"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, ... sözleşmesinin davalı tarafından işin bitimi nedeni ile feshedildiğini beyanla davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı işçinin davalıya ait işyerindeki çalışmasının aralıklı olduğunu ve bu çalışmalarına ilişkin tazminatlarının davacıya ödendiğini, ödemelerle ilgili iki adet ibraname bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bozma İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, davalının temyizi üzerine Dairemizin 14.01.2019 tarihli ve 2016/2209 Esas, 2019/781 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 16...2021 tarihli ve 2021/6065 Esas, 2021/10354 Karar sayılı ilâmı ile;
"...
2-Dosya içeriğinden, davanın ....05.2013 tarihinde açıldığı, davacının, yargılama aşamasında 10.08.2017 tarihinde öldüğü, davacı vekilinin davacı müteveffanın mirasçıları olduğunu belirttiği kişilerden vekalet aldığı ve veraset ilamını sunduğu anlaşılmaktadır.
Davacının yargılama sırasında vefatı üzerine davaya mirasçılar tarafından devam edilmesi için veraset ilamı ve vekaletname sunulmasına rağmen gerekçeli karar başlığında mirasçıların adlarının yazılmaması ve hükmün mirasçılar lehine oluşturulmaması hatalıdır.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu ise davalı tarafından kıdem tazminatına mahsup edilmek üzere davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkindir.
Dosyada mevcut kıdem tazminatı bordrosu ve belgelere göre müteveffa davacı işçi için 29.07.1992 tarihli fesih nedeniyle ödenen kıdem tazminatı miktarı 12.804,452 TL olup liradan altı sıfır atıldığı için ödenen miktarın bugünkü karşılığı 12,80 TL’dir. Bu miktar üzerinden faiziyle birlikte mahsup gerekirken ödenen miktarın varsayımsal olarak bugünkü değerinin 1.140,00 TL kabulü hatalıdır. Ayrıca müteveffa davacı işçiye 2008 yılında 1.011,49 TL kıdem tazminatı ödemesi yapılmış olup bu miktarın da faiziyle hesaplanan kıdem tazminatından düşülmesi gerekir." gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Dosya içeriğinden, davanın ....05.2013 tarihinde açıldığı, davacının, yargılama aşamasında 10.08.2017 tarihinde öldüğü, davacı vekilinin davacı müteveffânın mirasçıları olduğunu belirttiği kişilerden vekâlet aldığı ve verâset ilâmını sunduğu anlaşılmaktadır.
Davacının yargılama sırasında vefatı üzerine davaya mirasçılar tarafından devam edilmesi için verâset ilâmı ve vekâletname sunulmasına rağmen gerekçeli karar başlığında davacının müteveffa olarak gösterilmemesi, hükmün ise "davacı mirasçılarına miras payları oranında" ibaresi kullanılmak suretiyle kurulmaması hatalıdır.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu ise davacıya yapılan kıdem tazminatına ilişkin ödemelerin mahsubuna ilişkindir.
Mahkemece bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya 27.12.2006 tarihinde işten çıkışı sırasında 1.342,92 TL ve 16.12.2007 tarihinde çıkışı sırasında 1.342,92 TL olmak üzere toplam 2.685,84 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı kabul edilerek bu ödemeler yasal faizleriyle birlikte mahsup edilmiş, 29.07.1992 tarihindeki fesih nedeniyle ödenen kıdem tazminatı ise 1.140,00 TL olarak kabul edilerek bakiye kıdem tazminatı hesaplanmıştır.
Dairemizin önceki bozma ilâmı ile müteveffâ davacı işçi için 29.07.1992 tarihli fesih nedeniyle ödenen kıdem tazminatı miktarının 12.804,452 TL olduğu, liradan altı sıfır atıldığı için ödenen miktarın bugünkü karşılığının 12,80 TL olarak kabul edilmesi ve bu miktarın faiziyle birlikte mahsubu gerektiği, ayrıca 2008 yılında yapılan 1.011,49 TL ödemenin de faiziyle birlikte mahsubu yapılması gerektiği yönünde karar verilmiştir. Ancak mahkemece bozma sonrası sadece 1992 yılında ve 2008 yılında yapılan ödemeler mahsup edilerek bakiye kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır. Bozma öncesinde mahsubu yapılan 2006 ve 2007 yılına ilişkin ödemeler ise dikkate alınmamıştır. Hâlbuki bu ödemelerin mahsubuna yönelik herhangi bir bozma kararı verilmemiş olması, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bozma sonrası yargılamada Mahkemece usuli kazanılmış hak ilkesi dikkate alınmadan hüküm altına alınan kıdem tazminatı alacağından ödemelerin mahsup edilmemesi hatalıdır.
Dosya kapsamındaki 24.11.2021 tarihli bilirkişi raporu açıklanan yönlerden denetime elverişli olup raporda, davacı müteveffâya yapılan kıdem tazminatına ilişkin tüm ödemelerinin faizleriyle birlikte mahsup edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece anılan raporun hükme esas alınması gerekirken 2006 ve 2007 yılındaki ödemelerin mahsup edilmediği bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 28.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.