"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 01.01.1994-31.12.2011 ve 01.01.2013-15.03.2014 tarihleri arasında iki dönem uluslararası tır şoförü olarak çalıştığını, her iki dönem çalışmasının davacı tarafından sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması, yıllık izinlerin kullandırılmaması, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin ödenmemesi nedenleriyle haklı olarak feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile sefer primi alacağı, ücret alacağı, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının üç ayrı dönemde çalıştığını, birinci dönem çalışmasının emeklilik nedeniyle sona erdiğini ve davacıya 30.12.2007 tarihinde net 12.000,00 TL kıdem tazminatı ödendiğini, birinci dönem çalışmasından kalan bakiye kıdem tazminatına mahsuben 09.03.2010 tarihinde 12.000,00 TL tutarında 2 çek ve 950,00 Euro da nakden ödeme yapıldığını, davacının bu dönemlere ilişkin olarak davalı işvereni ibra ettiğini, davacının ikinci dönem çalışmasının ise istifa ile sona erdiğini, 3.dönem çalışmasında ise davacının 14.03.2014 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığını ve bu nedenle iş akdinin feshedildiğini, davacının davalı işyerindeki işinden ayrılmadan başka bir işyerinde işe başladığının öğrenildiğini, davacının sefer tarihlerine denk gelen genel tatil ücretlerinin ödendiğini, davacının yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığını veya karşılığı olan ücretlerin ödendiğini, davacının bakiye 238,09 Euro harcırah alacağının bulunduğunu ancak işyerine gelmediği için kendisine ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Bozma İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 11.02.2020 tarih ve 2016/23598 Esas, 2020/1869 Karar sayılı ilamı ile, örnekler verilmek suretiyle tarafların bir kısım iddia ve savunmaları ile sundukları deliller üzerinde herhangi bir değerlendirmede bulunup gerekçe oluşturulmadığı belirtilerek sair temyiz itirazları incelenmeksizin usul yönünden bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyulmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkemenin verdiği bir hükmün Yargıtay tarafından bozulması ve bu bozma ilamına gerek iradi ve gerekse kanunî şekilde uyulması halinde yerel mahkemece, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı da veremez.
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. "Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 11.02.2020 tarih ve 2016/23598 Esas, 2020/1869 Karar sayılı ilamı ile; örnek mahiyetinde belirtilen iddia ve savunmalar da dahil olmak üzere tüm iddia ve savunmalara ilişkin olarak deliller tartışılıp bir değerlendirmeye tabi tutulması, lüzum görülürse gerekli araştırmalar yapılması ve hangi iddia ve savunmaya neden değer verildiği hangi iddia ve savunmaya neden değer verilmediği somut gerekçeleri ile ortaya konulması gerektiği belirtilerek karar bozulmuş ve mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozulan kararın gerekçesi aynen alınmış, yine tarafların iddia ve savunmaları ile sundukları deliller üzerinde herhangi bir değerlendirmede bulunulmadan karar verilmiş, davacı asgari ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulumasına ve bu husus bozma ilamında belirtilmesine rağmen, aynı şekilde talep konusu olmayan asgari geçim indirimi ücret alacağının reddine karar verilmiştir. Bu yönüyle mahkemece bozma ilamına şeklen uyulmakla birlikte esasen gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, bozma ilamında da belirtildiği şekilde grafoloji incelemesine konu hangi belgelere neden itibar edildiği veya hangi belgelere niçin değer verilmediği yada belge içeriklerinin nasıl değerlendirildiği gerekçelendirilmeli, aynı şekilde davacının çalışma şekli, ücreti, hizmet süresi ile ilgili olarak sunulan bilgi ve belgeler de değerlendirilerek kabul edilen olgular gerekçeleri ile birlikte kararda denetime açık bir şekilde belirtilmelidir.
Bu itibarla, bozma gerekleri yerine getirilmeden ve gerekçesiz olarak verilen karar hukuki dinlenilme hakkının (adil yargılanma hakkının) ihlali olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.