Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8561 E. 2024/11970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işveren aleyhine açtığı davada talep ettiği kıdem, ihbar, yıllık izin, ikramiye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretlerine hak kazanıp kazanmadığına ve hüküm altına alınan alacakların hesabına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı gözetilerek temyiz istemlerinin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/43 E., 2024/106 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde üst düzey yönetici olarak 01.10.2009 tarihinden 08.01.2018 tarihine kadar çalıştığını, davalı Şirket tarafından iş sözleşmesinin 08.01.2018 tarihinde feshedildiğini, davacının hak ve alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ikramiye, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının otelde genel müdür sıfatıyla görev yaptığını, otel genel müdürü olması sebebiyle sözleşme yapma, fiyat belirleme, vade belirleme, alacak tahsili ve takibi muhasebe birimine emir verme gibi çok sayıda yetkisinin bulunduğunu, bu yetkilerin suistimali, Şirketin aleyhine, kendi çocuğunun şirketinin lehine güveni kötüye kullanma, doğrudan ve dolaylı menfaat temin etme gibi eylemlerde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2022 tarihli ve 2022/87 Esas ve 2022/235 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacının üst düzey yönetici olduğundan hareketle fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 04.05.2023 tarihli ve 2023/899 Esas, 2023/1337 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafın iş sözleşmesinin tazminata hak kazanmayacak şekilde feshedildiğine dair üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı yönündeki kabulde isabetsizlik bulunmadığı; işyerinde yönetici pozisyonunda çalışanlara yılda bir kez 1 aylık ücret tutarında ikramiye ödemesi yapıldığı iddiasına karşı davalı tarafça davacının 2016 yılı sonunda hak ettiği ikramiyenin 2017 yılında elden ödendiğinin savunulduğu, bu konuda 2017 yılının Aralık ayına ait bordroda bir miktar tahakkuk yapıldığı, dolayısıyla davalının da kabulünde olan ikramiye ödemesi yönünden bakiye alacağa karar verilmesinde hata bulunmadığı; davacıya hak ettiği yıllık izinlerin tamamının kullandırıldığı veya ücretinin ödendiği ispat edilemediğinden, yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmesinin doğru olduğu; davalı işyerinde genel müdür olarak çalıştığı sabit olan davacının tanıklarca da beyan edildiği üzere kendi çalışma saatlerini kendisinin ayarladığı ve kimseden emir ve talimat almadığı, bu hâliyle üst düzey yönetici konumunda olup fazla çalışma, hafta tatili çalışma ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarına hak kazanmadığına dair kararda da hata olmadığı şeklindeki gerekçe ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.11.2023 tarihli ve 2023/13102 Esas, 2023/17770 Karar sayılı kararıyla; davacının çalıştığı süre boyunca genel müdür olarak görev yaptığı, kendisine emir ve talimat veren bir kişinin bulunmadığı, çalışma düzenini kendisinin belirlediği gözetilerek fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili günlerinin dinlenme hakkına ilişkin olduğu, işçinin ücretinin yüksek olmasının veya çalışma saatlerini kendisinin belirlemesinin dinlenme hakkının kullanımına engel teşkil etmeyeceği, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili alacakları taleplerinin bu yönde değerlendirilmesi gerektiği yönündeki gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının tam anlamı ile genel müdür olmadığını, davalı Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı A.K'nın oteldeki tüm işleyişe müdahale ettiğini, işlerin nasıl yapılacağı, çalışma şartlarının ne olacağı, hangi saat dilimleri arasında çalışılacağı ile ilgili olarak davacıya emir ve talimat verdiğini davacının kendisine verilen talimat doğrultusunda sabahın çok erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar misafir karşılama, tur otobüslerini karşılama, mutfağı denetleme, açık büfeyi denetleme, düğün organizasyonunu bizzat kontrol etme gibi işleri yaptığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, zira, davacının genel müdürlük yaptığı dönemde, turizm sektöründe iştigal eden oğluna ait ... Tur. Ltd. Şti.ne diğer acentelerden farklı ve davalı otelin aleyhine olacak şekilde kampanyalar uyguladığını, davalı otelin alacaklarını tahsil edemeyeceğini öngörmesine rağmen oğluna ait şirketle olan ticari ilişkiyi sürdürdüğünü, işyerindeki pozisyonunun kendisine verdiği gücü kullanarak kendisini ve ailesini zenginleştirdiğini, davalı Şirketi borç altına soktuğunu, diğer anlaşmalı acenteler için genellikle 14, 21 veya 30 gün olarak belirlenen vadenin davacının oğlunun şirketine 90 gün olarak belirlendiğini, davacının kendisine ait tüm harcamaları otel bütçesinden yaptığını, kendisine iki oda birleştirterek adeta bir mesken kurduğunu ve davalıyı maddi açıdan zarara uğrattığını, kendisine olan güveni kötüye kullandığını, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, davacıya çalıştığı süre boyunca ödenmesi gereken tüm ikramiyelerin banka aracılığıyla, düzenli ve eksiksiz şekilde ödendiğini, ikramiye alacağı bulunmadığını ulusal ... ve genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalışma olmadığını, olduğu zaman ise karşılığının ödendiğini, yine davacının, çalıştığı sürece yıllık izinlerini kullanmış olması ve kullanmadığı yıllık izinlerin ücretinin eksiksiz şekilde ödenmiş olması nedeniyle yıllık izin ücreti alacağı talebinin de reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; talep edilen alacaklara hak kazanılıp kazanılamayacağına ve hüküm altına alınan alacakların hesabına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 41, 44, 46, 47,59, 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.