"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/473 E., 2024/646 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/436 E., 2023/17 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının işveren tarafından 29 çıkış kodu ile işten çıkarıldığını, 18.12.2020 tarihli arabuluculuk tutanağı ile kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili, asgari geçim indirimi ve yıllık izin alacağı taleplerine ilişkin 2.324,71 TL ile anlaşma sağlandığını, alacakların banka kanalıyla ödendiğini, davalının kıdem ve ihbar tazminatı ödemesinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden gösterilmeden feshedildiği anlamına geldiğini, 01.07.2022 tarihinde Türkiye İş Kurumuna (İŞKUR) işsizlik ödeneği ödemesi için başvuru yapıldığında ilgili başvurunun reddedildiğini ileri sürerek davacının işten çıkış kod bildirim işleminin haksız olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk anlaşma tutanağında kıdem ve ihbar tazminatlarının yer almasının işverenin iş sözleşmesini haklı neden bildirmeden feshettiği anlamına gelmediğini, davacının işyeri aracıyla 80 km yol gittiğini, davalı Şirketi maddi ve manevi zarara uğratarak güveni kötüye kullandığını, yöneticilere yalan söylediğini, 26.11.2020 tarihinde davacı hakkında tutanak tutulduğunu, yine aynı tarihte davacının savunmasının alınarak 30.11.2020 tarihinde de iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının hukuki yararı bulunmadığını, İŞKUR'un davacıya vermiş olduğu ret cevabının hukuken yanlış olabileceğini ve bu nedenle davanın idari yargıda kurum işleminin iptali davası olarak açılması gerektiğini, öte yandan arabulucuya başvurulmadığını, davacının talep sonucunun açık olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi ile davacının 5.000,00 TL disiplin cezası ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 18.12.2020 tarihli arabuluculuk tutanağı ile tarafların kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili, asgari geçim indirimi, yıllık izin ücret alacakları hususunda toplamda 2.324,71 TL karşılığında anlaştıkları, davalı tarafından davacıya kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödendiği; diğer taraftan davalı tarafın, davacı asılın işi olmadığı hâlde Şirket aracıyla 80 km yol katetmesi, servis bekleyen müşterileri mağdur etmesi gerekçesiyle haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiği yönünde iddiası var ise de yapılan ... ile iş sözleşmesinin feshedilmesi arasında orantısızlık bulunduğu, bu durumun feshin son çare olması ilkesine aykırılık teşkil ettiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tanık beyanlarıyla sabit olduğu üzere davacının devamlı ve ısrarcı bir şekilde yalan söylediğini, davacının kendisine güvenilerek üzerine zimmetlenen Şirket aracını özel işlerinde kullandığını, yöneticilere yalan söylediğini, bu hususta 26.11.2020 tarihli tutanak tutulduğunu, bu nedenle iş sözleşmesinin 29 kodu ile işveren tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının işsizlik aylığı ödenmesi amacıyla İŞKUR'a başvuru yaptığını ancak İŞKUR'un ret cevabının hukuka aykırı olabileceğini; bu nedenle davanın idari yargıda kurum işleminin iptali davası olarak açılması gerektiğini, öte yandan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, dava konusu olaya ilişkin arabulucuya da başvurulmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu talebe ilişkin adli yargının görevli olduğu, davacının 20.07.2022 tarihinde işten ayrılış kodunun değiştirilmesi talebiyle Kuruma başvuru yaptığı, yapılan başvurunun reddedildiği, bildirilen işten ayrılış kodu davacının işsizlik ödeneğinden faydalanmasına engel teşkil ettiğinden dava açmakta hukuki yarar dava şartının sağlandığı, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirilen işten ayrılış kodunun "İşveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile iş akdinin feshi" (kod 29) olduğu, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği konusunda ispat külfeti üzerinde olan davalı işverenin davacı ile arabuluculuk aşamasında anlaşarak kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yaptığı da göz önüne alındığında ispat külfetini yerine getiremediği, davanın niteliği dikkate alındığında 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında arabuluculuk dava şartına tâbi olmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, SGK işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 25 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"(1) Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimler, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olanlar için Ek-5, (c) bendine tabi olanlar için ise Ek-5/A’da bulunan sigortalı işten ayrılış bildirgesiyle sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde e-sigorta ile yapılır. (Ek cümleler:RG-18/8/2021-31572) Sigortalı işten ayrılış bildirgesi Ek-5 ve Ek-5/A’nın açıklamalar bölümündeki işten ayrılış ve eksik gün nedenlerine ilişkin kodları belirlemeye ve bu kodlarda değişiklik yapmaya Kurum yetkilidir. Söz konusu düzenlemeler işverenlere Kurumca duyurulur."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.