Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7574 E. 2024/13207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliği ve davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk anlaşma belgesinin geçerli olduğu ve davacının dava konusu alacakların daha önce imzalanan arabuluculuk anlaşmasında yer aldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının usulden değil esastan reddi gerektiği belirtilmiş ancak temyiz edenin sıfatına göre bu hususun sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 66. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 02.10.2016-06.03.2020 tarihleri arasında ekskavatör operatörü olarak en son net 4.800,00 TL aylık ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davalı işverenin müvekkiline hak ettiği alacaklarının ödeneceği vaadiyle birtakım evrakı incelemeye fırsat vermeden imzalattığını, bu evrak arasında 07.03.2020 tarihli ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının da bulunduğunu ancak müvekkilinin herhangi bir arabuluculuk süreci içinde olmadığını ve iradesinin sakatlandığını, ulusal bayram ve genel tatil günleri de dâhil olmak üzere haftanın 7 günü 07.00 ila 18.00 saatleri arasında çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep etmiş olduğu alacak kalemleri yönünden daha önce arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşma sağlandığını, davacının iş sözleşmesini kendi el yazısı ve imzasını havi istifa dilekçesinde ailevi ve özel nedenlerden dolayı feshettiğini ve banka kayıtları ile davacıya yapılan ödemelerin bordro ile uyumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında dava konusu alacak kalemleri için 07.03.2020 tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapıldığı ve taraflar arasında anlaşma sağlandığı, taraflar arasındaki anlaşmanın davacının işten çıkış tarihinden sonra gerçekleştiği, arabuluculuk tutanağı içeriğinde dava konusu edilen taleplerin tamamı hakkında görüşme yapılarak anlaşmaya varıldığı, arabuluculuk tutanaklarının sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli ilâm niteliğindeki belgelerden olduğu ancak sahteliği konusunda bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; arabuluculuk tutanağının gerçeğe ve somut duruma aykırı olarak ve işverenin talimatıyla arabulucu tarafından herhangi bir müzakere süreci yapılmaksızın gerçekleştirildiğini ve bedelsiz anlaşma tutanağı düzenlendiğini, müvekkilinin iradesinin sakatlanması suretiyle imzalatılmış olan ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının hukuken değerinin bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekili tarafından davaya konu edilen alacakların 07.03.2020 tarihli ve 2020/41911 sayılı ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağına konu edilmiş alacaklar olduğu, davacı tarafından sözü edilen ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağı iptal edilmeden ve eldeki davada da bu tutanağın iptali talep edilmeden doğrudan tutanağa konu edilen alacakların bir kısmının talep edildiği ancak 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 18 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre bu alacakların davaya konu edilebilme olanağının bulunmadığı ve İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin geçerli olup olmadığı ve buna göre davacının dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6325 sayılı Kanun'un 3, 8, 9, 11, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 inci maddeleri.

3. 02.06.2018 tarihli ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 5, 10, 11, 13, 17, 20 ve 21 nci maddeleri.

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 ila 39 uncu maddeleri.

5. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesinin atfıyla hâlen uygulanan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Anlaşma belgesinin geçerli olup olmadığı hususu alacak davasında ön sorun olarak incelenir. Anlaşma belgesinin geçerli olduğu sonucuna varılırsa davanın esastan reddine karar verilmelidir.

Somut olayda; alacak davasının esastan reddi yerine usulden reddine karar verilmesi yerinde değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bu hata sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (2) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.