"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenlikte 05.11.2011-30.06.2015 tarihleri arasında asıl işveren ... İnternational Company (...)'ın kurulu bulunduğu Batman Petrol sahasında sondaj saha işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, davacının açtığı işe iade davası sonucunda asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının baştan itibaren asıl işverenin çalışanı olduğu, feshin haksız ve dayanaksız olduğu tespit edilerek asıl işverene işe iadesi yönünden hüküm tesis edildiğini, davacının ilk işe girdiği tarihten itibaren davalı şirkete işe iadesine karar verildiğini, ancak davalı asıl işverenin işe iade talebinden imtina ettiğini, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağına ilişkin eksik ödeme yaptığını, davalı işverenin daha düşük prim yatırmak için davacıyı asgari ücretli işçi olarak gösterdiğini ve maaşın diğer kısmını yine çalıştığı gün sayısına göre harcırah, saha tazminatı, saha primi, yolluk, ek ödeme, avans gibi farklı isimler altında ödeme yoluna gidildiğini beyanla boşta geçen süre ücreti farkı, işe başlatmama tazminatı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret fark alacağı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ilave tediye, ulusal bayram ve genel tatil, eşit davranmama tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafından işçilik haklarının kendisine ödenmediğinden bahisle açılan dava haksız mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, söz konusu iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle davaya ilişkin yetki, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, davalı şirketin ihale makamı statüsünde olduğunu, yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin kıdem, ihbar tazminatları ile diğer alacak kalemlerinden tek başına sorumlu olduğunu, davalının bu konularda sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanmasın gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Bu halde, ihbar ve kıdem tazminatı ile işe başlatmama tazminatı belirtilen fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanır.
Somut olayda davacı işçi, en son ücretinin net 2.200,00TL olduğu halde ücretinin bir kısmının harcırah, saha tazminatı, saha primi, yolluk, ek ödeme, avans gibi farklı isimler altında ödendiğini, lehine sonuçlanan işe iade davasında asıl işveren ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ile feshin geçersizliğine hükmediği halde davalı tarafından işe başlatılmadığını, işçilik alacaklarının emsal işçi ücretine göre ödenmesi gerektiğini ileri sürmüş, Mahkemece bordrolarda yapılan harcırah ödemelerinin de ücretin parçası olduğu değerledirilerek geçersizliğine hükmedilen fesih tarihi olan 30.06.2015 itibari ile davacının ücretinin brüt 2.444,60 TL olduğu, bu ücretin asgari ücrete oranlanması ile davacının işe başlama talebinde bulunupta işe başlatılmadığı 01.02.2017 tarihinde brüt 3.616,50TL ücretle çalıştığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hüküm altına alınmış ise de davacının ücreti noktasında verilen karar dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, asıl işveren ... İnternational Company (...) ile alt işverenler arasındaki muvazaanın varlığı işe iade davasına dair kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabittir. Bu halde davacının ücretinin belirlenmesinde davalı ... International Company (...)’in davacı ile aynı işi yapan aynı kıdeme sahip işçisi emsal kabul edilebilir ise de davacının sendikalı olup olmadığı, toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı, kapsam dışı olup olmadığı gibi ayırt edici unsurlar yönünden ayrıca değerlendirme yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Sendika üyesi olmayan bir işçi için, aynı işi yapsa dahi sendika üyesi olmayan bir başka işçinin ücreti ‘emsal’ olarak kabul edilemez. Davalının ‘sondaj işçisi’ olarak çalışan ve davacı ile aynı işi yapan bir işçisinin olmaması halinde de, ücret yönünden emsal alınabilecek bir işçi bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu halde, işçinin geçersiz fesih tarihinde fiilen aldığı gerçek ücret miktarı ve ilave ödemeler dikkate alınarak sonuca gidilebilir.
Dosya kapsamına göre Mahkemece yukarıda işaret edilen hususlar araştırılmaksızın davacının geçersizliğine karar verilen fesih tarihindeki ücretinin tespit edilmesi isabetli olmadığı gibi geçersizliğine karar verilen fesih tarihinde davacının almış olduğu ücrete işverence asgari ücrete yapılan artış oranında zam yapıldığı varsayılarak dava konusu bir kısım alacakların hüküm altına alınması da doğru olmamıştır. Davacının geçersizliğine karar verilen ilk fesih tarihindeki ücretine zam yapıldığı sabit ve ispatlanmış değildir. Mahkemece davacının ücretinin tespiti noktasında yukarıda işaret edilen hususlar ile davacının temyizi bulunmadığından davalı yararına oluşan kazanılmış haklar da dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile ücretin belirlenmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.