Logo

9. Hukuk Dairesi2025/2064 E. 2025/2483 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, başka işkolunda geçen çalışma sürelerinin de dikkate alınarak derece ve kademesinin tespiti ve buna bağlı olarak fark ücret alacaklarının hesaplanması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak, davacının işe başlama tarihindeki derece ve kademesi esas alınarak, başka işkolundaki çalışma süreleri de gözetilerek hesaplama yapılması ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakların korunması gerektiği değerlendirilerek, mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/15 E., 2022/268 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işvereni olan davalı ... İdaresinde Yol-İş Sendikası üyesi olmadan önce büro işkolunda faaliyet gösteren Koop-İş Sendikası üyesi olarak işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, Yol-İş Sendikası üyesi olduktan sonra da işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlandığını ancak Yol-İş Sendikasına üyeliğini müteakip ilk işe girdiği tarihle Yol-İş Sendikası üyeliğine başvuru tarihleri arasındaki hizmet süresi dikkate alınmayarak derece ve kademelerinin yanlış uygulandığını ve ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek davalı nezdinde geçen hizmet süresinin tamamı dikkate alınarak Yol-İş Sendikasına üye olduğu tarihteki derece ve kademesinin tespiti ile buna bağlı bir kısım ücret fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının yürürlükteki toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, geriye dönük hizmet sürelerinin derece ve kademelerinde değerlendirilmesinin yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin 4. maddesine aykırı bir talep olduğunu, davalı İdare adına Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile Yol-İş Sendikası arasında 26.06.2012 tarihinde imzalanan ve 01.03.2011-28.02.2013 tarihleri arasında geçerli olan toplu iş sözleşmesinin geçici 4. maddesinin son fıkrasında yer alan başka bir işverenin veya aynı işveren olmakla birlikte Yol-İş Sendikası üyeliğinden önce başka işkolunda çalışılan çalışma süreleri için derece ve kademe ilerlemesi talebinde bulunulamayacağına ilişkin düzenleme gereğince davacının talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.04.2015 tarihli kararı ile toplu iş sözleşmesinin 97. ve 99. maddesinde derece ilerlemesinin ve kademe ilerlemesinin düzenlendiği, işçi lehine yorum ilkesi gereğince davacının davalı işyerinde çalıştığı tüm hizmet sürelerine ilişkin toplu iş sözleşmelerindeki kademe ilerlemesi ve terfi konularının değerlendirilmesi gerektiği, davacının düz işçi olduğu, başlangıç pozisyonunun 6. derecenin 14. kademesi olarak kabul edildiği, davacının dava tarihi itibarıyla hizmet süresi dikkate alınarak 12. derecenin 27. kademesinde olduğu, buna göre günlük ücretinin 78,91 TL olduğu, fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının buna göre hesaplandığı, davacı düz işçi olduğundan %15 yıpranma primi farkının ödenmesi gerektiği ve yıpranma prim alacağı yönünden işçinin izinli ve raporlu olduğu günler dikkate alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 14.04.2015 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının toplu iş sözleşmesinin ekindeki pozisyon cetveline göre iş makinesi operatörü pozisyonunda 6. derece ile 14. derece arasında olabileceğinin düzenlendiği, davacının işe başlama tarihinde 6. derece ve 1. kademede olduğu kabul edilerek ve başka işkolunda geçen çalışmaları da dikkate alınarak olması gereken kademe ve derecenin tespiti suretiyle bu derece ve kademeye göre fark ücret alacaklarının belirlenmesi gerekirken işe başladığı tarihte 6. derece 14. kademede olduğu kabul edilerek hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davacının işe başlama tarihinde 6. derece ve 1. kademede olduğu kabul edilerek ve başka işkolunda geçen çalışmaları da dikkate alınarak olması gereken kademe ve derecenin tespiti suretiyle bu derece ve kademeye göre davacının fark ücret alacaklarının belirlenmesi gerektiği, bozma öncesi hükme esas alınan raporda 01.03.2010 tarihinde olması gereken derece ve kademenin hüküm kurulurken dava tarihindeki derece ve kademe olduğunun tespitine karar verildiği, kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi nedeniyle davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, 01.03.2010 tarihinde olması gereken derece ve kademesinin dava tarihi olan 07.01.2013 tarihindeki derece ve kademe olarak kabul edilip ücret alacaklarının da buna göre hesaplandığı 14.04.2022 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, ancak bilirkişi raporunda yıpranma primi alacağı %20 oranında hesaplanmış ise de bozma öncesinde %15 oranında hesaplandığı ve davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle bozma öncesindeki gibi %15 oranında hesaplanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davacının 01.03.2011-28.02.2013 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığını, davacının önceki döneme ait taleplerinin hukuki dayanağı bulunmadığını,

2. Toplu iş sözleşmesi ile düzenlenmeyen ve geriye dönük hizmet sürelerinin derece ve kademelerinde değerlendirilmesinin talep edilmesinin yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin geçici 4. maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının başka işkolunda geçen çalışmaları dikkate alınarak derece ve kademesinin tespiti ile buna göre fark alacakların hesaplanmasına ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.