"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili sendika ile Yemişen Belediye Başkanlığı arasında toplu iş sözleşmeleri bağıtlandığını, davalıya bağlı işyerlerinde çalışan işçilerin ücretlerinden üyelik ve dayanışma aidatlarının kesilmesi talebini içeren yazının davalıya tebliğ edildiğini, ancak mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 6356 sayılı Kanun'a göre kesilmesi gereken üyelik ve dayanışma aidatlarının, toplu iş sözleşmesine göre belirlenmiş süre içerisinde davalı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmediğini ileri sürerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı HMK’nın “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak tarafların haklılık durumu belirlenerek bir karar verilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiş ise de, davacının dava açmakta haklı olmasına göre, vekalet ücreti takdiri bakımından davacının haklılık durumunun gözetilmemesi doğru olmamıştır. Bununla birlikte bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararda, hüküm fıkrasının dördüncü bendinde yer alan “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari ücret tarifesine göre 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya tarafa VERİLMESİNE” rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari ücret tarifesine göre 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.