşısında yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Siirt 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/231 Esas, 2020/1442 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeden ve taraflar arasında işçiye ödenen ücret hususunda uyuşmalık bulunmasına rağmen emsal ücret araştırması yapılmadan sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, ihbar tazminatı, ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacakları bakımından, bozma ilâmına uyulmasından sonra oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilmeyerek bu alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesi ile hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı, davacı tarafça dava konusu alacakların 14.01.2014 tarihli celsede arttırıldığı beyan edilmiş ise de arttırıldığı beyan edilen miktara ilişkin harç yatırılmadığı gibi arttırım beyanında da bulunulmadığı ve dava konusu tüm alacaklar için dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekçe gösterilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Direnme Kararı
Siirt 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ve 2020/192 Esas, 2020/618 Karar sayılı kararı ile; davacının açmış olduğu fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarına ilişkin davanın bu dosyadan tefriki ile Mahkemenin başka bir esasına kaydına, yargılamasına devam edilen dava konusu ödenmeyen ücret, ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi alacaklarının ise belirlenebilir olduğu ve hukuka aykırı olarak belirsiz alacak davasına konu edildiği, uyulmasına karar verilen bozma kararında belirsiz alacak davasına ilişkin bir bozmaya yer verilmemiş ise de kararda dava türünün irdelenmemiş olduğu, bu durumun davacı lehine usuli müktesep hak oluşturmayacağı, dava şartı olan hukuki yararın varlığının Mahkemece yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği, bu nedenle asgari geçim indirimi, ihbar tazminatı ve ödenmeyen ücret alacağı taleplerinin dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
E. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.11.2022 tarihli ve 2021/(22)9-475 Esas, 2022/1558 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma kapsamı dışında kalan taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilip edilmeyeceği ile ilgili değerlendirme ve inceleme yapılarak 14.01.2015 tarihli birinci kararda esastan karar verilen asgari geçim indirimi, ücret ve ihbar tazminatı talepleri bakımından belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceklerinden bahisle istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, bozmaya uyulmakla bozma kararı kapsamı dışında kalarak davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakların da ihlali anlamına geldiği, bozma kararına uyan mahkeme tarafından bozma kararı kapsamı dışında bırakılan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceği ve bozma konusu kısımlar hakkında da bozma doğrultusunda inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği, bu nedenle Mahkemece davacının fiilen yaptığı iş, tanık beyanları ve işyerinin özellikleri birlikte değerlendirilerek bozma kararında belirtildiği şekilde emsal ücret araştırması yapılarak davacıya ödenen aylık ücret miktarının belirlenmesi, davacının talep ettiği ihbar tazminatının hüküm altına alınması ve bozma dışı kalan asgari geçim indirimi alacağının ise önceki karardaki gibi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
Siirt İş Mahkemesinin 06.06.2023 tarihli ve 2023/50 Esas, 2023/414 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.11.2022 tarihli ve 2021/(22)9-475 Esas, 2022/1558 Karar sayılı ilâmı doğrultusunda emsal ücret araştırması yapılarak dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, dosyaya süresinde istifa dilekçesi sunulmadığından davacının ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verildiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince 800,00 TL ücret, 100,00 TL ihbar tazminatı, 100,00 TL asgari geçim indirimi alacağına hükmedildiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
G. Üçüncü Bozma Kararı
1. Siirt İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.09.2023 tarihli ve 2023/14883 Esas, 2023/12240 Karar sayılı kararı ile; davacı vekiline talep artırım dilekçesi sunması için süre verilmemesinin hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanmasına yol açtığından davacı vekiline talep artırımı dilekçesini sunması için süre verilmesi gerektiğinden bahisle kararın tekrar bozulmasına karar verilmiştir.
H. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafa talep artırım dilekçesi sunması için süre verildiği, davacı tarafın 05.02.2024 tarihinde sunduğu talep artırım dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, davalı DEDAŞ lehine oluşan usuli kazanılmış hakların dikkate alındığı gerekçe gösterilerek dava konusu asgari geçim indirimi, ihbar tazminatı ve ücret alacağı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı Fiber Şirketince davanın temyiz edilmediği gözetilmeden ve usuli kazanılmış hakları ihlal edilerek karar verildiğini, verilen tefrik kararının doğru olmadığını, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozma sonrası hüküm altına alınan alacaklardan davalıların sorumlu tutulduğu miktarlar ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 12 ve 32 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.