Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7649 E. 2024/9116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağlayıp sağlamadığına ilişkin yetki tespitine itiraz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Sendikanın, yetki tespiti başvurusu tarihinde, ilgili işyerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının üyesi olduğu ve kanunen gerekli çoğunluğu sağladığı gözetilerek, davacı vekilinin itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2220 E., 2024/348 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/308 E., 2023/325 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; inceleme konusu dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde temyizde duruşmaya tâbi davalar arasında belirtilmediğinden duruşma isteminin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 07.09.2022 tarihli ve 167125 sayılı olumlu yetki tespiti konulu yazısı ile davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapması için gereken çoğunluğu sağladığının müvekkili Şirkete 12.09.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, süresinde yetki tespitine itirazların sunulduğunu, dava konusu yetki tespitinde dikkate alınan müvekkilinin "Şişli/İstanbul" ve "Silivri/İstanbul" adreslerinde kurulu birimleri arasında teknik, yönetsel ve amaç yönünden birlik olduğunu, bu birimlerin bağımsız işyerleri olarak kabul edilemeyeceğini ve bu nedenle davalı Sendikanın işyerinde yarıdan fazla çoğunluğu sağlaması gerektiğini, müvekkili Şirket ile aralarında organik bağ bulunan ve aynı işkolunda faaliyet gösteren dava dışı Şirket işçilerinin de yetki tespitine dâhil edilmesi gerektiğini beyanla Bakanlığın 07.09.2022 tarihli ve 167125 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca müvekkili Bakanlığın, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimlerini esas aldığını, ayrıca 6356 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK’ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimleri esas alındığını, Bakanlık Çalışma Genel Müdürlüğünde kurulu Sendika Yetki Sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, aynı işverene ait aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması hâlinde işletme toplu iş sözleşmesi yetkisine ilişkin tespit yapıldığını, çalışan ve sendika üyesi sayılarında hata olduğu iddiasının yerinde olmadığını, davacının dava dilekçesinde herhangi bir somut delile dayandırılmaksızın çoğunluk tespitine esas işçi ve üye sayısına dair itiraz ettiğini ileri sürerek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; işçi sayısına göre sendika üye sayısının yarıdan fazla olduğu anlaşıldığı takdirde tespit konusu birimlerin işyeri ya da bağlı yer niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekmediğini, davacının iddialarının somut delile dayanmadığını, müvekkili Sendikanın başvuru tarihi itibarıyla yasal çoğunluğu sağladığını ileri sürerek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespitine konu 1309003.034 SGK sicil numaralı işyerinin 30.09.2020 tarihinde kanun kapsamından çıkarıldığı, 0270420.034 SGK sicil numaralı işyerinde ise yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla çalışanların yarıdan fazlasının davalı Sendika üyesi olduğu, davalı Sendikanın işyerinde kanunun aradığı sayısal çoğunluğa sahip olduğu, dava dilekçesinde yer alan itirazların yapılan çoğunluk tespitinin iptalini gerektirir nitelikte olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirket adına 19.09.2022 tarihinde Bakanlığa işkolu tespiti için başvuru yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince müvekkili Şirketin ürünlerinin ticari pazarlaması için kurulan ve ticaret sicil kayıtları ile ortakları, imza yetkilileri, adresleri aynı olan dava dışı Şirket ile organik bağ olduğu ve bu organik bağ nedeniyle bağlı işyeri sayılması gerektiğine dair iddialarına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yapmaksızın salt farklı iki tüzel kişilik olduğu gerekçesi ile karar verilmesinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini gösterdiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespiti başvuru tarihinden sonra işveren tarafından yapılan işkolu tespitlerinin bekletici mesele yapılamayacağı, yetki tespitine konu 1309003.034 SGK sicil numaralı işyerinin 30.09.2020 tarihinde kanun kapsamından çıkarıldığı, 0270420.034 SGK sicil numaralı işyerinde ise yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla çalışanların yarıdan fazlasının davalı Sendika üyesi olduğu, Sendikanın işyerinde kanunun aradığı sayısal çoğunluğa sahip olduğu, davacı tarafça yetki tespitine yapılan itirazın yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tspiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.