Logo

9. Hukuk Dairesi2021/10828 E. 2021/14960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafın bildirdiği tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı ve davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafça bildirilen tanık adreslerinin tebligata elverişli olmadığı ve HMK m. 240/3 gereğince tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına temyiz istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

...

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı ... adına Avukat ... ile davalılar ... Uluslararası Proje Madencilik İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile... Mekanik Mühendislik-... arasındaki davada ... 10. İş Mahkemesi'nin miktar itibariyle kesin olan 29.06.2021 tarih, 2020/90 esas ve 2021/250 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu iddiası ile kanun yararına bozulması, Adalet Bakanlığı'nın 11.10.2021 tarih ve 39152028-153.01-1414-2021-E. 1992/28247 sayılı yazısı ile talep edilmiş olmakla,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 363. maddesindeki ;

"(1) (Değişik: 20/7/2017-7035/33 md.) İlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

(2) Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

(3) Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazetede yayımlanır." hükmü gereği dosyadaki tüm belgeler okunup dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalılardan ... Uluslararası Proje Mad. İnş. Taah. San. ve Tic. Limited Şirketine ait işyerinde diğer davalının işçisi olarak çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini beyan ederek ödenmeyen işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı, kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığı temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Kanun yararına temyize konu edilen uyuşmazlık, davalı tarafın bildirdiği tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasındadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Tanık gösterme şekli” başlığını taşıyan 240. maddesine göre;

“(1) Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir.

(2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.

(3) Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.”

Somut uyuşmazlıkta, davalı tanıklarının dinlenmesi için ... İş Mahkemelerine yazılan talimatın bila ikmal iade edilmesi üzerine, davalı vekiline tanıkların tebligata yarar güncel adresini bildirmesi için kesin süre verilmiş, ancak bildirilen adresin önceki ile aynı adres olduğunun anlaşılması üzerine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 240/3 maddesi gereğince tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmiştir.

Kanun yararına temyiz başvurusunda bulunan Adalet Bakanlığınca, talimat yoluyla davalı tarafın tanıklarının dinlenmesi için adreslerine çıkarılan tebligatların iade nedeni olarak "286. Sokak olmadığı" nın belirtildiği, ancak daha sonra talimat mahkemesince tanıklar hakkında çıkarılan zorla getirme kararı üzerine tutulan tutanakta "adresin işyeri olması sebebiyle şahısların adres dışında olduğu"nun belirtildiği; bu durum karşısında mahkemece tanık adreslerinin doğru sunulduğunun kabulü gerekirken aksi yönde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.

Gerçekten de, davalı taraf üç tanık için aynı ortak işyeri adresi olan “..., ...” adresini bildirmiştir. Davalının tanıkların tebligata yarar doğru ve güncel adresinin bildirilmesi için verilen ikinci (kesin) sürede de aynı adresi bildirdiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, bu adresin güncel ve tebligata yarar adres olup olmadığı ve somut olayda HMK’nın 240. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı noktasındadır.

Dosya kapsamına göre, talimat mahkemesince tanıklara gönderilen tebligatların iade gerekçesi "... olmaması” dır. Mahkemece, tebligatların adres eksikliği sebebiyle iade edildiği dikkate alınmadan, tanıklar hakkında ‘usulüne uygun tebligata rağmen’ hazır olmadıkları gerekçesi ile ‘zorla getirme kararı’ verildiği yine dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İhzar müzekkeresinin yerine getirilmesine ilişkin 23.12.2020 raporda ise, “... 43. İş Mahkemesinin 13.11.2020 tarih ve 2020/209 talimat sayılı yazıları ile idaremiz ..., ... adresinde bulunduğu belirtilen ve haklarında 22.12.2020 günü saat 14.00 da ihzar müzekkeresi kararı verilen ... isimli şahıs hakkında yapılan tahkikatta; Adresin... (... Group) Çankaya /... sayılı yer olduğu, şahsın belirtilen adreste bulunduğu, adresin işyeri olduğu, adrese farklı gün ve saatlerde gidildiğinde şahısların işleri nedeniyle adres dışında oldukları, adrese bırakılan çağrı pusulalarına cevap verenlerin olmadığı, şahıslara adreste ulaşılamadığından mahkemede hazır bulundurulmaları mümkün olmamıştır” denilerek tanıkların hazır edilemediği bildirilmiş, ikinci tanık için de aynı yönde rapor düzenlenmiştir.

İlgili polis memuru tarafından düzenlenen raporlardan da görüleceği gibi, mahkemece tanıkların adresi “...,...” olarak bildirilmiş ise de, yapılan tahkikatta adresin “... /...” olarak belirlenmiştir. Bu halde, posta memuru tarafından “286. Sokak” olmadığı gerekçesi ile iade edilen tebligatta yer alan adresin doğru adres olmadığı, polis memuru tarafından düzenlenen rapordan da anlaşılmaktadır. Kaldı ki, raporda belirlenen yeni adresin “işyeri olduğu, adrese farklı gün ve saatlerde gidildiğinde şahısların işleri nedeniyle adres dışında oldukları, adrese bırakılan çağrı pusulalarına cevap verenlerin olmadığı, şahıslara adreste ulaşılamadığı” dikkate alındığında, bu adresin dahi tebligata elverişli bir adres olmadığı açıktır.

Kanunun 240. maddesinin 2. fıkrasında tanıkların “tebliğe elverişli” adreslerinin bildirilmesi gerekliliği ortaya konulmakta, 3. fıkrada ise bu gerekliliğe uyulmamış olması halinde ne tür bir hukuki sonuç doğacağı hüküm altına alınmaktadır. Dosya kapsamındaki zorla getirmeye ilişkin rapordan da açıkça anlaşılacağı gibi, davalının bildirdiği adres ile polis memurunun zorla getirme kararının ifası için gittiği adres birbirinden farklıdır. Bu halde davalının ikinci kez bildirdiği adresin de güncel ve tebligata elverişli bir adres olmadığı açık olduğundan, mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 240/3 maddesine uygun olarak tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verilmesi yerindedir. Mahkemece usul ve yasaya uygun olarak tanıkların dinlenmesinden vazgeçildiği anlaşıldığından, davalı tarafın savunma hakkının bu gerekçe ile kısıtlandığından söz edilemez. Açıklanan sebeplerle, kanun yararına temyiz başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Adalet Bakanlığı’nın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363/1 maddesine dayalı kanun yararına temyiz isteğinin açıklanan sebeple REDDİNE, dosyanın mahkemesine iadesine, karardan bir örneğinin Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesine, 26.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.