Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12677 E. 2022/82 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ücretinde yapılan indirimin haksız olduğu ve yaptığı işin niteliği gereği asıl işveren işçisi sayılması gerektiği iddiasıyla açtığı alacak davasının belirsiz alacak davası olup olmadığına ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağının miktarını tam olarak belirleyememesi ve ispat için işveren kayıtlarına ihtiyaç duyması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve bu durumda davacının dava dilekçesinde belirttiği miktarı sonradan artırabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı vekili, davacının davalı idarenin altişverenlerinde çalışırken 2010 yılından itibaren almış olduğu ücret miktarında indirim yapıldığını, yapılan bu indirime kendisinin muvafakatının bulunmadığını, işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca her ne kadar kayıtlarda veri hazırlama elemanı olarak çalışıyor gibi gösterilseler de davalı işyerinde diş hekimi asistanlığı, sterilizasyon işlemleri, hasta hikayesini almak, diş tedavisinde kullanılan malzemelerini hazırlamak gibi asıl işverenin yapması gereken işleri de yaptığını bu nedenle asıl işveren ile alt işverenin yapmış olduğu sözleşmenin muvazaalı olduğunu, başlangıçtan beri asıl işveren işçisi olarak kabul edilmeleri gerektiğini iddia ederek haksız şekilde ücrette indirim yapılan tarih ile dava tarihi arasında oluşan ücret farkı ve ilave tediye ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir..

Davalı Bakanlık vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının ihale ile hizmet satın alan yüklenici firma işçisi olması nedeni ile işçilik, özlük ve alacak haklarından yüklenici firmaların sorumlu olduğunu, müvekkili idare ve bağlı hastane ile yükleniciler arasında asıl-alt işverenliğin de söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine önce (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 16.09.2015 gün ve 2015/29657 esas ve 2015/15321 sayılı kararı ile daha sonrasında ise Dairemizin 21.02.2018 gün ve 2017/2911 esas ve 2018/3679 sayılı kararı ile bozulmuştur.

Dairemizin 21.02.2018 gün ve 2017/2911 esas ve 2018/3679 karar sayılı bozma ilamına mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olması nedeni ile dava konusu alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda davacı tarafça iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırabileceği gerekçesi ile direnilmiştir.

Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi gereğince 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/5. maddesi uyarınca Dairemizin öncelikle inceleme yetkisi bulunmaktadır. Dairemizce bu kapsamda yapılan incelemede; bozma gerekçesine göre direnme kararının uygun bulunduğu anlaşıldığından Dairemizin 21.02.2018 gün ve 2017/2911 esas ve 2018/3679 sayılı bozma ilamı ortadan kaldırılarak, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/5. maddesi uyarınca ONANMASINA, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 11.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.