Logo

9. Hukuk Dairesi2022/11242 E. 2022/10631 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yaptığı olumlu yetki tespitine işveren tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Yetki tespiti tarihinde işten çıkarılan ve sonrasında işe iade davası açan veya arabuluculuk anlaşması yapan işçilerin, yetki tespiti tarihi itibarıyla işyerinde fiilen çalışmadıkları, ayrıca serbest muhasebeci olarak çalışan kişinin işçi sayısına dahil edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; davanın niteliği gereğince kanunda ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın yetki tespitinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, işbu yetki tespit yazısı ile 81 işçinin çalıştığı, bu çalışanlardan 41 tanesinin Lastik-... Sendikasına üye olduğu ve ilgili Sendikanın kanunun aradığı çoğunluğu sağladığına dair hatalı tespitlerde bulunulduğunu, çalışan sayısının hatalı tespit edildiğini, yetkiye esas alınacak çoğunluk tespit edilirken işçi sıfatını taşıyan ve işyerinde, çalışan kadrosuna dâhil olan tüm işçilerin nazara alınması gerektiğini, bir diğer anlatımla belirli belirsiz süreli, tam- kısmi süreli, daimi-mevsimlik ... sözleşmesi ile çalışanlar arasında bir ayırım yapılamayacağını, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, yetki tespiti istenilen işyeri bilgileri sisteme girildiğinde başvuru tarihi itibarıyla işyerinin girmiş olduğu işkolu, çalışan sayısı ve sendika üye sayısının anlık olarak tespit edildiğini, bu yöntemle yapılan tespitlerin, aksi sabit oluncaya kadar geçerli, itirazı mümkün tespitler olduğunu, mahkeme kararına istinaden ya da ilâm niteliğindeki arabuluculuk anlaşma belgelerine istinaden işe iadelerine karar verilenlerin, hizmet tespit davası neticesinde işçi oldukları tespit edilen çalışanlarla ilgili beyan ve kayıtlarının, kanuni süresi içerisinde ancak sonradan sisteme işlenebildiğini, bu gibi durumlarda bu işçilerin de yetki tespitinde nazara alınmasının zorunlu olduğunu, somut olayda Lastik-... Sendikasının Bakanlığa müracaat ettiği 11.08.2021 tarihinde davalı işyerinde 81'den fazla işçi çalıştığını, davalı Şirket eski çalışanlarından ... Karadağ’ın işe iade istemiyle 13.07.2021 tarihinde dava şartı arabuluculuk yoluna başvurduğunu, tarafların 09.08.2021 tarihli anlaşma belgesi ile işçinin işe iadesi ve 16.08.2021 tarihinde işe başlaması hususunda anlaştıklarını, 09.08.2021 tarihli Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'nin 3 üncü maddesi gereğince ... Karadağ'ın 01.07.2021-16.08.2021 tarihleri arasındaki boşta geçen süre ücretinin ödenmesine ve 16.08.2021 tarihi itibarıyla işe başlatılmasına karar verildiğini, bu Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'nin ilâm niteliğinde belge vasfında olduğunu, üzerinde anlaşılan hususlarda artık dava açılamayacağını, davalı Sendikanın yetki tespiti için başvurduğu dönemde işyerine yönelik işe iade sürecinin devam ettiğini, iade davasının sonucunda feshin geçersizliğine karar verilmesi hâlinde fesih tarihinden itibaren dört ay daha ... ilişkisinin devam ettiğinin kabul edildiğini, Sendikanın yetki için başvurduğu tarihin söz konusu dört aylık sürenin içinde kalması hâlinde işçi sayısının, dolayısıyla da yetki tespitinin akıbetinin değişmesi ihtimalinin doğacağını, işe iade yönündeki Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ile 1,5 aylık boşta geçen süre ücretinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı Şirket tarafından ilâm niteliğindeki belge vasfındaki Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'ndeki bu düzenlemeye istinaden ... Karadağ'ın aylık prim ve hizmet belgelerinin bildiriminin yapıldığını, buna dair yasal yükümlülüklerin yerine getirildiğini, ... Karadağ’ın kanuni olarak Sendikanın yetki başvurusunda bulunduğu tarih itibarıyla işçi olup yetki tespitinde işçi olarak nazara alınması gerektiğini, aynı şekilde eski çalışanlardan Bekir Baybuğa’nın da işe iade talepli olarak 04.08.2021 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurduğunu ve 23.08.2021 tarihli Anlaşma Belgesi ile işe iadenin parasal sonuçlarına dair anlaşma sağlandığını, Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ile Bekir Baybuğa’ya boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı ödenmesinin kabul edildiğini, boşta geçen süreye dair olarak aylık prim ve hizmet belgelerinin bildiriminin yapıldığını, buna dair kanuni yükümlülüklerin yerine getirildiğini, Bekir Baybuğa’nın da yasal olarak, Sendikanın yetki başvurusunda bulunduğu tarih itibarıyla işçi olduğunu, yetki tespitinde işçi olarak nazara alınması gerektiğini, ayrıca 2012 yılından itibaren davalı Şirket mali konularına dair hizmetler ile insan kaynaklarına dair hizmetlerini ifa eden Sevda Şavkın adlı kişinin de toplam işçi sayısı hesaplanırken nazara alınmadığını, her ne kadar SMM karşılığı ücreti ödenmekte ise de işyerinde toplam çalışan işçi sayısı hesaplanırken Sevda Şavkın’ın da nazara alınması gerektiğini, Lastik-... Sendikasının üye sayısının hatalı tespit edildiğini, üye sayısının kontrolü ve denetiminin yapılamadığını, geçersiz üyelik, askıdaki üyelik, mükerrer üyelik ya da istifa vb. nedenlerle ve hukuki yarar gözetilerek tespit edilen bu sayıya itiraz ettiklerini, bu sebeple müvekkili işyerinde çalışan işçilerin sendikalara üyeliklerine dair üyelik talepleri ile istifaların Bakanlıktan istenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yapmış olduğu yetki tespitine bu husus yönünden de itiraz ettiklerini iddia ederek davalı Sendika lehine verilen yetki tespitinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; 17.08.2021 tarihli yetki tespiti yazısının 19.08.2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, itirazın süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesinin yedinci fıkrasında “Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kuruntuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır.” denildiğini, ayrıca 6356 sayılı Kanunu’nun 42 nci maddesi gereğince işçi sendikasının, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken işverenler tarafından SGK'ya yapılan ve Genel Müdürlüklerinde kurulu işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Sendika Yetki Sistemi'ne SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, 07.11.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6356 sayılı Kanun'un "Sendika üyeliği ve üyeliğin kazanılması” başlıklı 17 nci maddesinin beşinci fıkrasında sendikaya üyeliğin, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanıldığını, yine aynı Kanun’un “Sendika üyeliğinin sona ermesi ve askıya alınması” başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında“Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır.” denildiğini, belirtilen kanun hükümleri gereğince 07.11.2013 tarihinden itibaren üyelik ve üyelikten çekilme işlemlerinin artık e-Devlet kapısı üzerinden gerçekleştiğini, bu tarihten itibaren sendikalar tarafından gönderilen EK-3 üyelik ve EK-6 üyelikten çekilme formlarının gönderilmesi işlemine son verildiğini, dava dilekçesinin ekinde yer alan iki adet Dava Şartı Arabuluculuk Anlaşma Belgesi incelendiğinde, ... Karadağ isimli işçinin ... sözleşmesinin 01.07.2021 tarihinde feshedildiğini ve buna karşı Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'nin 09.08.2021 tarihinde imza altına alındığı ve 16.08.2021 tarihinin işe başlatma tarihi olarak belirlendiğinin görüldüğünü, geçersiz feshin tespitini talep eden diğer işçi Bekir Baybuğa ile işveren arasındaki Anlaşma Belgesi ise 23.08.2021 tarihinde imza altına alınmış olup tarafların işe başlatmama konusunda mutabık kaldıklarını, Sevda Şavkın adlı kişinin ise dava dilekçesinde belirtildiği gibi SMM karşılığı ücretle çalıştığından işçi hesabında nazara alınmadığını, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci maddesinin yedinci fıkrasındaki “Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kuruntuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır.” hükmü gereği, yetki başvuru tarihi olan 11.08.2021 itibarıyla devam etmediğinden, dava dilekçesinde belirtilen kişilerin çoğunluk hesabında göz önüne alınmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait işyerinde çalışan işçilerin 81 olduğunu, müvekkili Lastik-... Sendikasının 41 üyesi bulunması nedeni ile 6356 sayılı Kanun'un aradığı gerekli çoğunluğu sağladığını tespit ettiğini, davacı işverenliğin 3 kişi için yetki tespitine esas sayıya eklenmesi gerektiğine ilişkin itirazda bulunduğunu, işçinin bir ... sözleşmesi ile emeğini ve mesaisini belli bir ücret karşılığı bir işverene hasreden kişi olduğunu, burada işçi olabilmek için belirli kriterler bulunduğunu, dolayısıyla davacı işverene danışmanlık hizmeti veren ve bir ... sözleşmesi ile çalışmayan, tüm emeğini davacıya hasretmeyen Sevda Şavkın isimli serbest muhasebecinin yetki tespitine esas sayıya dâhil edilmesinin mümkün olmadığını, işverenin işten attığı ve zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunan işçileri tekrar geri alma saikinde olmasının, sendikal örgütlenmeyi engellemek amaçlı olduğunu, Yargıtay kararlarına göre örgütlenme süresi içerisinde ve yetki tespit başvurusuna yakın tarihlerde işten çıkarmaların ve yeni işçi almalarının muvazaalı yapıldığının kabulü gerektiğinin düzenli şekilde belirtildiğini, öncelikle işyerinde örgütlenmenin duyulması ile davacı işverenin daha yeni işten attığı işçileri tekrar geri işe almasının muvazaalı olduğunun aşikar olduğunu, yeni işçi işe alımında uygulanan ilkelerin davacı işverenin dava dilekçesinde belirttiği işçilere de uygulanması gerektiğini, çünkü bu işçiler hakkında artık davacı işverenin işyerinde bu işçileri istemediğine dair belli bir kanaatini açıkladığını, çalışmak istemediği bir işçi hakkında daha üzerinden hiç zaman geçmeden fikrini değiştirerek çalışmak istemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bununla beraber ... sözleşmesi feshedilen ve işe iade davası açan işçilerin ... sözleşmelerinin askıda olması gerektiğinin doktrin tarafından ve yargı kararları ile belirlendiğini, ancak aynı ilkenin arabuluculuğa başvurmuş işçinin ... sözleşmesi açısından da aynı şekilde askıda olduğu yönünde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı işverenin işe geri aldığını kabul ettiği işçilerin işe başlatma tarihlerinin yetki tespit başvurusunun sonrasında olduğunu, işe başlatılmasına karar verdiği işçiler için eğer süresinde işe giriş bildirgesi bildirmemiş ise 6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinin dördüncü fıkrasına göre bu işçilerin artık sayıya dâhil edilemeyeceğini, maddede "Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kuruntuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz." şeklinde düzenleme yapıldığını, davacı Şirketin işçilerin yasal ve Anayasal sendikal haklarını vermemek için elinden geleni yaptığını, çalışan sayısını arabuluculuğa başvuran ... Karadağ ve Bekir Baybuğa ile artırmaya çalıştığını, hatta danışmanlık hizmeti veren serbest muhasebecinin dahi sayıya eklenmesini talep ettiğini, 81 olarak tespit edilen çalışan sayısının 84 olmasının imkânsız olduğunu, öncelikle bir ... sözleşmesi ile çalışmayan muhasebecinin eklenmesinin düşünülemeyeceğini, ikinci olarak ... ve Bekir adlı 2 personelin toplam sayıya eklenseler bile Bekir'in sendika üyeliği bulunduğunu, ve en önemlisi 4857 sayılı ... Kanunu'na göre işyerini sevk ve idare eden işveren vekili olduğunu, işveren olarak kabul edilen işveren vekilinin toplam sayıdan indirilmesi gerektiğini, dolayısıyla davalı Sendikanın üye sayısının 42, işyerinde çalışan sayısının da 82 olacağını, bu hâliyle yine yetki tespitinin hukuka uygun olduğunu, 6356 sayılı Kanun'a göre bir sendikaya üye olmak isteyen işçinin, e-Devlet üzerinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına online olarak müracaatını yaptığını, yine istifa etmek istediğinde aynı şekilde istifasını online olarak e-Devlet üzerinden Bakanlığın internet sitesinden yaptığını, bu işlemlerin anlık olduğunu ve Bakanlık tarafından takip edildiğini, hiçbir şekilde sendika üyeliği ile ilgili olarak bir yanlışlık yapılmasının mümkün olmadığını, davacı işverenliğin, gayrı ciddi bir şekilde Mahkemeyi yanılttığını, davacının Bakanlığın kaç işçi çalıştığı hakkında hata yaptığı itirazının yerinde olmadığını, Bakanlığın 11.08.2021 tarihinde, o gün kaç işçi çalışıyorsa onu anlık olarak görebildiğini, davacı işverene ait 04 numaralı işkolunda bulunan işyerinde, SGK kayıtlarına göre mevcut çalışan sayısının başvuru tarihi olan 11.08.2021 tarihinde yetki tespitinde belirlendiğini, bu nedenlerle somut delillerle desteklenmemiş itirazın reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"... davacı şirketçe ... akitleri feshedilen 2 personelin (... Karadağ ve Bekir Baybuğa ) yetki tespiti tarihi itibari ile ... sözleşmelerinin devamlılık arz ettiğine ilişkin somut veri bulunmadığı, davacı şirketçe yapılan işten çıkış ve işe giriş işlemleri, arabuluculuk süreçleri ve sonucu yapılan işlemlerin hayatın olağan akışına uygun olmadığı , kaldı ki yetki tespit tarihinden sonra yapılan işlemler olduğu anlaşıldığından bir etkisini de olmadığı, davalı bakanlıkça yapılan yetki tespiti tarihi itibari ile personel sayısının 81, sendikalı personel verileri ile tespit edildiği üzere aynı tarih itibarı ile sendika üyesi personel sayısının 41 olduğu tespit edilmekle birlikte davacı şirketçe iddia edildiği hali ile ... Karadağ, Bekir Baybuğa 'nın çalışan olarak sayılması ihtimalinde dahi Bekir Baybuğa'nın sendika üyeliği bulunmasından dolayı yetki tespitinde bir değişiklik arz etmeyeceğinin anlaşıldığı , davacının Sevda Şavkın adlı mali müşavirin davalı bakanlık yetki tespiti tarihinde şirket bünyesinde çalıştığını gösterir bir sınırlı sözleşme ile davacı şirket SGK hizmet listelerinde yer alan çalışanlar arasında bulunmadığı, ve buna ilişkin başkaca bir delilinde dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından Sevda Şavkın'ında bakanlık yetki tespit tarihinde çalışan olmadığı kanaatiyle , işyeri düzeyinde toplu ... sözleşmesi çoğunluk tespitinde bulunulmasının hukuka uygun olduğu, bakanlığın yetki tespit tarihinde davalı sendikanın %50 'nin üzerinde üye işçiye sahip olduğundan, davalı bakanlığının tespitinin yerinde olduğu, davacının açmış oldukları davasında haksız olduğu ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporu kopyala- yapıştır yapılmak sureti ile hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporunda yer alan hatalı hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerin gerekçeli kararda kopyalandığını, Mahkemece ... bir yargılama yapılmayarak görünüşte gerekçeye yer verilmesinin adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkını ortadan kaldırdığını, ... Karadağ'ın ve Bekir Baybuğa'nın yasal olarak sendikanın yetki başvurusunda bulunduğu tarih itibari ile davacı Şirketin işçisi olduklarının açık olduğunu, yetki tespitinde işçi olarak nazara alınmaları gerektiğini, davacının ilâm niteliğinde belge vasfındaki Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'ne istinaden ... Karadağ'ın ve Bekir Baybuğa'nın aylık prim ve hizmet belgelerinin bildirimini yaptığını, buna dair yasal yükümlülükleri yerine getirdiğini, Sendikanın yetki tespiti için başvurduğu dönemde işyerine yönelik işe iade sürecinin devam ettiğini, ... Karadağ ve Bekir Baybuğa'nın yasal olarak sendikanın yetki başvurusunda bulunduğu tarih itibari ile davacı Şirketin işçisi olduğu açık olup yetki tespitinde işçi olarak nazara alınmaları gerektiğini, Mahkemenin eksik inceleme ile hüküm tesis ettiğini, işyerinde çalışan işçilerin sendika üyeliklerine dair üyelik talepleri ile istifalarının Bakanlıktan istenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini ve eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Dosyadaki bilgi ve belgeler ve bilirkişi raporunda yapılan tespitler bir arada değerlendirildiğinde; davalı işverenin yetki tespitinde çalışan sayısında dikkate alınması gerektiğini belirtiği ... Karadağ adlı personelin 01/07/2021 tarihinde 04 kod numarası ile işten çıkış bildiriminin yapıldığı, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı tarafça onay tarihi 26/08/2021 olan Ek Bildirge ile 02/07/2021 tarihli işe tekrar giriş bildiriminin yapıldığı, dosyaya sunulan ... Karadağ a ait işe giriş bildirgesi incelendiğinde belgenin sağ üst köşesinde bildirimin 26/08/2021 tarihinde yapıldığı, yine dosyaya sunulan davacı şirket ile ... Karadağ arasında gerçekleşen arabuluculuk görüşmelerine ait belgelerden sürecin anlaşmaya varılarak sonuçlandığı, arabulucuya başvuru tarihinin 13/07/2021 tarihi olduğu, arabulucu atanma tarihinin 14/07/2021 ve arabuluculuk sürecinin tamamlanma tarihinin 09/08/2021 olduğu, ... Kardağ'ın işe başlayacağı tarihin ise 16/08/2021 olarak belirlendiği, bilirkişice yerinde inceleme yetkesi ile incelenen davacı şirkete ait 2021 Ağustos ayı sigortalı hizmet listesinde ... Karadağ ın "22" işten çıkış neden kodu ile 16/08/2021 tarihinde işten ayrıldığının bildirildiği, Bekir Baybuğa adlı personelin ise, 31/07/2021 tarihinde "04" çıkış kodu ile çıkış bildiriminin yapıldığı, davalı şirket tarafından dosyaya sunulan işe giriş bildirgesine göre çalışanın 01/08/2021 tarihli işe giriş bildirgesinin yine evrak tarihinden görüldüğü üzere 26/08/2021 tarihi itibari ile düzenlendiği, dosyaya sunulan Bekir Baybuğa ile davacı şirket arasında gerçekleşen arabuluculuk görüşmelerine ait belgelerden arabuluculuk sürecinin işe başlatmama yönünde anlaşmaya varıldığı, arabuluculuk sürecinin başlangıç tarihinin 04/08/2021, arabuluculuk sürecinin bitiş tarihinini 23/08/2021 olduğu, ancak davacının 01/08/2021 tarihinde yapılan işe giriş işlemi bildirimi sonrasında 2021 Ağustos ayı SGK hizmet dökümünde 31/08/2021 tarihinde "22" kod numarası ile işten ayrılışının bildirildiği , ayrıca yine Bekir Baybuğa adlı çalışanın 05/07/2021 tarihinde davalı sendikaya üye olduğu, üyeliğinin 02/09/2021 tarihinde çekilme nedeni ile düştüğü anlaşılmakla; ... Karadağ'ın arabuluculuk sürecinde işe iade anlaşmasına varıldığı beyan edilmişse de, bu kişinin işe başlayacağı tarihte işten ayrılış bildirgesinin bulunduğu, 26/08/2021 tarihinde 02/07/2021 tarihli işe giriş bildiriminin yapıldığı, mevcut kaydın ek bildirge sonrası yapılan ileri tarihli işlemler sonucu oluşturulduğu, Bakanlık yetki tespiti itibari ile ... Karadağ'ın davacı şirkette fiilen çalışmadığı, yine Bekir Baybuğ isimli çalışanın da arabuluculuk görüşmeleri sonucu işe başlatmama anlaşmasına varıldığı beyan edilmesine karşın çalışanın 31/08/2021 tarihine kadar çalıştığı bildiriminde bulunulduğu, 26/08/2021 tarihinde 01/08/2021 tarihli işe giriş bildiriminin yapıldığı, dolayısıyla bu çalışanın da aynı şekilde Bakanlık yetki tespiti tarihi itibari ile davacı şirkette fiilen çalışmasının olmadığı, sonuç olarak davacı şirketçe ... akitleri feshedilen her iki personelin de yetki tespiti tarihi itibari ile ... sözleşmelerinin devamlılık arz ettiğine dair somut bilgi ve belge bulunmadığı, çalışanların işe giriş bildirimlerinin yetki tespit tarihinden sonra yapılan işlemler olduğu, bu çalışanların yetki tespitinde çalışan işçi sayısında dikkate alınamayacağı, ayrıca Bekir Baybuğa'nın çalışan işçi sayısında sayılması durumunda sendika üyeliği de bulunduğundan, sendikalı işçi sayısında da dikkate alınması gerektiğinden yetki tespitinde farklı bir durumun söz konusu olmayacağı, Sevda Şavkın isimli mali müşavirin yetki tespit tarihinde şirket bünyesinde çalışmadığı, SGK hizmet listesinde yer alan çalışanlar arasında bulunmadığı, Bakanlığın yetki tespit tarihinde işyerinde çalışan sayısının 81 , sendika üye sayısının 41 olduğu, davalı sendikasının %50'nin üzerinde üye işçiye sahip olduğu, yasanın aradığı çoğunluğa sahip olduğu anlaşılmıştır.

Davalı vekili, mahkemenin eksik inceleme ile hüküm tesis ettiğini, işyerinde çalışan işçilerin sendika üyeliklerine dair üyelik talepleri ile istifalarının bakanlıktan istenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüşse de, somut bir itirazının olmadığı, dosyaya Bakanlık tespitinin ve yer alan kayıtların aksine bu yönde somut bilgi ve belge sunmadığı, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Tüm dosya içeriği ile, aynı ... kolunda yer alan yetki tespitine konu davacı şirkete işyerlerinde işletme düzeyinde yapılan yetki tespitine göre sendikanın başvuru tarihi itibari ile yasada öngörülen çoğunluğu sağladığı, yapılan yetki tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Toplu ... sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

5. Yine aynı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.