"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/747 E., 2024/1275 K.
DAVA TARİHİ : 31.10.2018
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 05.10.2016 - 10.05.2018 tarihleri arasında davalı ... Mühendislik Elektrik Makina İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.ne (... Mühendislik Şirketi) kayden, diğer davalının asıl işveren olarak yürüttüğü Irak ülkesindeki yapım işinde elektrik ustabaşı olarak net 2.600,00 USD ücret ile çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 05.10.2016-11.05.2018 tarihleri arasında elektrik teknisyeni olarak müvekkili Şirketin yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığını, aylık ücretinin net 1.650,00 TL olduğunu, müvekkili işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, çalışma yapıldığı hâllerde ise aylık hesap pusulalarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacıdan ibraname alındığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... Sistemleri Müh. ve Taah. AŞ (... Şirketi) vekili; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 05.10.2016-11.05.2018 tarihleri arasında elektrik teknisyeni olarak diğer davalının yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığını, aylık ücretinin net 1.500,00 TL olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, çalışma yapıldığı hâllerde ise aylık hesap pusulalarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, iki adet ibraname alındığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli kararı ile; davacı işçinin 05.10.2016-10.05.2018 tarihleri arasında, aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılan davalılar bünyesinde çalıştığı, dosya kapsamı uyarınca davacının net 2.600,00 USD ücret aldığı, davalılar tarafından iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğine dair delil sunulmadığının anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, beyanlarına başvurulan tanık anlatımlarına göre davacının ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışması ve fazla çalışma iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.05.2023 tarihli kararı ile; uyuşmazlıkta Türk hukukunun uygulanmasında hata bulunmadığı, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ücret tutarının dosya kapsamına uygun olduğu, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin iddiasının tanık beyanları ile ispatlandığının anlaşıldığı, ancak haftanın 4 günü 08.00-21.00 saatleri arasında tespit edilen 13 saatlik çalışmada 1,5 saat ara dinlenme düşülmesi gerekirken 1 saat ara dinlenmenin düşülmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı, ara dinlenmelerin düşümü ile davacının 2 gün 9 saat, 4 gün 11,5 saat çalıştığı ve haftalık 19 saat fazla çalışma yaptığı, yıllık 270 saat karşılığı haftalık 5,2 saatlik çalışmanın tenzili ile haftalık 13,8 saat fazla çalışmasının bulunduğu; dosyaya ibraz edilen ve miktar belirtilen 11.05.2018 tarihli davacının isim ve imzasının bulunduğu ibranamede fazla çalışma ile kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin bulunduğu, ibranamede belirtilen ödemeleri nakden aldığına ilişkin beyanın olduğu, söz konusu ibranamede ödendiği görünen 777,78 USD kıdem tazminatı ödemesi, 575,81 USD ihbar tazminatı ödemesi ve 36,31 USD fazla çalışma ücreti ödemesinin mahsup edilmediği anlaşılmakla bu yöne ilişkin davalılar vekillerinin istinafının yerinde olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.05.2023 tarihli kararının süresi içinde davalılar vekilleri ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın 6 günü 10 saat çalışarak 1 saat ara dinlenme kullandığı, haftanın 4 günü ise çalışmasının 18.00'den sonra saat 21.00'e kadar devam ettiği, buna göre davacının haftalık fazla çalışma süresinin 21 saat olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, çalışma saatlerine ilişkin kabulün dosya kapsamına uygun olduğu, davacının haftanın 4 günü 08.00-21.00 saatleri arasında tespit edilen 13 saatlik çalışmasında 1,5 saat ara dinlenme düşülmesi gerekirken 1 saat ara dinlenme düşülmesinin hatalı olduğu; ancak Bölge Adliye Mahkemesince bu hatanın resen yapılan hesaplamada dikkate alındığının anlaşıldığı, ne var ki Bölge Adliye Mahkemesince resen yapılan hesaplamaya ilişkin tabloda haftalık fazla çalışma saatinin 13,8 saat olarak gösterildiği ve böylelikle hesap sonucunun yapılan değerlendirmeye uygun olmadığının anlaşıldığı belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili temyiz dilekçesinde;
a. Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Irak hukukuna göre talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını,
c. Davacının ücretinin sözleşmede belirtildiği gibi olduğunu,
d. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,
e. Yapılan ödemelerin mahsubunun gerektiğini,
f. Uygulanan faiz türünün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde;
a. Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Husumet itirazının dikkate alınmadığını,
c. Davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını,
e. Hesaplamalara esas ücretin hatalı belirlendiğini, davacının ücretinin TL olarak kararlaştırıldığını, bu nedenle alacakların USD üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu,
e. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,
f. Uygulanan indirim oranının yetersiz olduğunu,
g. Davacının ücretinin hatalı brütleştirildiğini, eklenen sosyal yardımların fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, talep edilen fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması hususundadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.