"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1165 E., 2024/1836 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/658 E., 2020/34 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.07.1997 tarihinde Çorlu Belediye Başkanlığı nezdinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi ilçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) gereği 31.03.2014 tarihinde Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredildiğini, bu tarihten itibaren davalı ... bünyesinde çalıştığını, 15.08.2014 tarihinde Genel İş Sendikasına üye olduğunu, davacının ... bünyesinde istihdam edilmeye başlandıktan sonra Belediye ile Genel İş Sendikası arasında imzalanan ve 15.01.2014 - 14.01.2016 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmadığını ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacaklarını talep etmiş, bilahare verdiği somutlaştırma dilekçesinde ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı, yıpranma primi, yemek yardımı, birleştirilmiş sosyal yardım, çocuk/öğrenim yardımı ve sosyal denge alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, Çorlu Belediyesi bünyesinde daimi işçi olarak çalışmakta olan davacının Belediye İş Sendikasına üye olduğunu, davacının daha önce çalıştığı dava dışı Çorlu Belediye Başkanlığı ile Belediye İş Sendikası arasında bağıtlanan 01.01.2014-31.12.2015 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta iken 6360 sayılı Kanun gereği 31.03.2014 tarihinde müvekkili Kuruma devredildiğini ve devirden sonra Genel İş Sendikasına üye olduğunu, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden uygulanması gereken tarih itibarıyla tam ve eksiksiz olarak yararlandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça davalı ... Belediyesi ile Genel İş Sendikası arasında imzalanan 15.01.2014 - 14.01.2016 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca fark alacakların talep edildiği, dosya içeriğine göre dava dışı Çorlu Belediyesi nezdinde çalışmaktayken 31.03.2014 tarihinde davalı ... Belediyesine devredildiği ve o tarihten bu yana davalı ... nezdinde çalıştığı anlaşılan davacının 16.07.2014 tarihinde Genel İş Sendikasına üye olduğu ve üyeliğin davalı Kuruma 23.07.2014 tarihinde bildirildiği, devir ile gelen işçilerin önceki işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden süresi bitene kadar yaralanabileceği, bunu istememesi hâlinde devredildikleri işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için taraf sendikaya üye olarak üyeliğinin bildirim tarihinden itibaren yararlanabileceği, davacının, devredildiği Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Genel İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesinden yaralanmak için Genel İş Sendikasına üye olduğu ve üyeliğinin davalı işverene bildirildiği, bu kabule göre hazırlanan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve hükme esas alındığı açıklanarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekilin tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; konuya ilişkin emsal içtihatlarda da belirtildiği üzere 6360 sayılı Kanun'un geçici 1/10 hükmü gereğince davacının nakledildiği işyerinde toplu iş sözleşmesinin yenisi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, davacının 31.03.2014 tarihinde davalıya ait işyerine nakledildiği, davalı ... Belediyesinde 15.01.2014-14.01.2016 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin11.02.2014 tarihinde imza tarihinde imzalanmış olduğu, devirden sonra 12.05.2016 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin ise 15.01.2016-14.01.2018 tarihleri arasında yürürlükte olacağının kararlaştırıldığı hususları dikkate alındığında; davacının, 6360 sayılı Kanun hükmü gereği davalıya ait işyerinde Genel- İş Sendikasının taraf olduğu yeni toplu iş sözleşmesinin düzenleme yani imza tarihi olan 12.05.2016 tarihine kadar devirle geldiği Kurumda yürürlükte bulunan ve devreden dava dışı Çorlu Belediye Başkanlığının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edeceğinin kabul edilmesi gerektiği, zira davacının nakilden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesinin 6360 sayılı Kanun'un açık hükmünün gereği olduğu, devirle geldiği Kurumda yürürlükte bulunan ve Belediye İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin bitiş tarihi olan 31.12.2015 tarihinden sonra da anılan toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edeceği; ancak davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Genel İş Sendikası arasında imzalanan ve 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması talep edilmiş olmakla davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığını, davacının 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde yer alan düzenlemeye göre davalı ... Belediyesi ile Genel İş Sendikası arasında bağıtlanan 15.01.2014 -14.01.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden sendika üyeliğinin davalı işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlandırılması gerektiğini,
b. Benzer taleplerle açtıkları davalarda lehe kararlar verildiğini ve kararların kesinleştiği, Bölge Adliye Mahkemesince bilirkişi raporu aldırılmadan eksik incelemeyle karar verildiğini,
c. Toplu olarak açılan davalarda Bölge Adliye Mahkemelerinin farklı Dairelerince farklı kararlar verilmesinin 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davanın reddi yönündeki kararın haksız ve dayanaksız olduğunu beyan etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz başvurusunda; vekâlet ücretinin davalıdan tahsili yönünde hatalı hüküm tesis edildiğini, tavzih başvuruna rağmen düzeltme yapılmadığını belirterek kararın bu yönden bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının 6360 sayılı Kanun ile davalı Belediyeye devredildiği 31.03.2014 tarihi ve sonrasında yararlanacağı toplu iş sözleşmesinin tespiti ve kapsamı, iddia ettiği şekilde fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ile vekâlet ücreti hususlarına ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Davalı vekilinin temyizine gelince; somut uyuşmazlıkta, davanın reddine dair karar verilmiş olmakla birlikte davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm tesis edilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (II) numaralı bendinin (8) numaralı alt bendinde yer alan “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.