Logo

9. Hukuk Dairesi2021/11336 E. 2021/15638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshedilmesinin sendikal faaliyetlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve sendikal tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan görüş ayrılığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin verdiği kararların somut olaya özgü deliller ve koşullar gözetilerek verildiği, her bir kararın kendi içinde tutarlı olduğu ve 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık giderilmesi talebinin, her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesini gerektirmediği değerlendirilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y K A R A R I

I. BAŞVURU

Başvurucu Avukat dilekçesinde özetle;

Müvekkilinin de içinde bulunduğu ...Taşımacılık ve Lojistik Ticaret AŞ. İsimli firmada sendikal faaliyet yürüten bir grup işçinin sözleşmesinin feshedildiğini, aynı neden ve aynı yöntemle işten çıkarılan işçiler tarafından ... İş Mahkemelerinde muvazaalı asıl işveren-alt işveren iddiasıyla birlikte sendikal tazminat talebi ile asıl işverene karşı işe iade davası açıldığını, ... 3. İş Mahkemesinin 2016/701 B. 2017/549 K. sayılı kararıyla davacının ...firmasındaki işine iadesiyle birlikte; yargılama sırasında toplanan deliller ve benzer nitelikli dosya içerikleri, ... 2. İş Mahkemesi'nin 2016/796 -965 esas sayılı dosyalarından alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacının Nakliyat İş Sendikasına 13.07.2016 tarihinde üyelik için başvuruda bulunduğu, 15.07.2016 tarihinde üyeliğinin onaylandığı, davalı ... şirketi nezdinde çalışan işçi sayısının 331 olduğu, 21 işçinin Nakliyat İş sendikasına üye olduğu, bunlardan 3 tanesinin istifa ettiği, üyeliği devam eden 4 işçinin bulunduğu, işyerinde, 2016 yılının ortalarında sendikalaşma faaliyetlerinin başladığı, işyerinde 2016 yılı Haziran ayında sendika temsilcisiyle bir grup çalışan arasında görüşmeler yapıldığı yapılan görüşmeler sonrasında davalı şirket yetkilisi ...'ın toplantıya katilan çalışanları tespit ettiği, toplantıya katılanların işyerinde garajda iş vermeksizin boşa beklettiği, sevkiyata çıkarmadığı, akabinde de davacının da aralarında bulunduğu ve işveren tarafından toplantıya katıldıkları tespit edilebilen işçilerin sözleşmelerinin feshedildiği iş sözleşmelerinin sendikal faaliyetten dolayı feshedildiği anlaşılmakla sendikal tazminata da hükmedildiğini, ancak ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi'nin 2018/251 E. , 2019/1293 K. Sayılı kararıyla yerel mahkemenin kurduğu sendikal tazminat kararının davacı ile birlikte görüşmelere katılan tüm işçilerin akitlerinin davalı işverenlikçe feshedilmediği, davacının üye olduğu sendikanın işyerinde yetki alamadığı, davacı tanık beyanları dışında başkaca somut delilin bulunmadığı, feshin sendikal sebeplerle yapıldığının davacı tarafça açık kesin ve hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanamadığı gerekçesi ile kaldırıldığını, davacı ile aynı zamanda aynı gerekçelerle işten çıkarılan ve aynı görevi yapan işçilerin açtığı davalarda ise tamamen aksi yönlerde kararlar verildiğini, 32. Hukuk Dairesi görüşüne göre aynı şartlarda işten çıkarılan davacının sendikal tazminat talebi isabetli değilken, 24. , 25., 29. , 30. Ve 26. Hukuk Daireleri görüşüne göre ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi görüşüne göre sendikal tazminat taleplerinin yerinde olduğunu beyan ederek ... ...M. 32. Hukuk Dairesi 2018/251 E., 2019/1293 K. Sayılı kararı ile, ... ...M. 30. Hukuk Dairesi 2018/366 E., 2019/403 K. Sayılı , ... ...M. 29. Hukuk Dairesi 2018/640 E., 2019/236 K. Sayılı, ... ...M. 24. Hukuk Dairesi 2018/643 E., 2019/747 K. Sayılı, ... ...M. 25. Hukuk Dairesi 2017/2524 E., 2018/1397 K. Sayılı kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 26/10/2021 tarih ve 2021/27 sayılı kararı ek kararı ile;

“...... Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'ndaki görüşmeler esnasında Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin sendikal tazminata hükmedilmesi gerektiği yönündeki kararına rağmen, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi kararının kesin nitelikte olduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 30.,29.,24., 25. Hukuk Dairesi kararları ile 32. Hukuk Dairesi kararı arasında görüş farklılığı oluştuğu, verilen kararlar arasında çelişki mevcut olduğu, ortada iki farklı mahiyette kararın bulunduğu, kararlar arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünden oy birliği ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi görüşü beyan edilmiştir.

SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 24, 25, 29 ve 30. Hukuk Dairelerinin aynı konudaki kararları arasında uyumsuzluk bulunduğundan,

5235 Sayılı yasanın 35/3 maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 24, 25, 29 ve 30. Hukuk Dairelerinin işe iade kararı yanında sendikal tazminat verilmesi yönündeki kararlarının kurulca benimsenerek, bu dairelerle 32. Hukuk Dairesi arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine,” oy birliği ile karar verilmiştir.

III. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 32. HUKUK DAİRESİNİN 12.06.2019 TARİH 2018/251 ESAS 2019/1293 SAYILI KARARI

A)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti

“ ... Yargılama sırasında toplanan deliller ve benzer nitelikli dosya içerikleri, ... 2. İş Mahkemesinin 2016/963 - 965 esas sayılı dosyalarından alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacının nakliyat iş sendikasına 13/07/2016 tarihinde üyelik için başvuruda bulunduğu, 15/07/2016 tarihinde üyeliğinin onaylandığı, davalı ... şirketi nezdinde çalışan işçi sayısının 331 olduğu, 21 işçinin nakliyat iş sendikasına üye olduğu, bunlardan 3 tanesinin istifa ettiği, üyeliği devam eden 4 işçinin bulunduğu, iş yerinde, 2016 yılının ortalarında sendikalaşma faaliyetlerinin başladığı, iş yerinde 2016 yılı Haziran ayında sendika temsilcisiyle bir grup çalışan arasında görüşmeler yapıldığı, yapılan görüşmeler sonrasında davalı şirket yetkilisi ...'ın toplantıya katılan çalışanları tespit ettiği, toplantıya katılanların iş yerinde garajda işvermeksizin boşta beklettiği, sevkiyata çıkarmadığı, akabinde de davacının da arasında bulunduğu ve işveren tarafından toplantıya katıldıkları tespit edilebilen işçilerin sözleşmeleri feshedildiği, davacının nakliyat iş sendikasına 13/07/2016 tarihinde başvurusundan kısa bir süre sonra 18/07/2016 tarihinde iş sözleşmesinin sendikal faaliyetten dolayı feshedildiği anlaşılmakla feshin sendikal nedenle dayandığı sonucuna varılarak davanın KABULÜNE , davalı tarafından gerçekleştirilen feshin geçersizliğine, davacının davalı ...Taşımacılık ve Lojistik Tic. A.Ş. nezdinde İŞE İADESİNE, Davacının başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının sendikal fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında belirlenmesine, bu tazminattan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına, Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiğine” karar verilmiştir.

B)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

“...Nakliyat - İş Sendikası'ndan gelen cevabi yazıdan, davacının söz konusu sendikaya 13/07/2016 tarihinde üyelik için başvuruda bulunduğunun, 15/07/2016 tarihinde üyeliğinin onaylandığının, davalı ... şirketi nezdinde çalışan işçi sayısının 331 olduğunun, 21 işçinin Nakliyat- İş Sendikası'na üye olduğunun, bunlardan 3 tanesinin istifa ettiğinin, üyeliği devam eden 4 işçinin bulunduğunun, işyerinde 2016 yılı ortalarında sendikalaşma faaliyetlerinin başladığının, işyerinde 2016 yılı Haziran ayında sendika temsilcisi ile bir grup çalışan arasında görüşmeler yapıldığının bildirildiği, bununla birlikte davacı ile birlikte görüşmelere katılan tüm işçilerin iş akitlerinin davalı işverenlikçe feshedilmediği, davacının üye olduğu sendikanın işyerinde yetki alamadığı, davacı tanık beyanları dışında başkaca somut delilin bulunmadığı, feshin sendikal sebeplerle yapıldığının davacı tarafça açık, kesin ve hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesi'nce yanılgılı değerlendirme ile feshin sendikal sebeple yapıldığı kabulünün hatalı olduğu, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.” gerekçesi ile ... 3. İş Mahkemesi'nin 14/12/2017 tarih, 2016/701 Esas ve 2017/549 Karar sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b-2 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının davalı ...TAŞ. VE LOJ. TİC. A.Ş. nezdinde işe iadesine, Davacının yasal sürede başvurusuna rağmen işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının, davacının hizmet süresi ve fesih şekli de dikkate alınarak takdiren 4 aylık brüt ücreti tutarı olarak belirlenmesine, bu tazminattan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına, davacının kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, Davacı tarafın sendikal tazminat talebinin sübut bulmadığından REDDİNE” kesin olmak üzere karar verilmiştir.

IV. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU DİĞER KARARLAR

... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİNİN 2017/2524 ESAS SAYILI KARARINDA ÖZETLE;

“...Yargılama sırasında toplanan deliller ve benzer nitelikli dosya içerikleri, (ist bam 24 HD 2018 / 643 e vb...) esas sayılı dosyalarından alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde,

Sendikal faaliyetin haziran ayında başlaması üzerine birden fazla farklı taşeron firmalardaki işçilerin aynı tarihli sendikal toplantıya katılması nedeni ile iş akitlerinin feshedildiği nitekim persko şirketinin de aynı yerde çalışan işçilerinin sözleşmeleri dosyamızdaki fesih tutanağı ile aynı içerikli yazı ile aynı tarihte feshedildiği ve diğer firmalardaki işçilerin de iş akitlerinin sendikal nedenle feshedildiğine mahkemelerce karar verildiği verilen kararların Bölga adliye mahkemelerinden geçerek kabul edildiği ,davacının sendika üyeliğinin olmaması sendikal çalışma nedeni ile iş aktinin feshine engel olmadığı buradaki yasanın koruma amacının sendikal çalışmasının engellenmesi olduğu

Sendika tarafından yazılan müvekkereye verilen cevapda davalı şirketi nezdinde çalışan işçi sayısının 331 olduğu, 21 işçinin nakliyat iş sendikasına üye olduğu, bunlardan 3 tanesinin istifa ettiği, üyeliği devam eden 4 işçinin bulunduğu, davacının sendikaya üye olmadığı ancak iş yerinde 2016 yılı Haziran ayında sendika temsilcisiyle davacının da dahil olduğu bir grup çalışan arasında görüşmeler yapıldığı, yapılan görüşmeler sonrasında davalı şirket yetkilisi ...'ın toplantıya katılan çalışanları tespit ettiği, toplantıya katılanların iş yerinde garajda işvermeksizin boşta beklettiği, sevkiyata çıkarmadığı, akabinde de davacının da arasında bulunduğu ve işveren tarafından toplantıya katıldıkları tespit edilen işçilerin sözleşmeleri feshedildiği, davacının iş sözleşmesinin sendika üyeliği konusunda işyerindeki arkadaşlarıyla toplantı gerçekleştirmesi sonucu feshedildiği anlaşılmakla feshin sendikal nedenle feshedildiği sonucuna varılarak davacı istinafının esastan kabulüne karar verilmiştir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30/05/2016 Tarih ve 2016/3003 - 12711 E.K. Sayılı ilamı)” gerekçesi ile sendikal tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş”,

Bu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 30/09/2019 tarih, 2019/3954 Esas ve 2019/17013 Karar sayılı kararı Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiştir.

... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİNİN 2018/643 ESAS SAYILI KARARINDA ÖZETLE;

“...davacının dava devam ederken işe başlatılması hususunda davet edildiği, davalı işverenin feshin geçerli bir sebebe dayanmadığı; sendikal tazminat için işçinin sendika üyesi olmasının şart olmadığı, davacı işçinin sendikal faaliyeti nedeniyle işten çıkarılmasının yeterli olduğu (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 14/04/2014 tarih ve 2012/7961 E–2014/12534 K), dosyadaki delillerden davacının sendika üyesi olan diğer işçilerle birlikte hareket ettiği, iş akdinin feshinin sendikal nedenle gerçekleştirildiğinin sabit olduğunun anlaşılmasına göre, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1–b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE” kesin olmak üzere karar verilmiştir.

... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİNİN 2018/640 ESAS SAYILI KARARINDA ÖZETLE;

“...Davalı şirketler arasındaki ilişki aralarında düzenlenen sözleşme ve bu husustaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde de davalı ... Personel Tedarik Yönetim Ve Danışmanlık Limited Şirketi'nin diğer davalı ...Taşımacılık Ve Lojistik Ticaret Anonim Şirketi'ne işçi temin etmek üzere faaliyet gösterdiği; davacının baştan beri ...Taşımacılık Ve Lojistik Ticaret Anonim Şirketi'nin işçisi sayılması gerektiği, davalı şirketler arasında muvazaa olgusunun bulunduğu anlaşılmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, taraf beyan ve iddiaları, dosyaya sunulan deliller, SGK kayıtları, işyeri doyası içerikli belgeleri, tanık beyanları, sendika üyeliğine ilişkin deliller ve tüm dosya münderecatı birlikte değerlendirildiğinde; 2016 yılı Haziran ayında fesihten önce sendika temsilcisi ile davacının da dahil olduğu bir grup işçiler arasında görüşmeler yapıldığı, bu görüşmenin ve katılanların işveren yetkilisi tarafından tespit edildiği, toplantıya katılan işçilerin işyerinde fiilen işverilmeden bekletilip davacının da aralarında bulunduğu bu işçilerin iş akitlerinin sonlandırıldığı anlaşıldığına göre feshin sendikal sebebe dayandığı, ... 1. İş Mahkemesi'nin 08/12/2017 tarih 2016/463 Esas, 2017/746 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1 bendi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,” KESİN olmak üzere karar verilmiştir

... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 30. HUKUK DAİRESİNİN 2018/366 ESAS SAYILI KARARINDA ÖZETLE;

“...Nakliyat İş Sendikasından dosyaya gönderilen 28.11.2016 tarihli yazıda ... Personel Danışmanlık Şirketi unvanlı işyerinde çalışan sayının 331 kişi olduğu, bunlardan sendikaya 21 işinin üye olduğu ve bu işçilerden 3 ünün istifa ettiği, üyeliği devam eden 4 işçinin mevcut olduğu, sendikanın ...A.Ş için yetki tespit başvurusu yapmadığı bildirilmiştir.

Davacı tanıklarının ve davacı tarafça dosyaya sunulan emsal dosyalardaki tanıkların anlatımlarında; davacının iş sözleşmesinin sendikal faaliyet nedeni ile feshedildiği, ilk etapta sendikal faaliyet nedeni ile 10 işçinin iş akdinin feshedildiği, bir ay sonra Temmuz ayında 15 kişinin daha işten çıkarıldığı, işyerinde kimlerin sendikalı olduğunun araştırıldığı, davalı işyerinde sendikanın yetki almak için toplantı yaptığı, davacının da bu toplantıya katıldığı ve daha sonrasında işten çıkarıldığı, toplantıya katılanların işten çıkarıldığı, davalı şirketin sendikanın yetkili olmasını engellemek için sendikalı işçi sayısının artışını engellediğinin beyan edildiği görülmüştür.

Tüm dosya kapsamı ile, davalı işyerinde Nakliyat İş Sendikasının örgütlendiği ve 21 işçinin sendikaya üye olduğu, 3 işçinin istifa ettiği, davalı işyerinde sendika üyeliği devam eden 4 işçinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tanık anlatımlarında da, davalı işyerinde sendikaya üye olan işçilerin ve sendikanın yaptığı toplantıya katılan işçilerin iş akitlerinin feshedildiği belirtilmiştir. Davacının 15.07.2016 tarihinde sendikaya üye olduğu, 2016 yılı Haziran ayında sendika temsilcisi ile davacının da dahil olduğu bir grup çalışan arasında toplantı yapıldığı, davalı şirket yetkilisi ...’ın toplantıya katılan çalışanları tespit ettiği ve bu kişileri öncelikle garajda iş vermeden beklettiği ve sonrasında da aralarında davacının da bulunduğu toplantıya katıldığı tespit edilen işçilerin iş akitlerinin işveren tarafından feshedildiği, bu durumda davacının iş akdinin sendika üyeliği konusunda iş yeri arkadaşları ile toplantı gerçekleştirmesi ve sendikal faaliyetleri nedeni ile feshedildiği, davalı işverenin feshinin sendikal nedene dayandığı, her ne kadar davalı vekili davalı işverene husumetli tanık anlatımlarının beyanlarının dikkate alınmasının doğru olmadığını ileri sürmüşse de, tanığın sadece davalı işveren aleyhine davasının bulunması tanıklığını değersiz kılmayacağı gibi dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, sendika yazı cevabı da değerlendirilerek karar verildiği, mahkemenin bu yöndeki tespit ve değerlendirmelerinin dosya içeriğine uygun olduğu anlaşılmakla, kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik davalılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine” kesin olarak karar verilmiştir.

V. GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35'inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; 5235 sayılı Kanun ile bu Kanunda sayılan kişi ve kurumlara tanınan “uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı”, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkan vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp, böyle bir talebin varlığı halinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir. Başvuru konusu dosyada İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar somut olaya özgü nitelikte olup, dosya kapsamında yer alan deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek hüküm tesis edilmiştir. Aralarında uyuşmazlık bulunduğu belirtilen diğer bölge adliye mahkemesi dosyalarında da, tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca sunulan deliller ile ispat durumu dikkate alınarak, yine somut olayın özelliklerine göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu halde, başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

VI-SONUÇ

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 26.10.2021 tarih ve 2021/27 sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına, 11.11.2021 günü oybirliği ile karar verildi.