Logo

9. Hukuk Dairesi2021/6755 E. 2022/14495 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyulup uyulmadığı, karar gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki olup olmadığı ve vekalet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uygun hüküm kurmaması, karar gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratması ve vekâlet ücretini hatalı hesaplaması, 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olması gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438 inci maddesi gereğince davacı vekilinin duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti

Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 14.07.2007-11.05.2011 tarihleri arasında tır şoförü olarak, en son net 1.400,00 TL aylık ücretle çalıştığını, ... sözleşmesinin emeklilik nedeniyle müvekkili tarafından feshedildiğini, müvekkilinin hafta sonları da dâhil günlük 16 saate varan çalışmasına rağmen fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin çalışma sürecinde yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, dinî bayramların ilk günü hariç diğer günleri ile resmî tatillerde de çalıştığını ancak bu çalışmaları karşılığında ücret almadığını, ayrıca müvekkiline asgari geçim indirimlerinin de eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, asgari geçim indirimi, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir..

Davalı Cevabının Özeti

Davalı, davaya cevap dilekçesi vermemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti

Mahkemece, davacı emeklilik nedeniyle işyerinden ayrıldığı ve kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak asgari geçim indirim alacak talebi kısmen, diğer talepler ise tamamen kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci

Kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 11.02.2019 tarihli ve 2015/29782 Esas, 2019/3200 Karar sayılı kararı ile hükmün, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe

1.6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;

"a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,

b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile ... Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,

c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,

ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,

d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,

e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,"

içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulunun 2007/14-778 Esas, 2007/611 Karar sayılı; Dairemizin 01.04.2008 tarihli ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilâmları).

Somut olayda, bozma sonrası Mahkemece “kıdem tazminatı, yıllık izin ücret alacağı ve agi alacağı yönünden verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarihli ve 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı ilâmında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesine uygun olmalıdır.

Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

2. Ayrıca Mahkemece hükmün gerekçesinde davacının net 941,45 TL ... bayram ve genel tatil ücret alacağı olduğu kabul edildiği hâlde gerekçede belirtilenden farklı olarak hüküm fıkrasında; “Fazlaya ilişkin taleplerin reddine” şeklindeki ibare ile söz konusu alacağın reddine hükmedilerek kararın açıklanan gerekçesi ile kurulan hüküm sonucu arasında çelişki meydana getirilmesi de hatalı olmuştur.

3. Kabule göre bozma öncesi davacının talebi gözetilerek dava konusu alacakların brüt miktarlar üzerinden hesaplanarak hüküm altına alındığı, alacakların brüt olarak hükmedilmesinin bozma konusu yapılmadığı gözetilmeksizin uyulmasına karar verilen bozma ilâmının gereğinin yerine getirilmesi için resen yapılan hesaplamada, dava konusu fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının net tutarlarının tespit edilerek hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır.

4. Diğer taraftan somut uyuşmazlıkta, davacı lehine hükmedilen ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilen alacak miktarı ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesi gereğince davacı lehine 5.586,74 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ancak, kabul şekline göre hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu tespit edildiğine göre bozmadan sonra hüküm altına alınacak veya reddedilecek alacak miktarları yönünden vekâlet ücreti hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Sonuç

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.