"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ... Belediye Başkanlığında çalışmakta iken ilgili Belediyenin kapatılması üzerine 18.08.2010 tarihinde davalı ... Bakanlığına devredildiğini, ... İşçileri (...) Sendikasına 20.09.2010 tarihinde üye olduğunu, devir sırasındaki ücretinin düşük gösterilmesi sebebiyle devrolunduğu tarihten itibaren eksik ödeme yapıldığını, davacıyı temsilen fark alacakların (ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ve hizmet zammı farkı) tahsili için Ankara 35. İş Mahkemesinin 2017/643 Esasına kayıtlı dava dosyası ile 27.11.2017 tarihinde dava açıldığını, ilgili dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 27.11.2017 tarihindeki ücretinin 111,97 TL olarak belirlendiğini ve fark alacakların 27.11.2017 tarihine kadar hesaplandığını, işbu davada ise fark alacakların 27.11.2017 tarihinden dava tarihine kadar 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplatılması gerektiğini, 01.01.2019 sonrasındaki dönem bakımından da yeni toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ettiğinden 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin mali hükümlerinin art etkisi ile hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek ücret, ikramiye, ilave tediye ve hizmet zammı farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacıya nakil bildiriminde yer alan yevmiyeye göre ücretin ödendiğini, devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan dolayı davalı Bakanlığın sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen faizin başlangıç tarihi ile türüne de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli kararı ile; yargılama sırasında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacının 06.05.2000 tarihinde ... Belediyesinde çalışmaya başladığı, 18.08.2010 tarihinde Belediyenin kapatılması üzerine ihtiyaç fazlası personelin davalı Bakanlığa devredilmesi sonucunda önce ... Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine devrinin yapıldığı, daha sonra ise 28.06.2017 tarihinde ...Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine atandığı, 20.09.2010 tarihinde...Sendikasına üye olduğu, davacının üyesi olduğu Sendika ile Bakanlık arasında imzalanan ve davalı Bakanlığa bağlı işyerlerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının fark alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2023 tarihli kararı ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun harç yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairece; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında bu dönem yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin somut davada uygulanmasının mümkün olmadığı, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinde her bir alacak kalemi için öngörülen ödeme tarihleri de dikkate alındığında talep konusu fark alacaklar için öngörülmüş kesin bir vadeden söz etmek mümkün olmadığından fark alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Hatalı bilirkişi raporuna göre verilen kararın kabul edilemez olduğunu,
b.Müvekkilinin hem devir öncesi hem devir sonrasında toplu iş sözleşmelerinden faydalandırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini,
b. Davacının müvekkili Bakanlıktan herhangi bir alacağı bulunmadığını,
c. Alacaklara uygulanan faiz türü ve başlangıcının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin yararlanması gereken toplu iş sözleşmelerinin tespiti ile buna göre talep ettiği fark alacakların hesaplanması ve alacaklara uygulanması gereken faize ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.