"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı nezdinde uzman olarak çalıştığını, 26 Temmuz 2016 tarihinde iş akdinin feshedildiğinin şifahen iletildiğini, yazılı tebligatın ise 1 Ağustos 2016 tarihinde yapıldığını, tebligatta iş akdinin feshi ile alakalı herhangi bir açıklama veya gerekçe bulunmadığını, şahsına yapılan ithamların asılsız olduğunu, hiçbir araştırma ve soruşturma yapılmadan tek taraflı olarak iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini ve işe iade kararın mali sonuçlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, 26.07.2016 tarihli yönetim kurulu toplantısında 5449 sayılı Kanun gereğince ve Yönetim Kurulu’nun yetkilerini düzenleyen 11/1-i maddesi uyarınca davacının iş sözleşmesinin feshedilmesine karar verildiğini, davacının akdin feshine ilişkin yazıyı almaktan imtina ettiğini, davacının iş sözleşmesinin feshinin 667 sayılı KHK'ya ve 5449 sayılı Kanuna göre hukuka ve düzenlemelerdeki usule uygun olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararına karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Esastan ret kararının davacı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 19.09.2017 tarih, ...sayılı kararı ile “Mahkemece şüphe feshine dayanak somut ve objektif olguların araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” noktasında bozma kararı verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, işe başlatılmama halinde davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının davacının dört aylık brüt ücreti olarak belirlenmesine, davacının süresi içinde başvurması halinde hak kazanacağı en çok dört aya kadar ücret ve haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındadır.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin işverence geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise 26.07.2016 tarih ve 2016/07 gündem nolu Yönetim Kurulu Kararı’na istinaden gerçekleştirilen feshin geçerli sebebe dayandığını savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, işverence yapılan feshin ‘şüphe feshi’ niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar ise, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nce “Davacının iş akdinin feshine dayanak objektif değerlendirmelerin neler olduğu, hangi bilgi ve belgelerin feshe gerekçe yapıldığı öncelikle davalı Kurumdan araştırılmalıdır. Ayrıca davacı hakkında mevcut ise adli ya da idari soruşturma evrakları, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı, Terörle Mücadele, Kaçakçılık, Organize Suçlar ve İstihbarat ile ilgili birimlerden ve Bilgi Teknolojileri Kurumundan varsa davacı ile ilgili bilgi ve belgeler ile yine Bank Asya’ya açılmış mevduat hesaplarının olup olmadığı, varsa hesap hareketleri ve bankacılığa ilişkin işlemlerinin olup olmadığı sorulmalı, sonrasında ise tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek feshin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemece, yazılı gerekçelerle iş sözleşmesinin geçerli nedenlere dayanılmaksızın feshedildiği kabul edilmiş ise de varılan bu sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Davacı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca “silahlı terör örgütüne üye olma” suçu sebebiyle soruşturma açıldığı ve dosyada yer alan belgelerin incelenmesinden dava dışı ... hakkında yürütülen ceza soruşturmasında, adı geçen şüphelinin ifade tutanağında davacıyı teşhis ettiği ve davacının “BTM olarak örgüt içerisinde görev yaptığını” beyan ettiği anlaşılmaktadır. Söz konusu soruşturmanın fesih tarihinden sonra başlatılması, dosya kapsamına göre fesih anında işverende oluşan şüpheyi ortadan kaldıran bir etkiye sahip değildir. Zira, dosya içeriği mevcut deliller, iş sözleşmesinin feshi için davalı yönünden oluşan şüpheyi haklı kılacak boyuttadır. Her ne kadar davacı hakkında açılan soruşturmanın sonucu henüz belli değil ise de, feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ileride açılması muhtemel bir tazminat davasında değerlendirilebilecektir. Davacının çalıştığı kurumun konumu, stratejik yapısı, davacının kurumdaki görevi, davacı hakkında FETÖ terör örgütü ile bağlantısı sebebiyle başlatılan bir ceza soruşturma dosyası bulunduğu da nazara alındığında, davalı işverenin şüpheyi haklı kılan ciddi, önemli ve somut vakıaların varlığını ispat ettiği kabul edilmelidir. Somut olayda, gerçekleşen şüphenin, davalı işverenin işçiye duyduğu güveni zedelediği ve işçiyi çalıştırmaya devam etmesinin mümkün olmadığı açıktır. Hal böyle olunca Mahkemece feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç:
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numaraları belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 98,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 4.080,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, 15.09.2021 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.