Logo

9. Hukuk Dairesi2021/7077 E. 2021/14090 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı vekiline duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve buna bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekiline yapılan tebligatın usulüne uygunluğuna dair şüphelerin bulunması, tebliğ mazbatasının dosyada yer almaması ve mahkemece tebliğ hususunun yeterince araştırılmaması, ayrıca davacı vekilinin tebligata itiraz etmiş olması gözetilerek, mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin, davalı bankada 26.04.1996 – 29.09.2006 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, iş akdinin haksız ve bildirimsiz feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ikramiye, yol ve yemek ücreti, ödenmeyen maaş alacağı ile son iki yıla ait temettü alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız olduğunu, zimmetine para geçirdiği tespit edilen davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildini ve bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, diğer alacak taleplerinin de dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.07.2011 tarihli ilk karar, taraf vekillerinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 20.01.2014 gün ve 2011/50353 esas 2014/547 karar sayılı ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, basit yargılama usulüne tabi olan davada, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın, yenilenmesinden sonra yine takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir

Gerekçe:

Duruşma gününün davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği uyuşmazlık konusudur.

7201 sayılı Tebligat Kanununun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21.maddesinde “ Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/5 md.) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

(Ek: 19/3/2003-4829/5 md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.” düzenlemesi yer almaktadır

Somut uyuşmazlıkta; mahkemece, 01.12.2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin hazır bulunmaması ve mazeret de bildirmemesi nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi gereğince dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, bilahere davacı vekilince “yenileme talebinde” bulunulması üzerine tensiben 23.02.2021 tarihli duruşma günü tayin olunmuştur. Davacı vekili duruşmaya mazeret dilekçesi göndermiş, davacı asil duruşmada hazır bulunmuş ve duruşma 20.04.2021 tarihine talik olunmuştur. 20.04.2021 tarihli duruşmada ise “Davacı vekiline duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen huzurda bulunmayışı ve davalı vekilince de dosyanın takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın, yenilenmesinden sonra yine takipsiz bırakıldığı” gerekçesiyle, 6100 sayılı Kanunun 320/4. maddesi uyarınca “Davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Ancak, 20.04.2021 tarihli duruşma tutanağının davacı vekiline tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin dosya içerisinde bulunamadığı görülmektedir. Dairemizce ilgili eksikliğin giderilmesi hususunda yazılan 15.09.2021 tarihli yazıya mahkemece verilen cevapta tebliğ mazbatasının bulunamadığı belirtilerek, PTT veri tabanından elde edilen ekran görüntü görseli gönderilmiştir. Bu evrakın denetime elverişli geçerli bir tebliğ belgesi olarak kabulü mümkün değildir. Kaldı ki davacı vekili, kendisine usulüne uygun tebligat yapılmadığını ve tebligatı alan kişinin adına tebellüğe ehil olmadığını, bu nedenle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, mahkemenin bu yöndeki kabulüne itiraz etmiştir. Şu halde mahkemece yapılaması gereken iş, 20.04.2021 tarihli duruşma tutanağının davacı vekiline 7201 sayılı Kanun ve Kanunun uygulanmasına dair Yönetmelik hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilip edilmediğinin PTT’den tebliğe dair belgelerin onaylı bir sureti de istenerek, tebellüğ belgesinin akibetinin yöntemince araştırılması, bu suretle tebligatın anılan Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmış olduğunun anlaşılması halinde şimdiki gibi, aksi halde yargılamaya devam edilip işin esasına girilerek, dosyada mevcut delil durumuna göre ve bozma ilamında belirtilen esaslar da nazara alınmak suretiyle bir karar verilmesidir.

Bu maddi ve hukuki oldular göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi