"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 32. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının 01.03.2000 tarihinden 26.11.2012 tarihine kadar davalı bünyesinde istihdam edildiğini, öncelikle 2000 yılında davalı Bankanın Belçika merkezinde çalışmaya başladığını, ardından 01.05.2007 tarihinde davalı Bankanın ... Genel Merkezine atandığını ve taraflar arasındaki belirsiz süreli ... sözleşmesinin 26.11.2012 tarihli ihtarname ile haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, açılan işe iade davası sonucunda Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2014/13164 Esas, 2014/31851 Karar sayılı ilâmı ile feshin haklı olmadığı ancak geçerli olduğu kabul edilerek feshin haksız şekilde yapıldığının kesinleşmiş Yargıtay ilâmı ile ... olduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili, fazla çalışma, yıllık izin, ... ... ve genel tatil, yıllık izin, asgari geçim indirimi ile ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 01.07.2010-26.11.2012 tarihleri arasında görev yaptığını, aksi iddiaların kabul edilemez olduğunu, ... sözleşmesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymadığı gerekçesiyle feshedildiğini, davacının üst düzey yönetici pozisyonunda olup fazla çalışma talebinin yersiz olduğunu, tüm ücret alacaklarının ödenmiş olduğunu, prim ödemelerinden yararlanabilmek için ödemelerin yapıldığı tarihte Bankada çalışıyor olmanın esas olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle dosyada bulunan bilgi ve belgeler, tanık beyanları ve Bankanın ortaklık yapısı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı işyerindeki hizmet süresinin 01.03.2000 - 26.11.2012 tarihleri arasında 12 yıl 8 ... 29 gün ve ücretinin brüt 20.034,00 TL olduğu, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen işe iade davası sonucuna göre kıdem ve ihbar tazminatını almaya hak kazandığı, yıllık izinlerin kullandırıldığına ve asgari geçim indirimi alacağının ödendiğine dair işverence belge sunulmadığı, Yargıtay kararları gereği prime hak kazanmak için ödeme tarihinde işyerinde çalışıyor olma şartı gerekmediği ve davacının fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili, ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatlayamadığı gerekçeleri ile fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücret alacaklarının reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, müvekkili Bankanın Belçika'daki ... Grubundan bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip olduğunu, davacının müvekkili Bankadaki hizmetinden önce; ... ... Ofis adlı bir işyerinde çalıştığını, bu şirketin müvekkili Banka ile herhangi bir ilişkisi bulunmadığını, müvekkili Bankanın %100 iştiraki olan şirketlerin; ... Factoring, ... Leasing, ... Portföy ve ... Menkul A.Ş. isimli Şirketler olduğunu, dolayısıyla ilgili Şirket ile müvekkili Banka arasında herhangi bir işyeri devri ve benzeri ilişki bulunmadığını, davacının 01.07.2010 – 26.11.2012 tarihleri arasında müvekkili Bankada çalıştığını, davacı vekilinin iddia ettiği gibi 01.05.2007 tarihinden veya öncesinden başlayan bir çalışma söz konusu olmadığını, yıllık izinlerin kullandırıldığını, kullandırılmayan kısmın fesihle beraber davacıya ücretinin ödendiğini, müvekkili Bankada başarı primi ödemesinin ... edilmiş bir ödeme olmadığını, Yönetim Kurulu tarafından başarı primi ödemesi yönünde karar alınması hâlinde, performansa dayalı olarak ve çalışma dönemi esas alınarak işverence belirlenecek kriterler çerçevesinde başarı primi ödemesi yapılabildiğini, davacının müvekkili Bankadan önce çalışmasının bulunduğu ... Bank ... ... İrtibat Bürosundaki çalışmasını dahi kapsar şekilde asgari geçim indirimine hükmedilmesinin de hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.03.2000 tarihinde Belçika'da başlayan çalışmasının personel transferi ile ...'ye aktarıldığı ve davalı Şirketin devralan sıfatı ile davacının tüm hizmet süresinden sorumlu olduğu, ücret seviyesinde ihtilaf olmadığı, kesinleşen işe iade davasının sonucuna göre işverence yapılan feshin haklı olmadığı ancak geçerli olduğu kabul edildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacı tarafın istinaf başvurusu olmadığından reddedilen alacak kalemleri olan fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ile hafta tatili ücreti yönünden inceleme yapılmasına gerek olmadığı, Yargıtay uygulaması gereği ikramiyeye hak kazanmak için ödeme tarihinde işyerinde çalışıyor olma şartı gerekmediği gibi bir yıldan eksik çalışmalarda da işçi kıstelyevm usulüne göre ikramiyeye hak kazanacağından davacının hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan ikramiye alacağının dosya kapsamına uygun olduğu ancak davalı tarafça yıllık izin ücretine yönelik sunulan ödeme belgesinin yıllık izin ücreti hesabında dikkate alınmadığı ve sadece 2010 yılı Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin asgari geçim indirimi alacağının ödendiğinin işverence ispatlanamadığı diğer dönemlerin ise ödendiği işverence ispatlandığından fazlaya ilişkin ilişkin yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacağı taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacağına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının hizmet süresinin tespiti, sözleşmenin feshi, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ikramiye ve asgari geçim indirimine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2, 17, 25, 32, 59 ile 120 nci maddeleri, Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Grup Şirketleri veya holdingler bünyesinde yer alan çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında grubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlar için sadece şirketler arasında organik bağdan söz edilerek işçilik alacaklarının aralarında bağlantı bulunan bu işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmaları için sadece birinin sorumluluğunun yeterli görülmesi de mümkün olmayacaktır. Kaldı ki aynı gruba ait olan şirketlerin aralarında organik bağ bulunması da olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, ... sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.
3. Ayrıca belirtmek gerekir ki tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunduğu gerekçesi, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.
4.Somut olayda, davacı 01.03.2000-26.11.2012 tarihleri arasında davalı Banka bünyesinde çalıştığını iddia etmiş, davalı Banka davacının kendi bünyelerinde 01.07.2010 tarihinde çalışmaya başladığını daha önce çalışmış olduğu yerlerin davalı ile hiçbir ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Davacının hizmet döküm cetveline bakıldığında; 01.05.2007 - 30.....2010 tarihleri arasında ... Bank ... ... İrtibat Bürosu işyerinde, 01.07.2010-26.11.2012 tarihleri arasında ise davalı ...Ş. bünyesinde çalışmasının bildirildiği ve 30.....2010 tarihli işten ayrılış bildirgesinde çıkış kodunun "22" (diğer nedenler) olarak bildirildiği görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının çalışma izni başvurusunda standart ... geçmiş formatlarının kullanıldığı ve ... geçmişte yer alan ... deneyimlerinin 2000-2005 yılları arasında ... ... ... Finance, 2005-2006 yılları arasında ... ... ... Banking olarak belirtildiği görülmektedir. Davalı Şirketin ortaklık bilgilerinin internet üzerinden yapılan araştırmada Kamuoyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yer aldığı, buna göre davalı Bankanın %100 hissedarının ... Bank ... olarak gözüktüğü, davacının da 01.05.2007 - 30.....2010 tarihleri arasında ... Bank ... ... İrtibat Bürosunda çalıştığı, çalışma izni başvurusunda yer alan işverenlerin ise ... Bank ... internet sitesinde ayrı bir Şirket olarak görülmemekle birlikte Grubun bünyesindeki işler alanında ... Banking ve ... Finance faaliyetlerinin yer aldığı belirtilmiştir.
5.Yargılama esnasında dinlenen davalı tanığı L.Z., 1998 yılından beri davalı Şirkette çalıştığını, davacıyla aynı binada çalıştıklarını, davalı ... Bankasının personeliyle, Belçika'daki personeli arasında personel tranferi de yapılmakta olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
6. Tüm dosya kapsamına göre; davacının 01.07.2010-26.11.2012 tarihleri arasındaki çalışmasının kesintisiz olarak davalı bünyesinde geçtiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak çözüme kavuşturulması gereken husus davacının hizmet döküm cetveline göre 01.05.2007 – 30.....2010 tarihleri arasında çalışmasının gözüktüğü ... Bank ... ... İrtibat Bürosu ...'de çalışabilmesi adına davacının çalışma izni başvurusundaki ... geçmiş bilgilerinde yer alan 2000-2005 yılları arasında ... ... ... Finance, 2005-2006 yılları arasında ... ... ... Banking unvanlı işyerleri ile ile davalı arasında bir bağlantı olup olmadığı noktasındadır. Bu itibarla öncelikle Mahkemece, davacının Belçika'da çalışmalarının geçtiği işyerlerindeki işe giriş ve çıkış tarihleri tam olarak tespit edilerek bu işyerlerinin davalıyla nasıl bir ilişki içerisinde olduğuna dair tüm bilgi ve belgeler ilgili kurumlardan temin edilerek getirtilmeli ve yine davacının ... Bank ... ... İrtibat Bürosu işyerinde yapılan çalışması ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve davalı Banka ile ilgili olmak üzere tüm evrakın da ilgili yerlerden ve adı geçen işyerinden de sorulmak sureti ile istenerek ve dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilerek Belçika'da davacının çalıştığı işyerleri ile davalı Bankanın aynı Şirket bünyesinde olup olmadığı, söz konusu işyerleri ile davalı arasında, davacıya ait bir ... sözleşmesi devri olup olmadığı hususları ile davacının davaya konu hizmet süresi içerisinde çalışmış olduğu işyerleri arasında organik bağ veya başkaca bir bağlantı olup olmadığı var ise bu bağlantının hukuki niteliği netleştirilmeli ve sonucuna göre davacının davalı ...Ş'de geçen hizmet süresi belirlenmelidir.
7. Anılan yönler düşünülmeden eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozma sebebidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.