"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/14 E., 2024/110 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece 09.10.2023 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren nezdinde çalışmakta iken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, davalı Bakanlık bünyesine geçtikten sonra davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlendiğini, ancak geçiş sonrası 01.01.2019 tarihinden itibaren asgari ücretin katı üzerine zam yapılması gerekirken sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yayımlanan 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrosuna Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Malî ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi'nde belirlenen %4 zam oranının uygulandığını ve bu uygulamaya devam edilmesi nedeniyle davacının ücretinin ve ücrete bağlı ödemelerinin eksik yapıldığını ileri sürerek ücret, ikramiye, ilave tediye, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma ücreti fark alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin idarelerce sürekli işçi kadrosuna geçirilenlerin ücret ve diğer mali haklarının düzenlenmesinde esas alınması gerektiğini, bu çerçevede 31.10.2020 tarihine kadar bu doğrultuda uygulama yapıldığını, davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmasının söz konusu olmadığını, 31.12.2018 tarihindeki ücretine %4 zam yapıldığını ve davacının ücret farkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 13.04.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.06.2022 tarihli ilâmı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda fark ikramiye alacağının hesap yönteminin hatalı olduğu, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak Yüksek Hakem Kurulu kararı uyarınca fark ikramiye alacağı talebinde bulunulduğundan, ikramiye alacağının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 31.10.2020 tarihine kadar geçerli toplu iş sözleşmesi hükmü doğrultusunda hesaplanması gerektiği, dava dilekçesinde bahsi geçen Ankara 31. İş Mahkemesinin ilgili esasına kayıtlı davanın 12.06.2019 tarihinde açıldığı, huzurdaki dava ile istenen alacak kalemlerinin o dosyada da talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, temyize konu somut dosyada, dava dilekçesindeki talebe rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının ve Ankara 31. İş Mahkemesinin söz konusu dosyasının değerlendirilmemesinin bir diğer bozma sebebi olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2023 tarihli kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılamada, ilk kararda reddedilen alacak kalemleri yönünden verilen ret kararıyla ilgili bozma söz konusu olmadığından anılan alacak kalemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, Ankara 31. İş Mahkemesinin anılan dosyası dosya arasına alınarak dosyanın tekrar bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunun bozma gerekçelerine dikkat edilerek hazırlandığı ve hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 09.10.2023 tarihli ilâmı ile; İlk Derece Mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada, bozma kapsamı dışında kalan alacaklar hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılamada; birinci bozma ilâmı doğrultusunda alınan ve bozma gerekçelerine uygun değerlendirme yapılan bilirkişi ek raporu esas alınarak ve tüm alacak kalemleriyle ilgili hüküm fıkrasında taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davacının ücretleri eksik ödenmediğinden dava dilekçesi ile istenen alacaklara hak kazanamayacağını, hükmedilen alacakların faiz türü ve faiz başlangıcının hatalı olduğunu, davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücrete %4 oranında zam yapıldığını, ücrette indirime gidilmediğini, davacının daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi, hesap dönemi ve bozmadan sonra kurulması gereken hükmün kapsamı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.