"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1980 E., 2024/2348 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kütahya 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/20 E., 2024/33 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2016-2019 yılları arasında davalıya ait Maldivlerdeki şantiyelerinde elektrikçi formeni olarak çalıştığını, net 3.200,00 USD ücret aldığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının davalı işyerinde bir çalışması olmadığını, herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davanın yabancı para üzerinden açılmasının usule uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanları, kayıtlar ve emsal dosyalar dikkate alındığında davalının husumet itirazının yerinde görülmediği, davalı cevap dilekçelerini ıslah ederek somut olaya Maldivler hukukunun uygulanması talep edilmiş ise de Yargıtay kararında açıkça bu itirazın cevap dilekçesinde ya da en geç ön inceleme duruşmasında yapılması gerektiğinin içtihat edildiği dikkate alındığında dosyada Türk hukukunun dikkate alındığı, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği, feshin haklı nedene dayandığı hususunun işveren tarafından iddia ve ispat edilemediği, bildirim önellerine uyulduğunun ya da yapılan işin belirli süreli olmasına ilişkin herhangi bir delil ya da belge ile sunulmadığının anlaşılmasının karşısında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının değerlendirildiği, hükme esas alınan 22.11.2023 tarihli bilirkişi raporunda Türk hukuku dikkate alınarak yapılan hesaplamaya itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Uyuşmazlıkta yabancı hukukun uygulanması gerektiğini,
2. Davacının çalışanı olmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini,
3. Davacının talebi somutlaştırılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini,
4. Taleplerin tamamının zamanaşımına uğradığını, bu yönden yapılan itiraza rağmen yeni bir hesaplama yapılmadığını,
5. Bilirkişi raporuna itirazlarını yinelediklerini,
6. Davacının iş bitimi nedeniyle işten ayrıldığını, tazminat hakkı bulunmadığı gibi fazla çalışma, hafta tatili, izin, ulusal bayram ve genel tatil alacağının da bulunmadığını,
7. Hizmet süresi ve ücretin hatalı belirlendiğini,
8. Faiz başlangıç tarihleri ve oranlarının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, uygulanması gereken hukukun belirlenmesi, dava konusu alacakların ispat ve hesaplanması ile hüküm altına alınan alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığına ve hükmedilen faizin usul ve kanuna uygun olup olmadığına ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu'nun (3095 sayılı Kanun) "Yabancı para borcunda faiz" kenar başlıklı 4. maddesinin (a) bendinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden hüküm altına alınan alacaklara, 3095 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (a) bendi uyarınca Devlet bankalarınca Amerikan Doları (USD) üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerekir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. Davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (a) bendindeki "bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile" ibaresinin, (b) ve (c) bentlerindeki "yasal faizi ile" ibareleri ile (d), (e) ve (f) bentlerindeki "mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine; "Devlet Bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.